0.2: Reason.

83 17 14
                                    

×××

Uzun süre sonra deliksiz bir uyku çekmesinin ardından hala yorgun hissetmesine rağmen güçsüz bedenini yataktan kaldırdı. Aşağıdan gelen sesler tamirhanede birinin olduğunu belli ederken bacaklarını yataktan sarkıtıp yorganı üzerinden attı.

"Şu ilaçlar da olmasa ne yapacağım acaba?"

Uyku problemi ona annesinden geçmişti. İlaçlara da onun yüzünden alışmıştı. Gözlerinin önüne annesinin uyumak için içtiği ilaçlar geldiğinde on beş yaşındaki uyuyamayan Chris'te ondan görüp denemişti. Uyku hapları olduğunun elbet farkındaydı o zaten hep olgun bir çocuk olmuştu, fakat o yaşta başka çıkış yolu bulamadığı için alışmıştı onlara.

Uykudan dolayı ağırlaşan vücuduyla yalpalayarak Daniel'in odasının yanındaki lavaboya girdi. Kahverengi kapıyı açıp gıcırdağında yüz buruşturdu. Annesinin yatak odası kapısını hatırlatıyordu. Belki de bu yüzden kinliydi gıcırdayan kapılara.

Bir süredir gevşek olan musluğu zar zor açıp yüzüne soğuk suyu çarptı birkaç kez. Soğuk su ayılmasına biraz olsun yardım ederken musluğa elini attığında avucu arasında kalan musluk başıyla sinirle dudağını ısırdı.

"Daniel! Sikeyim, şu musluğu bir kez olsun düzgün yap!"

Yukarı kattan gelen bağırma sesine karşı sessiz kalırken elindeki musluk başlığını oturduğu koltukta, yanı başına fırlatan çocuğa baktı. Her seferinde yanlış yapıyordu ve her seferinde de Chris'e denk geliyordu.

"Şu siktigimin musluğunu al, ben yapacağım yeter! Her seferinde elimde kalıyor."

Elindeki musluk başlığını cam sehpanın üzerine koyduktan sonra ayağa kalktı. "Abiye ne oldu?"

"Yok abi falan!"

Uzun uykusundan sonra saçları kıvırcıklaşan çocuğun huysuz haline güldü durduğu yerden. Elindeki musluk başlığını kapıdan dışarıya attıktan sonra elindeki alet çantasıyla yukarıya giden Chris'e bağırdı.

"Kolay gelsin!"

Elindeki siyah alet çantasıyla ağır ağır merdivenleri çıkarken ardından bağıran büyüğüne kaşlarını çattı.

"Kolay gelsinmiş, beceriksiz herif seni."

Ayağıyla kapıyı ittirip banyonun içine girdiğinde ardından kapıyı ittirip çantayı sararmış fayansın üzerine bıraktı. Plastik kutunun içindeki yeni musluk başlığı alıp diğer bölmeden anahtarı aldı.

Çömeldiği yerden kalktığında aynadaki yansımasıyla duraksadı. Kıvırcık dağınık saçlar, çökmüş göz altları, bembeyaz bir ten...

Tıpkı annesine benziyordu, Daniel'i azarlama şekli bile öyleydi. En korktuğu şey olan annesine dönüştüğünü fark etmişti. Ama nafile kendisini doğuran ve genlerini aldığı kadından ne kadar farklı olabilirdi ki?

Hayatın gerçekleri yüzüne bir tokat gibi çarparken ayna ile bakışmasını kesip musluğu tamir etmeye koyuldu. Daha fazla düşünmek ve moral bozmak istemiyordu.

Anahtarı gevşeyen vidaya doğru götürüp sağa doğru çevirip sıktı. Daniel'dan daha iyi yapacağı bir gerçekti.
Daha sonra ise onun beceremediği musluğu tamir ettiği için kendisine yemek ısmartabilirdi.

Elindeki tornavidayı alet çantasının içine attıktan sonra son kez musluğu açıp kontrol etti. Eski tip, kireçlenmiş evye bataryasındaki musluk yeniliğini belli edercesine parlarken ellerini yıkayıp banyodan çıktı. Evet, kesinlikle Dainel'den daha iyi yapmıştı.

Alet çantasını bir kenara koyup kaldığı odaya doğru gitti. Yatağın üzerindeki ekranı açık olan telefonu eline aldığı gibi ekranı kapatıp yatağa fırlattı. Annesiydi arayan. Ne konuşacaklarını biliyordu zaten. Kadın yine tiz sesiyle Chris'e kendini acındırıp sen benim tek çocuğumsun hikayesini okuyacaktı. Boşverip telefonunu kapattı.

A STAR IS BORN | [chanchang]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin