-13-

99 8 4
                                    


Arkamdan duyduğum sesle tüm bedenimin kasılmasına engel olamadım.Yüzü dünyada görmek isteyeceğim son yüzdü.Adımlarımı hızlandırarak eve doğru ilerledim.Kapının önüne geldiğimde kolumdan tutan el anahtarı kapıya takmama engel olmuştu.

"Kaçabileceğini mi sanıyorsun?" diyerek kaşlarını yukarı kaldırdı Ömer. Bıkkınlıkla nefesimi verdim.Ömer'in bana karşı kullanabileceği çok fazla kozu olduğunu bilmek canımı sıkıyordu.

"Ne istiyorsun allahın belası?" diyerek gözlerimi devirdiğimde kolumdaki elini biraz daha sıktı.

"Ala, beni, sınama." diye hırıldadı sinirle.

"Aç kapıyı içerde konuşucaz." dediğinde kaşlarım şaşkınlıkla yukarı kalktı.

"Seni evime alacağımı mı düşündün gerçekten gerizekalı? Derdin neyse anlat burada." diyerek kolumu kurtarmayı başardım.

"O güzeller güzeli sevgilinden ayrılıyorsun." dediğinde sinirlerimin tepeme çıkmasıyla kahkahayı bastım.

"Tabi ki canım başka ne istiyorsun?" diyip gözlerimi devirdim.

"Yoksa Sedef teyze hazırlık senesinde ağustosa olan olayı öğrenir." diyip sinsi bir gülümseme taktı yüzüne. Dudaklarım şaşkınlıkla aralanırken ayak parmaklarımdan kafama kadar yandığımı hissettim. Titremeye başladım. Ebrar'ı kaybedemezdim ama bu söylediği şey çok fazlaydı. 

"Ömer.Bu kadar kötü olamazsın dimi? Bunu bana karşı kullanamazsın dimi?" diye bağırırken sesimin titremesine engel olamadım.

"Bana başka bir şans bırakmadın Ala, karar senin." diyerek omuzlarını silkeledi ve yürümeye başladı. Arkasına döndü.

"Bu arada vicdanlı olacağım o kadar anımız var malum. 1 hafta süre veriyorum sana.Sen ayrılmazsan ben Sedef teyzeye gidiyorum güzellik." diyip göz kırptı. Olduğum yerde kalakalmıştım.Hareket edemiyor, nefes alamıyordum. Apartman girişine çöktüm.Beynim hissettiği şokla birlikte bacaklarıma nüfus etmişti.Bacaklarım zangır zangır titriyordu. Bir süre gözyaşlarım bedenimin hissettiği şokla gözlerime ulaşamadı. Birkaç dakika sonra bağırarak ağlamaya başlamıştım.Kapının önünde oturmuş çığlık çığlığa ağlıyordum.Eve giremiyordum. Başka bir yere gidemiyorum ve olduğum yerde kalmıştım. Geçen sürenin ne kadar olduğunu bilmiyordum. Bir süre sonra karşıdaki tekele ilerleyip kendime bira almayı başarabilmiştim. Oturduğum kaldırımda kaç bira içtiğimi sayamazken görüşüm bulanıklaşmıştı. Hala ara ara ağlıyor nefes almakta zorluk çekiyordum.  Bir süre sonra duyduğum sesle kafamı kaldırdım.

"ALA?" diyerek şokla bana bakan Gizem'i gördüm.Doğrusu onu evimin önünde görmeyi tahmin etmiyordum.

"Minik?" dediğimde sesim titreyerek bir fısıltı gibi çıkmıştı.Yanında date i olduğunu tahmin ettiğim bi çocuk vardı.

"Git,sonra." diyerek çocuğu ittirdi.Telaşla yanıma koştuğunda çantasından çıkarttığı peçete ve kolonyayı üzerime savurdu.

"Bebeğim neyin var ne oldu?Ebrar'ı aramamı ister misin?" dediğinde yerimden sıçradım.

"Sakın." dediğimde sesim beklediğimden yüksek ve sert çıkmıştı.

"Tamam sakin ol, bu halde sokakta olmaz ama senin evin nerde ya da bana gidebiliriz ." dediğinde kafamla evimi gösterdim.

"Bekle beni burda." diyip ayaklandı. Yerden boş şişeleri alırken ne kadar içtiğime söylenip durdu.Onları çöpe atıp yanıma geldiğinde elini uzattı.

"İstemiyorum." diyebildim çektiğim burnumun arasından.

"Hadi amaa naz yapma ." diyerek yerimden kaldırdı beni.Tüm gücümü verebileceğim bir bedeni yoktu Gizem'in. Yavaş adımlarla merdiveni çıkarken birkaç kere düştüğüm için normalinden çok daha uzun süren bir yolculuk sonrası kapıya ulaşmıştık.Anahtarı elimden alıp kapıya taktığında kafamı kapının kenarına dayamış uykumla savaş veriyordum.

Rosa // Ebrar KarakurtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin