11

81 13 0
                                        

Sabah ışıkları içeri süzülürken Junmyeon uyandı, kendini dinlenmiş hissediyordu. Gözlerini açmayı denedi, sanki yapıştırıcıyla yapışmış gibiydi.

Yatağın yanında hissettiği ağırlıkla gözlerini açtı, oğlan yanına kıvrılmış gülümseyerek bakıyordu. "Günaydın tatlım. İyi uyudun mu?" Elleriyle yüzünü kapattı. "Yüzüm şiş çok bakma."

"İndir ellerini yahu, yanaklarını öpeyim.. hadi indir~" Ellerini tutup indirdi. "Ne de güzel oluyorsun uyanınca sen.. gel biraz daha öpeyim. Oooh mis." Yanaklarını öpe öpe bir hal oldu Sehun, en sonunda kollarını beline dolayıp sarıldı. Junmyeon başını onun omzuna yaslanıp gözlerini kapadı.

"Kendini nasıl hissediyorsun, dinlenebildin mi?" Mırıltıyla onayladı. "İstersen biraz daha uyu ya da kahvaltı yapalım hazır çünkü."

"Kahvaltı yapalım, biraz acıktım." Ellerini karnına atıp kıkırdadı. "Canavar acıkmış, üzerini değiştir de gel. Sana temiz kıyafetler çıkarayım." Dolabından kazak ve eşofman çıkarıp yatağın üzerine bıraktı odadan çıktı.

Junmyeon giyinip yüzünü yıkadıktan sonra sesin geldiği yere yürüdü, mutfağa.

"Bak kızım, sakın ağzını çok açma beni mahvedersin." Sehun birine doğru parmağını sallayarak konuştu. "Tabi canım, tabii. Öyle yaparım.. aptal aşık seni." Junmyeon'u gördüklerinde gülümseyip yanına yürüdü kız.

"Günaydın tatlım, sen Junmyeon olmalısın. İyi uyudun mu, nasılsın? Başka bir şey ister misin ne yapayım sana?" Kız onu masaya oturtup omuzlarına tutundu. "Bunlar bile yeter, teşekkür ederim." "Sejong sus artık of!" Sehun kızı masaya oturtup ofladı.

"Ben Sehun'un ikiz kardeşiyim, Sejong. Memnun oldum. Umarım burada güzel vakit geçirirsin. Bolca dinlen~" Çorba kasesini uzatıp yemeğe başlamasını söyledi. "Annemler nerede?" "Karakola gittiler, bir saat kadar oldu. Siz gelmeden önce aradılar yarım saate gelirlermiş." Sehun başını sallayıp yemeğine devam etti.

"Sen gitsene evden.. gelme biraz tamam mı?"

"Seni terbiyesiz.. anneme söyleyeyim de gör gününü." Sejong kıkırdayıp parmağını sallayarak kardeşini kışkırttı. "Bu hep böyledir.. kardeşin varsa derdin var işte. Rahat yok."

"Ablanım ben senin, sus bakayım!" Kız yalandan kızıp saçlarını karıştırdı. "Neyse ne, yemeğinizi yiyin siz, annemleri oyalarım ben." Kız masadan kalkıp kardeşinin yanağını öptü. "Misafirimize iyi davran yoksa anneme söylerim... Size afiyet olsun. Birkaç işim var kitap almam lazım çıkıyorum. Kalkmayın."

Junmyeon yemeğine devam ederken Sehun sandalyesini yanaştırıp başını omzuna koydu. "Benziyorsunuz, senden kalır yanı yok." "Benden 5 dakika önce doğdu, her zaman böyle laubali ve komik olmaya çalışır. Ama iyidir, ben olmazsam ona güvenebilirsin. Biraz çenesi düşük ama idare eder işte."

Kahvaltı faslından sonra birlikte Vivi ve Byul ile oynadılar. Gerçi ikisi çoktan kaynaşmıştı da...

"Bugün ne yapalım istersin, evde mi kalalım yoksa dışarı mı çıkalım?" Sehun diğerinin dizine yatıpona bakarken sordu, Junmyeon başını eğdiği için gıdısı belli oluyordu. "Aman da gıdısına bakın şunun~" Hafifçe sıkıp kıkırdadı. "Evde kalalım, uzun zamandır ders çalışamıyorum." Sehun doğrulup dudaklarını büzdü. "Ders çalışmasak olmaz mı ya, hm? Biraz bi'şeyler yapsak.. mesela öpüşsek mi? Tadı damağımda kaldı."

"Öyle şey denir mi Sehun sussana." Junmyeon oğlanın koluna vurup yastığa sarıldı. "Diyene bakın hele... Sanki öpen bendim." "Tamam Sehun..." Oğlan yavaşça diğerinin kulağına yanaştı. "Seni kucağıma aldım, ellerimi beline koydum. Sonra sen üzerime çıktın, saçlarımı okşadın-"

"Tamam sus sus! Utanıyorum işte." Yastıkla yüzünü saklayıp gözlerini kapadı. "Utanma canım, utanma. Bundan sonra sık sık yapacağız ne de olsa, değil mi?" Sehun diğerinin üzerine kapanıp gülümsedi, yastığı aradan çekti. "Yastıkları kaldıralım aradan, değil mi?"  Çapkın gülüşünü yüzüne takıp diğerine yanaştı.

"Beni sevdiğine inanamıyorum, şaka gibi geliyor.. sanırım uyuyorum hâlâ uyanmadım." Saçlarını geriye atıp yanağını okşadı. Junmyeon sırtını kaldırıp oğlanın dudaklarına uzandı, uzunca öptü. "Rüya değil."

"Şimdi bayılayım da gör o zaman!" Sehun kendini üzerine bırakıp sarıldı. "Gerçekten gerçek olduğuna inanamıyorum şaka olmalı şaka."

"Değil dedim ya.. üzerimden kalkmazsan kusacağım mideme bastırıyorsun." Sehun kalkıp elinden tuttu. "Hadi kalk biraz çalışalım.. pardon sen çalış ben seni izleyeyim hadi gidelim."

borderline hunho ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin