Hayatımda yaşadığım en güzel günlerden birini yaşıyordum.
Ben Sare Alaca. Bugün 22 yaşıma girdim. Yanımda canımdan çok sevdiğim dostum Bade'm ve biricik sevgilim Murat ve tabi ki annem vardı.
Hayatımda en çok değer verdiğim insanlarla birlikte doğum günümü kutluyorduk. Birden Bade'nin seslenmesiyle ona döndüm. "Neden daldın gittin güzellik" dedi. "Hiç öyle bugünün ne kadar güzel geçtiğini düşünüyordum." Dedim.
"En önemli şeyi unuttuk ama yaa. Hadi fotoğraf çekilip bu güzel anı ölümsüzleştirelim."SARE ALACA- NEW POST
Hoşgeldin 22...Herkes evlerine dağılmıştı. Ve ben de yorgunlukla kendimi yatağa bıraktım. Telefonumu açıp sosyal medyaya birkaç fotoğraf yükledikten sonra, yarın ki sunacağım projeye çalıştım. 18 yaşımdan bu yana kendi moda şirketimizde yönetim işleriyle uğraşıyordum. Annem emekli olduktan sonra her şeyi bana devr etmişti. Babamı soracak olursanız yüzünü sadece fotoğraflardan hatırlıyordum. Ben henüz 3 yaşındayken hayatını kaybetmişti.
Yıllardır hayalini kurduğum dünyaca ünlü o marka ile anlaşma sağlama günü gelmişti. İtalya'da gerçekleşecek olan defilede bizim markamızın ve benim tasarladığım koleksiyonumuzu kullanmak istediklerini söylediler. Ve tabi ki şirketimizin tanınması amacıyla severek kabul etmiştim. Ayrıca benimde yıllardır hayalimdi.
Mercedes marka arabamdan inip anahtarı valeye teslim ettim. Uzun topuklularım üstünde şirkete giriş yapmıştım. Sekreterimi gördükten sonra ona tebessüm edip "Günaydın Eda" dedim. O da bütün samimiyetiyle "Hoşgeldiniz Sare Hanım. Misafirlerimiz toplantı odasında sizi bekliyorlar" dedi. Ona eşyalarımı teslim ettikten sonra hızla toplantı odasına doğru yola koyuldum.
Misafirlerimizle selamlaştıktan sonra sunumuma başladım. Ama heyecandan olsa gerek unuttuğum bişey vardı. Telefonumu sessize almak gibi mesela. Sunumumun henüz yarısındayken birden telefon zilimin sesi odayı kaplamaya başladı. Özür dileyerek telefonumu elime alıp kimin aradığına baktım. Arayan Annem'di. Meşgule atıp telefonumu sessize aldım. 2 dakika sonra bir arama daha geldi. Ve bi tane daha, bi tane daha. En sonunda gerilerek telefonumu kapattım.
Annem iş sırasında çok önemli bişey olmadığı sürece beni aramazdı. Birden kalbime bir ağrı saplandı. Bu genelde heyecanlandığımda veya sinirlendiğimde olurdu. Ama çok sürmez hemen geçerdi. Ama bu farklıydı. Hissediyordum kötü bişey olmuştu. Sunumumu bitirdikten sonra yalandan bir tebessümle misafirleri uğurladım. Ve hemen ardından telefonumu açtım.
Annem 7 defa beni aramıştı. Onu geri aradım. Çaldı,çaldı ardından annemin telaşlı sesi doldurdu kulaklarımı. "Anne bir şey mi oldu?" Diye sordum. "Kızım Bade" ardından ellerimin titrediğini hissettim ve o ağrı tekrardan kalbime saplandı. "A-anne noldu Bade'ye. Anne konuşsana noldu." Dedim. "Kızım bade ağır bir kaza geçirmiş ve şuan yoğun bakımda." O an duyduğum şeyle telefon ellerimden kayıp düştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Muhtemel Aşk
General FictionTam hayattan vazgeçerken beni aşka inandır... Aylar önce çok yakın arkadaşının vefat haberinin ardından bacaklarını kaybetme tehlikesiyle sonuçlanan bir kaza atlatır. Henüz bu kazanın psikolojik hasarlarını atlatamamışken sevgilisi tarafından ihanet...