Parçalanmış Aşıklar

6 0 0
                                    


--------------------------------------

"Evet Iraz şu an şu noktada bana ne olduğunu anlatıyorsun!" Bir yanımda beni sıkboğaz eden Zeynep diğer yanımda Umut vardı. Okul çıkışı her perşembe olduğu gibi grup dersimize gidecektik ve ben gelemeyeceğimi söylediğimde Zeynep karnım ağrıyor yalanıma inanmamıştı.

"Onu rahat bırak Zeynep, belli ki karnı ağrıyor. Birlikte gideriz." Umut gerçekten Zeynep'le yakın olmak ve onun dikkatini çekmek için her yolu deniyordu. Onlarla yolumu ayırıp arka sokağa girdim ve beni bekleyen siyah arabanın içine girdim.

"Hoş geldiniz Ömür Hanım." Prosedür gereği verilmiş bir selam.

"Anneniz sizi telefona istiyor." Uzattığı telefonu aldım ve derin bir nefes verdim.

"Bugün herhangi bir işin varsa iptal et benimle bir davete geliyorsun." Telefon suratıma kapandı ve şoför beni bir mağazanın önünde bıraktı. Duruşumu dikleştirdim, saçımı kulağımın arasına sıkıştırdım ve gülümsememi takındım. Hani bazı anlar olur ya. Çok odaklanmış ya da fazlasıyla gergin olursunuz ve en ufak bir dokunuşla yerinizden sıçrarsınız. Çok gergindim ve zayıf bir dokunuş değil koşmakta olan bir çocuk tarafından bir kol darbesiyle yere düşürüldüm. Dün yağmış olan yağmur yüzünden yerler ıslaktı ve ben özür dilemeyi bırakın iyi olup olmadığımı bile sormayan çocuk uzaklaşmadan önce sadece gözlerini görebildim. Koyu mavi, lacivertimsi siyah gözleri...

Kabanım pis ve ıslaktı üstelik saçım dağılmıştı. İçeri girdiğimde ve annem beni gördüğünde yanındaki kadınla konuşurken gülümseyen yüzü beni gördüğü an soldu. Ayağa kalktı ve zarif hareketlerini ve dik duruşunu bozmadan yanıma geldi.

"Git ve üstünü değiştir." Başka bir şey söylemeden yerine döndü. Lakin ben artık yıllar yılı sesinin tonlamasından bile başıma neler geleceğini anlar olmuştum. Bu sefer bir yakının yanında onu kötü göstermiştim. Amacım bu değildi ama sonucu değiştiremezdim. Umarım bu kez daha az acıtırdı.

Etrafımda pervane olan birkaç görevli bana kıyafetler getiriyor bense getirdikleri kıyafetleri giyip annemin ve pek değerli arkadaşının önünde yürüyerek karar vermelerini bekliyordum.

Dik dur.

Saçını geriye at.

Gülümsemeni takın.

Ne kadar saat bu işleme devam ettik bilmiyorum ama hava karardı ve sonunda annem kendi tercihi birkaç elbiseyi paket ettirdi.

"Bunu giy ve gel." Elindeki lacivert elbiseyi giyip geldiğimde birkaç kez elbiseyi çekiştirmek zorunda kaldım. Diz kapağımın bir karış üstündeydi ve bu tarz hiç benlik değildi. Ben genelde bol eşofman ve büyük beden tişört giyen o kızdım. Böyle mini bir etek üstelik sırt dekoltesi. Hiç benlik değildi.

"Anne bu bi-" Sözümü dinlemedi bile.

"Salih bunları ödeyip gel, Ömür'ün üzerindekinin etiketi de çıkartmalarını söyle.

Tekrar arabaya bindik ve kuaförde indik.

"Hoş geldiniz Sanem Hanım." Birkaç kişi bizimle ilgilenmek için annemin etrafına doluşurken o duruşunu bozmadan hepsini selamladı ve sandalyelerden birine oturup gözleriyle yanındaki sandalyeyi işaret etti. Yanına oturduğumda yanımıza gelen kadına beni gösterdi.

"Kızım Ömür'le tanış Eslem kendisini bugün bana benzetmeni istiyorum." Kadın başıyla onayladı ve bana gülümsedi.

"Kızınız çok güzelmiş Sanem Hanım bu zamana kadar böyle sır gibi sakladığınız mücevherinizi sonunda yakından görmekten onur duydum." Kadın arkama geçtiğinde korkuyla anneme döndüm.

Gözyaşı Tohumu TözüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin