1.5

17 6 2
                                    

Behzat: Her zaman sana koştum ben Lavinya. (05.58)

Behzat: Sensiz bir adım bile atamadım.

Behzat: Şimdiyse attığım adımlardan pişmanım.

Behzat: Söylesene bana Lavinya, Belin'i bana ne zaman söyleyecektin?

Behzat: Ya da şöyle sorayım, söyleyecek miydin?

Lavinya: Nereden öğrendin sen Belin'i? (10.17)

Lavinya: Sen attığın adımlardan pişmansan, ben de o yolu yarattığım için pişmanım Behzat.

Lavinya: Arkasına bile bakmadan siktir olup giden birisi hiçbir açıklamayı, hiçbir bilgiyi hak etmiyor.

Lavinya: Hatta arkasına bile bakmadan gidip, orada da yakın arkadaşıyla birlikte olan birisi.

Lavinya: Söylesene bana Behzat, benden hesap sorarken hiç mi utanman yok?

Behzat: Konuyu çarpıtma Lavinya! (10.30)

Behzat: Kendi kanımdan olan birisini sakladın sen benden.

Lavinya: Seni affetmek için çok direnip hiçbir zaman affedememiştim. Yüreğim her zaman haklıymış, bunu da seni böyle görünce daha iyi anladım.

Lavinya: Ben kimseyi saklamadım Behzat, tekrar hatırlatayım giden sendin.

Lavinya: Ne sanıyordun, sen gittikten sonra hayatın tamamen durduğunu mu?

Lavinya: Keşke öyle olsaydı da ablan hayatta olsaydı Behzat.

Lavinya: Senin ablan sana küs olarak öldü, biliyor muydun bunu?

Lavinya: Sen yurtdışında gününü gün ederken, ablan burada hayat mücadelesi verdi. Ve o zaman yanında kim vardı biliyor musun? Tabii ki hayır.

Lavinya: Ben vardım, ben destek oldum. Bunu gözüne sokmak için demiyorum, öyle bir çabam yok zaten.

Lavinya: Yeğeninin vasiyetini bana verdi ablan, benden başka kimsesi yok diye Belin'i bana emanet etti.

Lavinya: Seni kendim için bile belki affedebilirim ama ablanı yalnız bıraktığın için hiçbir zaman affetmem Behzat. Bırak, Belin de seni bilmesin. Onu da üzme, yıpratma.

Lavinya: O seni hiç tanımıyor, her zaman öyle bilsin çünkü sen yine gidersin.

Lavinya: Hep gittin.

Lavinya: Hepimizi mahvettin. Bari Belin'i mahvetme, o daha çok küçük.

Lavinya: Pişmanlıkların vardır, bana haksız olsan bile sinirlisindir belki ama bir önemi kalmadı bunların.

Lavinya: Bizim vaktimiz bitti, kalpler tükendi.

Behzat: Haksızım, suçluyum ama ben de bir insanım Lavinya.

Behzat: Ne olursa olsun ben bunları hak etmedim.

Lavinya: Peki, biz hak ettik mi?

Lavinya: Beni bırak, ablan hiç hak etti mi?

Behzat: Ablam beni asla affetmeyecek, haklısın.

Behzat: Mezarına gitsem, buna bile yüzüm yok.

Lavinya: Gitme.

Lavinya: Ablan istemedi.

Lavinya: Gözünde aşırı kötü gözükebilirim ama ablan seni hayatından tamamen çıkardı.

Lavinya: Ölürsem mezarıma bile gelmesin, dedi.

Lavinya: Öldü.

Lavinya: Sen de gitme, bari bu isteğini yerine getir.

Behzat: Bazı şeyleri düzeltebilme umuduyla gelmiştim buraya.

Behzat: Geç kaldığımı şimdi daha iyi görüyorum.

Lavinya: Sonuçta hayat devam ediyor, öyle değil mi? Öyle demiştin ya bana, terk etmeden önce.

Lavinya: Doğru, hayat bir şekilde devam ediyor.

Lavinya: Geç de kalsan, erken de gelsen devam ediyor ve hiçbir şeyi değiştirmiyor.

Lavinya: Şimdi tekrardan düşünerek, pişman olarak hiçbir şey yapamazsın.

Behzat: Özür dilerim.

Lavinya: Biz bu aşamaları çoktan geçtik Behzat.

Lavinya: Özürle hiçbir şeyin geçmeyeceğini bilecek yaştayım, daha doğrusu öğrendim.

Lavinya: Sen öğrettin.

Behzat: Gaddarlaşmışsın.

Lavinya: Gaddarlaştırdın.

Behzat: Her şeyin bir açıklaması var.

Lavinya: Açıklaması olsa da bir önemi yok Behzat, demiştim sana.

Lavinya: Artık tek yapman gereken benden, bizden uzak durman.

Behzat: Artık çok zor.

Behzat: Özellikle Belin'den sonra.

Lavinya: Her zaman böyle birisiydin.

Lavinya: Bencil.

Lavinya: Tebrikler, beni yeniden pişman ettin.

Behzat: Amacımın bu olmadığını biliyorsun.

Lavinya: Hayır. Çünkü seni tanımıyorum, o kadar yabancısın bana.

Lavinya: Bize bulaşma Behzat. Cansu'ya da söyledim.

Lavinya: Hamileymiş sanırsam, tebrik ederim sizi.

Lavinya: Kendi hayatınıza bakın ve bizi unutun. Yoksa istemediğim şeyler yapacağım ve benim canım yanarsa ne kadar yakabileceğim konusunda bir fikrin olduğunu sanmıyorum.

Lavinya: Canım yanarsa sizden geriye hiçbir şey bırakmam Behzat, beni zorlamayın.

Lavinya: Ben, seni unutmadım. Ben, seni hiç yokmuş gibi saydım. İnan, ruhum daha huzurlu.

Behzat: Yarattığım ruhta yerimin olmadığını bilmek beni yoruyor Lavinya. (İletilmedi.)

Behzat: Yorulan kalbime inat yaşattım seni orada, belli ki beceremedim. (İletilmedi.)

Behzat: Ben kaybettim, yıllar önce olduğu gibi. (İletilmedi.)

Behzat: Aslında ben her zaman kaybettim, her zaman olduğu gibi. (İletilmedi.)

ÖLÜMÜN ÖZGÜRLÜĞÜ| Texting (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin