My Stupid Trouble 📚📖🖊✅️(SaTzu) (gxg)

18. Bölüm

Merhaba. Sürprizeeee. Biraz yoğunum, yayınlayıp gidiyorum (Yanlışlıkla 2. kitabın 18. bölümünü atıyordum neredeyse BÜYÜK SPOİLER yiyordunuz hehehe😁)

İyi okumalar dilerim.😇

***

Tzuyu üzerine askılı bir tişört ve şort giydikten sonra yatağına uzanmak üzereydi ki kapısının çok minikçe tıkırdadığını duydu. Yataktan kalkıp kim olduğunu sorarak yaklaştı ama cevap gelmeyince kapıyı açmak zorunda kaldı. Mina olabilir diye düşündü ama kapıyı açtığında karşısındaki kişi onu şaşırtmıştı.

***

Arkadaşça bile değil...

Karşısında, üzerinde ayıcıklı pijamalarıyla Sana duruyordu. Tzuyu kendini tutup ciddi olmaya çalıştı ama dalga geçmeden edemeyecekti.

"Pardon, Bayan Kazanova'yı mı yediniz acaba?"

Sana istemsizce gülmüştü buna. Pijamalarına bakıp,

"Gündüzleri çalışıyorum ben. Bayan Kazanova geceleri minik bir çocuğa dönüşüyor..." dedi.

Tzuyu de bu cümlesinden sonra gülümsemişti. Sana gülümsemesini soldururken gözlerini Tzuyu'nin gözlerine sabitledi. Tzuyu derin bir nefes aldı ve sorarcasına baktı. Sana ses çıkarmayınca,

"Bu saatte neden hala ayaktasın Sana? Ve neden kapımın önündesin?" diye sordu.

Sana yutkunup başını öne eğdi ve birkaç saniye sonra tekrar ona baktı.

"Be-ben şey, ben sana bir şey söylemek istiyorum yani daha doğrusu sormak."

Tzuyu başını sallayıp devam etmesini bekledi.

"Geçen gün, sana atın üzerindeyken söylediklerimi biliyorsun ama bana hiç cevap vermedin. Cevap vermeyecek misin Tzu?"

Tzuyu gözlerini kaçırıp koridora baktı. Onu içeri bilerek davet etmiyordu, yanlış anlaşılmak istemiyordu. Sana bunun farkındaydı ama sormadan edemedi.

"Bu arada beni içeri davet etmeyecek misin? Misafirlerini içeride ağırladığını duydum."

Tzuyu ona kısa bir an için baktı. Gözleri kenetlendiğinde ikisi de istemsizce heyecanlanıyordu. Tzuyu bakışını çeken ilk kişi olmuştu yine.

"İçeri davet edecek kadar konuşacak bir şeyimiz yok Sana. Geçen gün hakkında sessiz kalmam aslında senin için bir cevap olmalıydı. Söylediklerin benim için bir şey ifade etmiyor."

Tzuyu birkaç saniye durakladı. O esnada Sana, kulaklarına dolan kelimeleri sindirmeye çalışıyordu.

Tzuyu çok ama çok sakin bir şekilde şunları söyledi ona.

"Bana aşık olduğuna inanmıyorum. Sen bir oyun kızısın Sana bunu herkes biliyor. Birini elde edene kadar peşinde koşarsın bunu seni o yemekhanenin girişinde gördüğüm an anladım. Eğer sen üzerimi düzeltmeye yardım eden o kız olarak karşıma çıksaydın seninle arkadaş olabilirdim ama daha fazlası asla olamazdım Sana. Kendine bir bak, insanların seni sevmesi için peşlerinde dolaşıyorsun. Bazıları senin peşinde koşuyor ama onlarla da alay ediyorsun. En uzun sevgilin kaç gündü söylesene ya da kaç saat? Aynı anda kaç kişi idare ettin mesela? Ya da kaç kişiyi sadece elde ettim diyebilmek için kırdın? Tüm bunları yapmış olman yine önemli değil ama kendi karakterini düzeltmen gerek. Tamamen istediğim özelliklere sahip olsaydın bile bizim bir şansımız olmazdı bunu biliyorsun değil mi? Ben kadınlardan hoşlanmıyorum. Hoşlanmayacağımda. Bazı insanları elde edemeyeceğini bilmen gerekiyor Sana. Biraz büyümen gerekiyor. Kimse senin oyuncağın değil ve ben senin oyuncağın olmak istemiyorum."