-5-

289 26 1
                                    

(Medyada Aylin ve Melih var)

Cümlesi karşısında yaşadığım şokun etkisinden çıkamamıştım.Belimde hissettiğim elleri vücudumun yay gibi gerilmesine neden olurken kendimi ondan kurtarabileceğim bir alanım yoktu.

"Na- nasıl yani?" dedim ve kaçmak için bir boşluk kovaladım.Tavırlarım karşısında kontrolü tamamen eline bıraktığımı bir kez daha kanıtlamıştım. Beni kışkırtmayı, dengemle oynamayı çok seviyordu. Daha cüretkar davranabilecekken onun karşısında neden sürekli utançtan kıpkırmızı olduğumu çözememiştim.En ufak teması bile tüm vücudumun karıncalanmasına yetiyordu.Ebrar kaçmaya çalışacağımı tahmin ettiği için bana hiçbir kaçış noktası bırakmamıştı.Kısık bir sesle kulağıma eğildi.

"Kuralı ben koymadım, sen kirlettiysen sen temizleyeceksin." dedi.Karşısında kıvranırken bu halimden çok keyif aldığını bakışlarından anlayabiliyordum.Derin bir nefes aldım ve kendimi toparlamaya çalıştım.Oyun oynayacaksak benden daha hırslı ve başarılı olamazdı.Ona ilk adımı atmayacaktım ve bu oyunun kazananı ben olucaktım.

"Öyle diyorsan, öyle olsun madem." dedim. Her hareketimi takip eden gözlerine bir süre baktım.Gözlerimi gözlerinden ayırmadan parmaklarımı yavaşça dudağıma götürdüm.İşaret parmağımın üzerinde dilimi gezdirirken göz temasını kaçırmadan doğrudan gözlerine bakıyordum.Bu hareketim karşısında sesli bir şekilde yutkundu.Onun benim üzerimdeki etkisini asla inkar edemezdim.Ama benim de onun üzerinde bir etkim olduğu artık kesindi. Islattığım parmağımı dudağına dokundurduğumda vücudunun gerildiğini hissettim.Daha doğrusu belimde duran eliyle belimi sıktığında kendine hakim olmakta zorlandığını fark etmiştim.Parmağımı dudaklarının üzerinde onu çıldırtacak bir yavaşlıkla gezdirirken yüzüne daha çok yaklaşabilmek için diğer elimle omzundan destek aldım ve parmak uçlarıma yükseldim.Elim dudağı ve beninin arasındayken sertçe bastırıp dondurmayı sildim. Yüzlerimiz arasında milimler kaldığında parmağımı kendi dudaklarıma getirmiştim.Parmağımı kışkırtıcı bir şekilde ona bakarken yaladığımda Ebrar'ın bir sonraki hamleyi yapacağı her halinden belliydi.Ama o kadar kolay değildi.Vakit benim için intikam vaktiydi.Kollarının arasında kendimi tamamen ona teslim etmiş gibi duruyordum.Yani boş bir anını yakalamam çok kolaydı.Merakla yüzüme bakarken bir sonraki hareketimi bekliyordu.Ani bir şekilde belimdeki elini tutup kendimi kurtardım.

"Limonlu dondurmasının bu kadar güzel olduğunu bilsem ben de limonlu alırdım." diyip hızlı adımlarla önünden yürümeye başladım.Birkaç adımın sonrasında arkamı döndüğümde olduğu yerde bana baktığını gördüm.

"Ne o? Temizle dedin temizledim.Yoksa etkilendin mi?" Derken yüzünden gülümsemesi kaybolmuştu.Artık gülümseyen taraf bendim.Konuşmakta zorluk çektiği için boğazını temizledi.

"Hadi eve gidelim, çocukların dondurmaları eriyecek."

Ebrarla yol boyunca konuşmamıştık. Sessizce dondurmalarımızı yiyip eve gelmiştik.Eve geldiğimizde herkes büyük bir gelişme kat etmişti. Şimdiden 650 sayfa elimizdeydi.Eğer 2 güne böldüysek bugünün görevini fazlasıysa tamamlamıştık ve herkesin pili bitmiş gibi gözüküyordu.Ben defalarca teşekkür ederken beni susturdular ve birlikte dondurmalarımızı yedik.

Dinlenmemiz gerekiyordu.Saat 3 olmuştu çünkü.5-6 saat uyuyup devam edecektik.Ebrar'ın sesiyle kafamı ona çevirdim.

"Minik, Ala siz benim odamda yatarsınız. Aylin Melih sizi ayırmayayım diğer odada yatın.Biz de Ege'yle L koltuğa yatarız." diye bir plan yaptı kafasına göre.Aylinle Melih 2 yıldır birliktelerdi.Melih'in enerjisini Aylin sessiz sakin yapısıyla dengeliyordu.Çok sevimli bir çift olmuşlardı bana göre. Bu arada hala uyuma planı yapan Ebrar'a karşı çıkmak için döndüğümde çoktan L koltukta uyumaya hazırlanıyordum, mayışmıştım.

Rosa // Ebrar KarakurtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin