Eve geldiklerinde Junmyeon hemen odasına girdi, arkasından gelen minik köpeğini kucağına alıp yatağına oturttu. "Birkaç gün misafirliğe gidiyoruz Byul-ah." Köpek kuyruğunu sallayıp birkaç kez etrafında döndü sonra da yataktan indi.
Dolaptan büyük çantasını alıp içine gerekli şeyleri koydu, yedeğin yedeği kıyafetler çamaşır ve çoraplar. Diş fırçası diş macunu ve ayakkabılar. Sanki tatile gidiyordu.
Sırt çantasına kitaplarını ve tabletini koydu, Byul'ün tasmasını da unutmadı. "Sadece kitaplarını al, kıyafet ayarlarız benden giyersin." Kıyafet dolu çantayı yatağın üzerine koydu, büyüğün ellerini tuttu. "İyi olacaksın, söz veriyorum. Hem ara tatile girdik, güzelce dinlenirsin Kyungsoo da bir zahmet senin yerine nöbetlere girsin."
Kıkırdayıp ellerinin üzerini öptü. Junmyeon içinden geçen şeyi yapmayı istiyordu ancak emin değildi zaman uygun muydu, bilmiyordu.
Sehun köpeğin eşyalarını girişe koydu, Junmyeon'un yanına döndü. Yatağa oturan büyüğün yanına oturdu. "Her zaman yanında olacağımı biliyorsun değil mi? Ne zaman ve nerede olursak olalım her zaman yanında olacağım, seni koruyacağım, söz veriyorum.. hyung." Junmyeon gözlerini ona çevirdi, ilk kez hyung diyordu ve bu.. beklenmedikti.
"Seni koruyacağım Junmyeon, daha fazla incinmene dayanamam. Daha önce olanları bilseydim eğer, biraz olsun anlasaydım yanından ayrılmazdım ve böyle olmazdı-" Dudaklarını oğlanınkilere değdirirdi.
Elleri birbirine daha sıkı kenetlenirken Sehun boşta olan elini diğerinin beline koydu, kucağına çekti. Junmyeon'un sıcak dudakları uyuşturmuştu onunkileri. Ayrılsa, konuşamayacaktı.
Kollarını oğlanın boynuna sarıp öpmeye devam etti, nefesi tükenmişti ama devam etmek istiyordu. Oğlan ellerini diğerinin beline sarıp onu biraz daha yükseltti, yatağa yatırmak istiyordu ancak annesi aşağıda bekliyordu. Vakitleri kısıtlıydı.
Birbirlerinden ayrıldıklarında Junmyeon alnını oğlanınkine yaslayıp soluklandı. Nefesleri birbirine karışıyorken gülümsedi. "Jun-"
"Seni seviyorum Sehun.. seni seviyorum. Bunu kendimde söyleme cesaretini asla bulamadım.. şimdi nasıl söyledim bilmiyorum ama seni seviyorum. Sen benim güneşimsin, yıldızımsın. Her şeyimsin. Seni seviyorum." Sesi sona doğru azalırken yanaklarından süzülen incileri sildi Sehun, dudaklarına kısa öpücükler bırakıp silmeye devam etti.
"Beni sevdiğini biliyordum, bunu biliyordum."
'Belli etmemek için elimden geleni yaptım." dedi Junmyeon gözlerine bakarken. "Ama ben hissettim, kalbin bana hissettirdi."
Tam yeniden öpüşecekleri sırada Sehun'un telefonu titredi, annesiydi.
"Eğer biraz daha gelmezseniz akşama et yemeğini unut beyefendi!"
![](https://img.wattpad.com/cover/354082823-288-k169598.jpg)