Başımın ağrısı yeni yeni geçerken televizyonda gördüğüm şey karşısında şoka girmiştim.Ekrana hareketsiz bir şekilde bakmaya devam ederken Sezgi'nin sesiyle kendime geldim.
"Alo Ege nerdesiniz?"
Karşı taraftan gelen sesleri duyamıyordum.
"Tamam geliyoruz biz de."
Duraksayarak bana bir bakış attığında bir şeylerin ters gittiğini anlamıştım. Kafamı sallayarak neler olduğunu anlamaya çalıştığımda Sezgi gözlerini kırpıştırarak beni sonra yanıtlayacağına dair bir işaret yaptı.
"Ege tabi ki öyle bir şey yok Ala 2 gündür benimle birlikte.Dümdüz iftira atmış şerefsiz. İnanmayın sakın Ebrarla da konuş." dediğinde gözlerim büyümüştü.
Ege ne bok yedi ne iftirası hiçbir şey bilmiyordum.Sezgi'nin telefonu kapatmasını beklerken stresten ellerimi kemiriyordum.Telefonu kapattığı an sorumla baş başa bıraktım onu.
"Ne oldu?"
Derin bir nefes alıp yanıma oturdu.
"Ala bebeğim sakin olman gerekiyor öncelikle.Ömer'le tesadüfen mekanda karşılaşmışlar."
"Kesin bilerek gitmiştir o şerefsiz Ömer."
"Neyse, Ebrar'ın moralinin bozuk olduğu çok belli oluyormuş.Ömer masalarına gidip saçma sapan konuşmuş."
"Ne demiş Sezgi?
"Aşkım, yapma."
"Sezgi, ne demiş?"
Sesim beklediğimden daha sert ve yüksek bir tonda çıkmıştı.
"Ebrar'a siz birlikteyken senin evinin kapısına dayandığını, onu çok özlediğini söylemiş.Sonra da ayrılmadan sana dokunmam dedim diye eklemiş.Ala senden ayrılıp kendini benim kollarıma attı. Onu haftalardır tatmin edememişsin ki altımda kıvrandı demiş. Bunun gibi bir sürü şey.Ebrar kendisini çok zor tutmuş ama dayanamamış."
Cümlesini bitirdiğinde Ömer'e karşı duyduğum kinin vücudumu kavurduğunu hissettim.
"Ebrar'a gidiyoruz Sezgi."
"Ala, bence bu çok iyi bi fikir değil canım.Biraz sakinleşir misin?"
"Gidiyoruz dedim."
Sezgi bakışlarını kaçırdı benden.
"Aşkım, Ebrar için çok iyi olacağını sanmıyorum."
"Ege bir şey mi söyledi?"
Sezgi gözlerini kaçırdığında kesinlikle bir şey olduğuna emin olmuştum.
"Sezgi! Cevap ver bana." diyerek bağırdım.
"Seni görmek istemiyormuş." her kelimesi ok gibi tüm bedenime saplanmıştı.
"Ebrar'a her şeyi anlatıcam.Sonucu ne olursa olsun." dediğimde Sezgi gözlerini büyütmüştü.
"Ala, bunun ne gibi sonuçlar yaratacağının farkında mısın? Hapse girebilirsin. Bunu kendine yapma."
"Umrumda değil, benden nefret edecekse de yaptığım bir şeyden dolayı benden nefret etsin istiyorum. Onu sevmediğim için benden nefret ediyor olmasını ruhum kaldıramıyor."
"Anlıyorum seni.Ama bu ani bir şekilde verilebilecek bir karar değil.Hem o da çok kötü durumdaymış şimdi. Bugün seninle konuşacağını sanmıyorum.İstersen biraz sular durulsun. Sonrasında aldığın her kararda yanındayım."
Sezgi'nin söyledikleri doğruydu.Ama benim bekleyecek bir sabrım yoktu. Biraz düşünmeye karar verdim.
Bunu söylediğim için çok sinirliyim ama Sezgi haklıydı. Şimdi çıkıp yanına gitsem olacak tek şey aramızdaki sorunun daha da büyüyeceğiydi.Hem alkol almıştı. Şuan gitmek sadece sorunları arttırırdı.Bir süre oturup konuştuk Sezgi'yle. Sebebini söyleyecektim, sonra Ebrar'la yine ayrı kalacaktım ama en azından o bunun sebebini biliyor olacaktı. Ömer'e gitmemesi konusunda da çok ciddi bir şekilde uyaracaktım. Tabii hala beni dinliyor olursa.Sezgi bu planda Ege sayesinde Ebrar'a ulaşmamızı sağlayacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rosa // Ebrar Karakurt
FanfictionTüm dünyanın tanıdığı voleybolcu Ebrar Karakurt ve üniversite öğrencisi Ala... Tesadüfen tanışan bu iki genç kadının hayatlarının bundan önceki dönemi birbirlerinden çok farklı geçti.Ancak bu tanışma ile yolları kesişti.Bakalım hikayenin geri kalanı...