Merhaba.
İyi okumalar dilerim.💚
***
Sırlar? 😶🌫️
Kızlar tüm bu olanlara şahit olmaktan ve ailevi bir olayın tam ortasında kalmaktan rahatsızlardı. Kendilerini fazlalık gibi hissediyorlardı ancak bu hislerinin yanında Tzuyu için de üzgündüler. Büyükanne Chou Silvia'nın kötü biri olduğunu sanmıyorlardı. Fakat arkadaşlarının yediği tokattan sonra hepsi kadına sinirlenmiş olsa da konuyu bilmedikleri için seslerini çıkarmadılar. Hepsi birbirine bakıp ne yapmaları gerektiğini bilemez halde merdivenlerde dikilirken Tzuyu ayağa kalkıp kendini evin dışına atmıştı. Silvia da hemen ardından odasına çekilince kızlar hızlıca merdivenden indiler, arkada kalan Sana olmuştu ama içlerinde en endişeli duran da Sana'ydı. Tzuyu için üzgün hissediyordu.
Sekerek ve hızlı olmaya çalışarak Momo ve Mina ile birlikte kızları takip ederken kendini sorgulamaya başladı.
-Ne zaman biri için bu kadar endişelendin?-
-Ne zaman birinin peşinden bu kadar koşturdun?-
-Ve ne zaman kendini birine bu kadar kaptırdın?-
Sana'nın kendine sorduğu soruların cevapları vardı ancak Sana bu cevapları kendine söylemeyi erteliyordu. Onun için aşk diye bir şey yoktu, eğlence vardı. Tzuyu ile flört etmek, peşinde dolanmak ya da onun peşinde dolanmasını beklemek onun herkese yaptığı şeylerdi ancak ilk kez birinden bu yaptıklarının karşılığını alamıyordu.
Sana bir şeyleri elde edene kadar inatçıydı ve sonrasında onu bırakırdı. Buna devam etmesinin sebebini buna bağlıyordu. Tzuyu'yi elde ettikten sonra onu bırakacağına emindi. Karakterine ters giden ise kalbiydi. Sadece onu elde etmesi gerekiyordu yani kalbinde herhangi bir hisse gerek yoktu fakat kalbi aksi bir davranıştaydı. Tzuyu için endişeleniyor, üzülüyordu. Onunlayken ne kadar reddedilse de eğleniyordu. Kalbindeki tuhaf sancının bir an önce geçmesini istiyordu. Bunun içinde öncelikle onu elde etmeliydi. En azından bunu yaparsa kalbindeki o sancının geçeceğine inanmak istiyordu.
**
Tzuyu ahırların daha da arkasında olan büyük bir çardağa gitti. Çardakta oturan ve onun geldiğini gören birkaç hizmetli hızlıca oradan kalkıp hemen uzaklaşmışlardı. Tzuyu onlar gittikten sonra çardağa girdi ve masanın üzerindeki kahve bardaklarını bağırarak masadan savurdu. Bardaklardan bazıları yere düşüp kırılırken bazıları çardaktan dışarı fırlayarak kırıldı. Kızlar ona yaklaşıp yaklaşmamak konusunda kararsızdı, onlar oldukları yerde beklerken MiSaMo da yetişmişti. Sana'nın ayağı yüzünden biraz daha yavaş yürüyorlardı.
"Yanına gitmeliyiz. Kendine bir zarar verebilir." dedi Mina. Sana ona katılıyordu.
"Ama ya bizi istemezse? Şu an yalnız kalmaya ihtiyacı yok mudur?" dedi Nayeon.
"Ne olursa olsun şu anda yanında olmalıyız. Kendine zarar vermesindense beni azarlamasını tercih ederim." dedi Jihyo onlara bakarak. Hepsi başıyla onu onayladıktan sonra Nayeon da Jihyo'ya ,
"Evet, haklısın. Hadi yanına gidelim." dedi.
Hepsi birlikte çardağa geldiklerinde Tzuyu'nin arkası onlara dönük olduğu için kızları göremiyordu. Tzuyu çardaktaki masaya sıkıca tutunmuş, başını öne eğmiş halde derin nefesler alıp veriyordu.
"Tzuyu, iyi misin?" dedi kısık bir sesle Chaeyoung. Ona yaklaşıp sağlam olan elini omzuna koymuştu. Tzuyu başını kaldırdı ama dönüp onlara bakmadı. Kızlar oturmak için ilerleyince bazılarıyla karşı karşıya bazılarıyla ise yan yana kalmıştı Tzuyu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Stupid Trouble 📚📖🖊✅️(SaTzu) (gxg)
FanficKız, Tzuyu'nin gömleğinin yakasını havaya kaldırdı. Sonra çözülmüş kravatı alıp Tzuyu'nin ensesinden önüne doğru sarkıtarak ayarladı ve kravat şeklini alması için uçları oradan oraya atıp durdu. Tzuyu, nasıl yapıldığını hiçbir zaman öğrenemediği içi...