Wizard - Hakim Ziyech

Part 9

Hakim: ,,Hadi yemeğe gidelim"
Birden bire ayaklanmıştı.
Ben: ,, Peki"

O üzerini değiştirmeye gittiğinde bende , ceketimi vs almış arabanın yanında onu beklemeye başladım.

,,Hazır mıyız?", bir insana gülmek bu kadar mı yakışır...
,,Evet"
,,Hadi o zaman"

Beraber geldiğimiz Bosphorusda bir restoran'dı. Baya şık bir yerdi.

,,Hakim, bu kıyafetle sorun olmasın?"
,,Neden sorun olsun? Yanında ben varım" saçlarıma öpücük kondurmuş beraber içeriye girmiştik.

Yerlerimize geçerken, benim sandalyemi çekip ilk benim oturmamı sağlamış sonra kendi yerine geçmişti.

Hakim: ,,Bir seçim yapa bildin mi?"
Ben: ,,Sebzeli Lazanya alacağım sen?"
Hakim: ,, Et ye azıcık"
Ben: ,, Ben et sevmiyorum"
Hakim: ,,Off senle işimiz var, sen evdede et yapmazsın o zaman"
Ben: ,, Ne alaka Hakim? Ben sevmiyorum diye bir başkasıda yemesin durumu söz konusu değil"
Hakim: ,, Yine bir "başkası" adlı podcastımıza hoşgeldiniz"

Garson gelmiş, Hakim siparişlerimizi vermişti. Kendisi Steak almaya tercih etti, beyefendi et yiyecek , ee sporcu adam.

Yemeklerimiz kısa süre içinde gelmişti.

Önümdeki lazanya'yı büyük bir iştahla yediğim söylenemez, zorluyordum kendimi. Bunu Hakim'de fark etmiş olacak ki bana beğenip beğenmediğimi sordu.

Hakim: ,, Istersen başka birşey sipariş edelim? Beğenmediysen zorlama kendi"
Ben : ,, Yok, hayır beğendim fazla aç değilim sadece"

Yemeğimizi devam yerken bir süre sonra Hakim yine söze girdi.

,,Neyin var senin? Durgunsun. Bilmediğim birşey mi oldun?"
,,Yok birşey , yorgunum sadece", pek inanmışa benzemiyordu, derin bir nefes alıp verdi
,, Tamam güzelim öyle olsun. Birer tatlı yeriz ama"
,,Olur"

Hakim ortaya meyve tabağı sipariş vermiş birde ikimizde Tiramisu almıştık.

,,Tatlıyı yiyip süpürdün"
,,Tatlıya düşkünüm"
,,Iyi bari , birşey yediğini gördüm, içim rahatladı"
Hafif tebessüm edip , meyvelerden aldım, ordan burdan sohbet etmeye başladık.

Bir süre sonra Hakim müsade istemiş lavaboya gitmişti.

Bu süre içinde etrafa bir göz gezdirme şansım oldu. Neredeyse tüm masalarda bir cift vardı. Öğlen arası olması nedeniyle herhalde dahada dolmuştu masalar. Kimse kimseye bakmıyor herkes kendi havasında takılıyordu sanki. Tam istediğim gibi, herkes kendi derdinde. Istemsizce yüzümde oluşan gülümsemeye engel olamıyordum. Neden bilmiyorum ama bu durum beni oldukça tatmin etmişti.

,,Sen hep böyle gül diye ben seni hep yemeğe çıkartırım" demişti Hakim.

,,Saçmalama, hep dışarda hep dışarda sağlıksız beslenemeyiz"
,,Tamam meleğim, bizde evimizde kendin pişir kendin ye usulü devam ederiz"
Evimizde. Hayali bile güzeldi.

,,Kalkalım mı?"
,,Olur" demiş, Hakim hesabı ödeyip beraber evine geçmiştik.

Bir Film seçip , battaniyenin altında onu izliyorduk. Bu huzura ihtiyacım , ihtiyacımız vardı.

Ara ara hala annesinin söyledikleri geliyordu aklıma.
Oğlumu mutlu et gerisi kafi
Eski nişanlısı hala annesinin yanında olması peki?  Düşünmek istemiyordum ama eğer bu ilişkinin bir geleceği olacak ve huzur içinde yaşamak istiyorsak bunu çözmeliydik.

Bu konuyu konuşmamız için , Filmin bitmesini bekledim.

Bittiğinde başımı omzundan kaldırıp söze girdim.