Ya Her Şey Koca Bir Yanlış Anlaşılmaysa

11 0 0
                                    


-------------------------------------------

"O kadar klasiksin ki!"

Önümdeki vişne suyunun pipetiyle oynarken Umut da pastasını yiyordu.

"Sana da hiçbir şey beğendiremiyoruz." Gözlerim tekrar dolarken önündeki peçetelikten hızla bir peçete uzatıp damlamak üzere olan bir gözyaşımı sildi.

"Ya tamam yeter artık ben de üzgünüm ama sen göz yaşı pınarlarını tükettin hala nasıl ağlıyorsun anlamıyorum." Burnumu çekerken oturduğum sandalyede arkama yaslanıp vişne suyumu elime aldım.

"Senin pek de üzülmüş gibi bir halin yok sanki şu an." Gözlerimi kısarak söylediğim sözlere aynı şekilde gözlerini kısarak cevap verdi.

"Benim içim kan ağlıyor hem seninle birlikte ağlamaya başlasam bizi kim susturacak?" Cevap veremeden çalan telefonumla ikimizin bakışları da ekrana çevrildi.

"Canım Kenan'ım." Umut şaşkın bakışlarla yüzüme bakarken gözlerimi devirip abim kelimisini fısıldadım ve telefonumu açtım.

"Kardeşlerin en güzeli." Bağırtkan sesi bir metre ötemdeki insanlar tarafından bile duyulurken telefonu kulağımdan uzaklaştırdım.

"Efendim abi?"

"Ömrüm!"

"Efendim canım abicim?" Ona böyle seslenmezsem benimle konuşmayacağını falan söylüyordu.

"Hah şöyle. Şimdi o oturduğun masadan hemen kalkıyorsun ve önündeki la*uktan hızla uzaklaşıyorsun."

"Ne?" Ben etrafıma bakınırken Umut işaret parmağını kendine doğrultmuş 'bana mı dedi o?' diyordu.

Telefon suratıma kapanırken kafenin kapısı gürültüyle açıldı. Başında abim olan sekiz kişilik bir erkek topluluğu üstümüze gelirken masada öne eğilip fısıldadım.

"KAÇ!" Abimin yanındaki gürbüz arkadaşlarının boks kulübünden olduğu her hallerinden belli oluyordu ve abimi ne kadar az tanısam da birini dövmesi için sadece hoşlanmamasının yeterli olduğunu biliyordum. Telefondaki sesi Umut'tan hiç de hoşlanmış gibi çıkmıyordu.

Umut hiç istifini bozmadı hatta bacak bacak üstüne attı. Ben onun bu tavrına anlam veremezken abim gelip yanıma oturdu. Arkadaşları da yan masalardan sandalye çekip masamızın daha doğrusu Umut'un etrafını sardı.

"Ömrüm sana uzaklaşmanı söylemiştim." Abimin sesi hiç olmadığı kadar nazikti ve bu beni fazlasıyla ürkütmüştü. Umut'ta ise bırakın korkmayı umursadığını bile gösteren bir emare yoktu.

"Abi arkadaşımla bir şeyler içmeye gelmiştik."

"Ders saatinde mi?" Benim ders giriş çıkış saatlerimi nereden biliyordu ki? Ah, Ömer'i birçok kez okuldan almış olmalıydı.

"Sadece biraz kafamı dağıtmak istemiştim. " Elini yüzüme uzattığında korkuyla geri çekildim- aslında ilk başta büyük abimle yaşamıştım bu durumu bana bir şey yapmamışlardı ama vücudum kendiliğinden tepki veriyordu Ömer'le böyle bir şey olmadığı için Kenan abimle de olmayacağını düşünmüştüm ve o bana ilk kez bu kadar yakındı ve bu ilk kez başımıza geliyordu- . Bu hamlem karşısında abimin gözleri pişmanlıkla aralandı.

"Yakınlıktan hoşlanmadığını unutmuşum." Gözlerini kaçırarak söylediği cümleler kafamı karıştırırken arkadaşlarının burada olduğunu unutmuş gibi başımı iki yana salladım. Arkadaşlarına geri çekilme sebebimin aile içi şiddet olduğunu söyleyemezdi neticede.

"Yo aslında yakınlıktan hoşlanır." Umut alaycı tavrıyla bunu söylerken abim yerinden resmen ışık hızıyla kalkıp masanın üzerinden Umut'un gömleğini tutarak onu da kendiyle birlikte kalkmaya zorladı.

Gözyaşı Tohumu TözüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin