Yanlış Arkadaş Sorunsalı

34 0 2
                                    

"Ay kanka cidden çok fenaydı!" Bu 'kanka' lafına hiçbir zaman alışamamıştım.

"Bir an o Camilla'nın Selen'in üzerine atlayacağını sandım." Eminim hiçbir şey yapmamak yerine üzerine atlasaydı daha mutlu olurlardı.

"Hele bir de Cem'in aralarına girmeye çalışması." İkisi birlikte kıkır kıkır gülerken bakışlarımı elimdeki rubikten ayırdım.

"Kızlar!" Kaşlarımı kaldırıp gözlerimle bize yaklaşmakta olan Selen'i gösterdiğimde ikisi de aynı anda gözlerini devirip konuşmayı kestiler. Selen dik duruşu ve ilerdeki hayali bir noktaya diktiği sert bakışlarıyla insanlara göz dağı vermek ister gibiydi. Altın sarısı sırma saçlarını eliyle düzelterek yanımıza otururken dudakları yukarı kıvrıldı.

"Ne var ne yok?" Kızlar o gelmeden önce yaptıkları gibi tekrar masanın üzerine eğildiler ve Zehra sanki iki dakika önce Selen'in dedikodusunu yapmamış gibi heyecanla konuştu.

"Bebeğim olay olay!" 

"Sevda burslu Ahmet'e çıkma teklif etmiş." Okulun dedikodu ağının bu bitirim ikili üzerinden döndüğünü söylesem yalan olmazdı. Bir dakika önce yüzünüze gülerken arkanızı döndüğünüz an hakkınızda konuşmaya başlarlardı. Tabi bu durum birlikte oldukları anlar için geçerliydi. Ayrı oldukları zamanlarda kimseye zararları dokunmazken birlikte oldukları an ortalığı kaosa çeviriyorlardı.

"Üstüne Ahmet bunu reddedince-" Zehra'nın sözleriyle Zeynep ayağa kalkıp lafını devraldı.

"Böyle  ellerini iki yanda yumruk yapmış ve yanındaki masanın üzerinden kahve alıp çocuğun üstüne atmış." Sözlerini canlandırırken masaya varan Hakan'ın üzerine kahveyi boca etmişti. Selen eliyle ağzını kapatırken Zehra bıyık altından gülüyordu.

"Abi ne yapıyorsun ya!" Hakan Zeynep'in kahve döktüğü kısmı eliyle tutarken Zeynep sanki bunu bilerek yapmamış gibi yerine oturdu.

"Önüne baksaydın." Aslında zamanı öyle iyi ayarlamıştı ki asıl amacı canlandırma yapmakmış gibi görünerek gerçekteki hedefine ulaşmıştı. Zeynep Hakan'dan uzun zamandır hoşlanıyordu ve bunu öyle iyi gizliyordu ki farkında olan yalnızca bendim. Eğer gruptan başka biri anlasaydı tüm okul bunu çoktan duyardı. Hakan basketbol takımında ve sürekli göz önünde olan bir çapkındı. Kızları kirli peçete gibi kullanıp kenara atar ve buna rağmen utanmadan yerine anında başka bir kız getirirdi. Hakana özel bir nefret beslemiyordum ama kişiliği berbattı ve bence bu onu görmezden gelmem için yeterliydi.

"Zeynep henüz dersler başlamadan insanları harcama mesaisine başlamış." Umut kendince şaka yaparak yanıma yani Zeynep'in tam karşısına otururken dirseğiyle kolumu dürttü. 

"Ne var ne yok şampiyon?!" Umut bizim çalışkan, örnek öğrenci ve karizma erkek kontenjanımızı dolduruyordu. Okul ikincisiydi, hocalar tarafından sevilirdi ve kara kaşı kara gözü ve uzun boyuyla gerçekten yakışıklıydı.  

Umut iyi çocuktu ama bir kusuru vardı, Zeynep'e aşıktı. Aşk üçgeni bayat bir romantizm olsa da söz konusu bu üçlü olduğu zaman garip ve heyecanlıydı. Aslında Umut Zeynep'in istediği her şeyi karşılayabilirdi. Yakışıklıydı zekiydi ve siyasetten anlardı hem babasına gururla tanıtacağı hem de onu mutlu edecek kapasiteye sahipti fazla popüler değildi ama istediği an popüler olabilecek potansiyele vardı. Genelde çok fazla ön planda durmak istemediğinden derslerde az konuşur ve yalnızca akademik becerilerini gösterirdi. Ne var ki Zeynep hedefini çoktan belirlemişti. Kıvanç Tatlıtuğ bile gelse  Hakan varken başını çevirmezdi. 

"Her zamanki işler ya sen?" Cevap vermeyince gözlerimi Zeynep'ten alıp yüzüne çevirdim. Kaşları hafif çatılı bakışları buğuluydu. 

"Ne oldu?" Dudaklarını büzdü ve sonra başını 'boş ver' dercesine iki yana sallayıp göz kırparak bakışlarını çevirdi.

Gözyaşı Tohumu TözüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin