7.Bölüm

235 17 4
                                    


Kamran gideli üç gün olmuştu ve ben onu utancımdan arayamamıştım.Gitmeden önce üç gün kalacağım dediğine göre bu gün gelecek olmalıydı.
Bu süre içerisinde onu çok merak etmiş ve endişelenmiştim. Aramayı çok istiyordum ama aradığımda konuşamam diye de korkuyordum.
Cesaretimi topladım,elime yazdığı numarayı defterimin ilk sayfasına yazmıştım. Hemen defterimi açıp numarayı çevirdim. Bir süre çaldıktan sonra bir kadın açtı.

"Alo buyrun Kamran Dinçer Holding, kiminle görüşüyorum?"

" Ee ben Efşan Kamran'ın eşiyim" Başta ne diyeceğimi bilememiştim ama imam nikahlı evliydik sonuçta ve bu beni eşi yapardı.

"Kamran'la görüşebilir miyim?"

"Tabii Efşan hanım hemen bağlıyorum."

Bir süre bekledikten sonra onun sesini duydum. Gayet mutlu geliyordu sesi.
"Alo Efşan"

Bende gülümsemiştim ama göremeyeceğini fark edip konuştum.
"Kamran nasılsın iyi misin?"

"Sesini duyunca daha iyi oldum güzelim, sen nasılsın?"

"İyiyim bende. Ne zaman geliyorsun?"

"Bu gün gece yola çıkacağım inşallah.Ne yaptınız hazırlıklar tamam mı?"

"Evet gelinlik, bindallı falan seçtik Feride , Zehra ve Banu'da benimle geldi Babannem hanımağa hep beraber seçtik. Bir sürü gelinlik hazırlatmışsın ne ara hazırlattın?"

Karşıdan sadece gülme sesi gelince nefes almadan konuşmaya devam ettim.

"Hanımağa bize bohçaları getirdi bizde sen gelince götüreceğiz."

"Tamam güzelim benim. Babaannen deden nasıllar sağlıkların yerinde mi?"

"Evet iyiler, Babaannen hatta normalden de iyi çeyizde eksikler var diye iki gündür motor takmış gibi örgü örüyor."
Tekrar güldüğünde bende karşılık olarak güldüm.

"Efşan... Beni araman beni çok mutlu etti.Teşekkür ederim. Ve seni özledim..Umarım sende beni özlemişsindir."
Bir şey diyemedim çünkü ağzım açık kalmıştı itirafı karşısında.
"Hadi Görüşürüz dikkatli ol sağ salim gel kapatıyorum.."

Diyerek hızlıca kapatmıştım çünkü kalbim maraton koşusuna çıkmıştı resmen.Kamran geldikten sonra nikah tarihi almaya gidecektik ve düğün günümüz belli olacaktı o yüzden her şeyi hızlıca halletmeye çalışıyorduk.

Ev konusunda kararsızdım hanımağa onların yanında konakta kalmamızı istiyordu. Fakat Kamran şu an bile konakta yaşamıyor otelinde kalıyorken nasıl orada yaşamayı kabul edecekti doğrusu merak ediyordum.
Düşüncelerimi kenara bırakıp işlerimi yapmaya koyuldum.

Akşam olduğunda yemeğimizi yedik ve bulaşıkları yıkadım ardından dedemlerin çaylarını döküp kendi çayımıda alıp odama çekildim.
Yaz mevsiminde olduğumuz için dışarısı soğuk değildi bu yüzden balkonda oturmaya karar verdim.
Çayımı yudumlarken uyuya kalmıştım.
Bir kaç saat sonra içimin üşümesiyle uyandım. Balkonda uyuyakalmıştım!

Hızlıca içeriye geçtim ve saatin kaç olduğununa baktım. Saat sabah üçtü.
Allah aşkına ben balkonda nasıl deliksiz o kadar saat uyuyabilmiştim?

Bir anda camdan tık diye bir ses geldi. Bu tanıdıktı. Kamran diye içimden geçirerek camı açtım.
Gelen o değildi. Muhtarın oğlu Azad gelmişti. On yedi yaşımdan beri bana takıntılıydı. Bir çok kez reddetmeme rağmen hala akıllanmamıştı.
Sessizce odamdan çıktım ve dedemlerin uyuduğu odaya geçtim.

Sessizce gitmesini bekleyemezdim çünkü gitmezdi,yada aşağıya tek başıma inip onu kovamazdım çünkü bana zarar vereceğine emindim.
Dedem yaşlı olmasına rağmen gençliğinde pehlivan olduğu için ona kolay kolay zarar veremezdi.
Dedem kapının gıcırtısından irkilerek uyandı.
Gözlerini ovalayarak "Ne oldu evlat?"dedi

Yaz Yağmuru Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin