borderline hunho ✔

16

oohsehun:
eve geldim

ineli 5 saat oldu ancak çekebildim eve gelir gelmez uyuyakalmışım daha dinlenemeden çağırdılar gittim
ne yapıyorsun
nerdesin
saat burda 7 şimdi güneş daha batmadı

kimjuncotton:
sağ salim vardın mı

oohsehun:
evet tatlım

kimjuncotton:
💞💞💞
evdeyim şimdi nöbetten geldim yemek yiyeceğim
saat 2🥲
8de okula gitmem lazım son sınavım kaldı
yemek yiyip biraz çalışacağım

oohsehun:
zorlandığın dersin sınavı mıydı

kimjuncotton:
hayır, basit bir sınav ama göz gezdireceğim
yarım saatimi bile almaz sonra da oturur bişeyler bakarım
karar verme aşamasındayım
sana ne olduğunu karar verdiğimde söyleyeceğim

oohsehun:
peki konu nedir, söylemek istersen...

kimjuncotton:
şimdi döylesem daha iyi olur
müsait misin aramak istiyorum seni

oohsehun:
mutfak alışverişine çıktım marketteyim
konuşuruz arayabilirsin

💖 arıyor

"Müsait miydin gerçekten.. aradım ama? Yorgun değil misin?"

"Değilim tatlım..." dedim telefonu omzumla kulağım arasına sıkıştırıp. "12 saat yol hiç yormadı çünkü deliksiz uyumuşum, anlat bebeğim dinliyorum seni."

"Bana istediğimin peşinden gitmem gerektiğini söyledin, çiçekçi açmak istediğimi çünkü çiçekleri çok sevdiğimi söyledim ama şimdi.. şimdi bundan emin değilim."

"Anlamadım canım, neyden emin değilsin?" Market arabasını kenarı çekip telefonu diğer kulağıma koydum.

"Hastaneye geldiğimde diğerlerini uzmanlık sınavına çalışırken gördüm ve sanırım denemek istiyorum... Sınava girmek istiyorum."

"Ne karar verirsen ver her zaman seni destekleyeceğimi unutma tamam mı hyung? Ne olursa olsun her zaman seninle gurur duyacağım."

"Ne fark ettim biliyor musun, ne zaman ciddi bir konu hakkında konuşsak bana hyung diyorsun. Bana üçüncü kez hyung dedin..."

"Bunu bilmiyordum, dikkat edeceğim-"

"Hayır, aksine hoşuma gidiyor. Kendimi daha da özel hissediyorum." Kıkırdayıp teşekkür etti. Elimi enseme atıp gülümserken onu düşündüm, daha 17 saat olmuştu. 17 saattir onu görmüyordum ancak sesini duymak bile yetmişti. Yanımdaymış gibi hissediyordum.

"Neyse sen alışverişini yap tamam mı, sonra konuşuruz. Biraz kestirsem iyi olacak. Başım ağrımaya başladı."

"Dolapta et suyu çorbası var, ısıt ve iç. Kesin yemek yemedin, aç karnına ilaç içme tamam mı?"

"Merak etme aşkım~"

"Aşkın mıyım sahiden?" Yanaklarımı ateşler basarken konuşmadım.

"Evet öylesin~ Seni seviyorum bir an önce eve dön ve dinlen. Seni seviyorum Sehun."

"Bende seni tatlım, güzel rüyalar gör."

Telefonu kapatıp cebime koydum, alışverişimi yaptıktan sonra poşetlerle marketten çıktım. Köşeyi döndüğümde telefonum titredi.

kimjuncotton:
seni seviyorum
güzel rüyalar gör