Keyifli okumalar... Savaşçı okurlarım.***
Bütün hazırlıkları denetlemek için şehirdeki her yeri gezmesi gerekiyordu. Ama bunun için yeterince zamanı olmadığını bildiğinden, Serşerwanları vazifelendirmişti. Berde'nin haritasını alıp taht odasına doğru emin adımlarla yürüdü. Odaya girdiğinde herkes eğilerek selam verdi. Mira Rodin hiç istifini bozmadan odanın ortasında bulunan masanın üzerine deriden yapılmış olan haritayı serdi.
Belinden çektiği hançerin ucunu bilgelikle haritanın üzerine koyup konuşmaya başladı.
"Tam da buradan saldırmalarını ön görüyorum. Burası şehrin diğer burçlarına göre daha zayıf."
Bozo başını sallayarak anladığını belirtti.
"Bizde buraları bir an evvel tamir etmeye başladık zaten Mira hazretleri."dedi.
Rodin Bozo'ya bakarak sordu.
"Kazanları yerleştirdiniz mi?"
"Evet Mira'm. Odunları bile taşıdık. Burçlar da duran bütün Şerwan'larımıza çakmak taşı dahi verdik. Olurda savaşta ateş bulamazlarsa üstlerinde her zaman bulunsun diye."dedi Bozo.
Rodin bu defa da Awir'e sordu.
"Erzakların ve halkımızın durumu nasıl?""Şehirdeki bütün erzakı emriniz üzere topladık Mira'm. Her gün iki öğün pişirip halkımız ve Şerwan'larımiza dağıtıyoruz."dedi Awir. Sonradan birşeyler hatırlayıp devam etti. "Hayvan yemleri için aynı şeyi söyleyemeyiz Mira'm. Saman ve otlar çok kalmadılar hayvanları ne kadar idare ederler bilinmez. Ama su kaynaklarımız bol çok şükür."
Mira Rodin sıkkın bir nefes alıp verdi.
"Saman işi için bir hâl çaresi bulmalıyız. Aksi takdirde önce hayvanlarımız hastalanır ardından da halkımız. Bir salgınla uğraşacak durumda değiliz."dedi ve devam etti."Serşerwan Hasan ve Serşerwan Hüseyin... Onlar ne yaptılar?"
Awir anlını kaşıyarak Mira Rodin'e baktı.
"Gece gündüz demeden ocakların başındalar Mira'm. Demircilerle beraber demirleri dövüyorlar. En kısa zamanda bitecek İnşallah."Mira Rodin yumruk yaptığı elini iki kere masaya vurarak konuştu.
"Bir an önce bitmek zorunda. Zaman diye bir şey kalmadı artık. Düşman kapıya dayandı dayanacak. Elinizi çabuk tutun!"Tekrar Bozo'ya dönerek sordu.
"Casuslardan bir haber var mı?"Bozo işaret parmağını harita da ki bir yere bastırarak,
"Buradalar Mira'm. Ama çok hızlı ilerlediklerini haber aldım. Beklediğimizden daha erken gelebilirler."dedi."Başka?"dedi gözlerini kısıp haritaya bakarak.
Bozo devam etti.
"Ayrıca Mira hazretleri, savaştan sağ kurtulan Şerwan'ın haklı olduğu da ortaya çıktı. Bunlar Gürcü değillermiş. Aldığım bilgilere göre, çok uzun boylu ve vahşiler. Onlara rehberlik eden kişi de Bûbe imiş."Son sözle taht odasında büyük bir öfke ve gerginliğe yol açtı. Awir ellerini yumruk yapmış sıkarken, Rodin duyduğu isme nefretle yüzünü buruşturdu.
Rodin gözlerini kapatarak üzerinde ki gerginliği ve nefreti bir kenara bırakmaya çalıştı. Gözlerini açarak genç adamlara baktı.
"Ben demir ocaklarını tevtişe gideceğim." Sağ işaret parmağını Awir'e doğrultarak, "Sen, Emiri Şerwan... Burçları tevtiş edip bana tadilatlarla alakalı bilgi vereceksin!" ardından da Bozo'ya doğrultup, "Sen de Serşerwan casuslarla dur durak bilmeden haberleşeceksin. Uyumak dahi yok bize. Berde kurtulana kadar rahat haram, uyku zehir. Hadi her kez işinin başına!"dedi kararlı sesiyle.