Lafı hiç uzatmadan sizi yeni bölümle baş başa bırakıyorum 🤗🌺
***
Rodin oturmuş karşısında duran adamlara isteklerini sıralıyordu.
"Beni korumaları için elinizde esir olan üç kişiyi istiyorum."
Dan kaşlarını çatarak,
"Kimleri istiyorsun?"dedi.Rodin aynı tonda devam etti.
"Hüseyin, Hasan ve Bozo..."Duyduğu isimlerle oturduğu yerde homurdanarak kımıldandı Dan. Rodin onu görmezden gelerek gözlerini tepkisiz duran Gart'a çevirdi.
"Ayrıca hizmetim için de Rînde, Şîne ve Loran'ı almak istiyorum."
Dan duyduğu son isimle zaten tükenmek üzere olan sabrını yitirip öfkeyle ayağa kalktı.
"Bunu kabul etmiyorum! Loran benim hizmetimde!"
Rodin arkasına yaslanarak Gart'ın gözlerine bakmaya devam etti. Gart öfkeyle kalkan kardeşini tutup geri oturttu.
"İsteklerin bu kadar mı prenses?"
Başını dikleştirip,
"Kalacağım odayı da ben seçeceğim."Gart isteklerin bittiğini anlayınca,
"Loran hariç hepsini kabul ediyorum. İstersen Loran yerine başka bir şey daha isteye bilirsin."dedi.Rodin arkadaşını, can yoldaşını yanına almak istiyordu. Ama eğer Loran da diretirse diğer dostlarını da tehlikeye atacaktı. Şimdilik bununla yetinip ardından bunu onlara çok ağır bir şekilde ödetecekti.
Şüpheyle iki adama baktı.
"Ben isteklerimi sıralıyorum, peki ama beni kandırmayacağın ne malûm?Gart sırıtarak,
"Ben bir Viking'im. Bizde söz ağızdan bir kere çıkar. Eğer seni kraliçem yapmak istiyorum diyorsam senin hükmün de benim hükmüm kadar olacak. İçinde buna dair hiç bir şüphe olmasın."dedi.Rodin kaşlarını çatarak merakla sordu.
"Viking mi? Sizler tam olarak nereden geldiniz?""Biz buzlar diyarı olan kuzeyden geldik. Her neyse git ve dinlen yarın düğünümüz için hazırlıklar başlayacak." Dedi Gart ayağa kalkıp kapıya giderek.
Rodin giden adamın arkasından bakarken Dan onun kulağına eğilerek fısıldadı.
"Loran'ı unut!"Kulağında his ettiği nefesle irkilerek ayağa kalktı.
"Unutması gereken biri varsa o da sensin. Vahşi."Dan öfkeyle sıktığı yumruğunu masaya vurarak,
"Bir daha beni Loran konusunda tehdit etmeye kalkma prenses. Yoksa Gart'ı bile gözlerim görmez. Ona güvenme ben onun kardeşiyim."dedi dişlerinin arasından tıklayarak.Rodin'in dudaklarında alaylı bir gülüş belirdi.
"Ben Gart'a güvenerek mi seni tehdit ediyormuşum?" Tehlikeli bir kahkaha attıktan sonra yüzü bir anda ciddiyetle gerildi. "Allah'tan başka kimseye güvenmem ben. Senin aksine kimse de beni durduramaz. Ne Gart ne de sen. Ben babamın kızıyım kimseye boyun eymem."Dan sinirden kıpkırmızı olmuştu. Ağzını açıp konuşacakken Rodin araya girip genç adamı susturdu.
"Sakın beni kendinle karıştırma!"
Sözleri bittikten sonra oturduğu sandalyeyi devirerek odadan çıktı. Dan öfkeyle masaya tekme atarak parçaladı.
Rodin duyduğu gürültüye rağmen gülerek yoluna devam etti. Odasına girdiğinde genç bir kız eğilerek ona selam verdi. Rodin şaşırarak ondört, onbeş yaşlarında ki kıza baktı. Kız altın sarısı saçlarını geriye atarak Mira Rodin'in yanına yürüdü.