15

76 14 0
                                    

Kış bitmiş bahar gelmişti. Sehun gideceği güne kadar Fransızca dersi almış temelini biraz daha geliştirmişti, her akşam Junmyeon'un evine geliyordu ve birlikte tekrar ediyorlardı. Her günü birlikte hattâ haftanın çoğunu onunla kalarak geçiriyordu annesi en sonunda yanımda kalması gerektiğini söylediğinde havalara uçtu sevinçten.

Elinde sarı lale buketi, meyveli pasta ve şampanyayla eve girdiğinde Junmyeon üzerindeki önlükle mutfaktan çıktı. "Erken geldin..." Buketi alıp dudaklarına uzandı, gülümseyip elinden tutarak mutfağa girdiler. "Yemek hazır hemen üzerini değiştir istersen." "Çok açım bekleyemem hemen yiyelim." Hyungunun beline sarılıp yanaklarını öptü.

Son akşam yemekleriydi. Sehun diğerine gününün nasıl geçtiğini sordu, o konuşurken yemek yemeği bırakıp ellerini çenesinin altına yaslayıp dinlemeye başladı. "... Sonra da Kyungsoo beni diğer arkadaşlarıyla tanıştırdı, biri Çin'den gelmiş diğerleri Koreliymiş. Oturup birkaç saat sohbet ettik. İlk kez bir arkadaş grubum oldu bu beni biraz tedirgin ediyor."

"Etmesin bitanem, arkadaş grubunun olması mükemmel bir şey. Hepsi iyi çocuklardır, tanırım. Endişelenme, onlarla sıkça sohbet et hattâ evimize de çağır." Evimiz...

Yemekler bitince Sehun sevgilisini salona gönderip pastayı hazırladı, bugün Junmyeon'un doğum günüydü ve unutmuştu. Mumları üzerine dikip salona girmeden önce yaktı, doğum günü şarkısını söyleyip sevgilisinin önünde durdu ve elinde pastayla dans etti. "Bugün doğum günüm müydü.. unuttum ben." Elleriyle yüzünü kapatıp iç çekti. "Sorun değil tatlım, gün bitmeden kutluyoruz ya.. şimdi dilek tut bakalım."

Junmyeon ellerini birleştirip gözlerini kapadı. Sehun'un sağlıklı ve başarılı olmasını diliyorum. Başarılı olsun ki bir an önce evimize geri dönsün. Sonsuza kadar onunla birlikte olmak istiyorum, nerede olursak olalım önemli değil. Sadece birlikte olalım yeter. Mumları üfleyip gözlerini açtı. Küçük sevgilisi gülümseyerek alkışlayıp kollarını boynuna sardı. "İyi ki doğdun tatlım, iyi ki varsın. Seni seviyorum." Sehun cebinden çıkardığı kutuyu ona uzatıp bekledi. "Bunu istediğimi nereden biliyordun.. çok pahalıydı bu Sehun."

"Sen orasını boşver tatlım, güzel günlerde tak ve taktıkça beni hatırla~" Saati çıkarıp inceledi, altında yazı yazıyordu. tu es tout pour moi

Saati bileğine takıp baktı, gerçekten de çok hoş duruyordu. "Teşekkür ederim Sehun, çok teşekkür ederim. Gerçekten çok teşekkür-" "Daha fazla teşekkür etme, şimdi pastamızı yiyelim hadi." Sehun pastayı ortadan ikiye bölüp bir çatal ona uzattı. "Yeni yaşın bu pasta kadar tatlı olsun tatlım." Şampanyayı kadehlere koydu, ilk kadehi tek seferde bitirdiler.

Pasta bittiğinde Junmyeon yanaklarının giderek ısındığını fark etti, gidip uyumalıydı ama bu gece onunla son gecesiydi, uyumak istemiyordu. Gün doğsun istemiyordu, gitmesin istiyordu. "Tatlım, uyukluyorsun seni yatırayım hadi."

Sevgilisini kucağına aldığı gibi odaya girdi Sehun. Yatağa yatırdı, kendini geri çekemedi. Junmyeon kollarını boynuna, ayaklarını da beline sıkıca dolamıştı. Tek kadehte sarhoş olması garipti. "Gitme, kal burada." Sehun şakağına dudaklarını uzunca bastırıp öptü. "Buradayım tatlım, merak etme. İçeriyi toplayıp geleceğim-"

"Bırak öyle kalsın, gitme." Junmyeon oğlanı kendini çekip dudaklarını birleştirdi, bu geceyi unutulmaz kılmak istiyordu.

Oğlanın dudaklarını büyük bir iştahla emip öperken gözlerini kapattı Junmyeon, kollarını iyice boynuna sarmış kendini ona bastırıyordu. Islak öpücükleri odada yankılanırken Sehun gülüp ondan ayrıldı. "Gün ışıyana kadar vaktimiz var, acele etme tatlım."

borderline hunho ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin