Bölüm 20

35 7 2
                                    

Sare Alaca anlatımından

Utku ile en son görüşmemizden tam 1 hafta geçmişti. Ve ben ondan hiç haber almamıştım. Ne mesaj atmıştı, ne aramıştı. Haklıydı, çok kırmıştım. Onsuz geçen bir hafta da eski halime dönmüştüm. Annemle bile zar zor konuşuyordum. Genel de de odamdan çıkmıyor Lucy'le de çok az ilgileniyordum.

Şimdi de yatağımda yatmış her gece olduğu gibi düşüncelere dalmıştım. Kalbime saplanan ağrıyla doğruldum ve elimi kalbime götürdüm. Bu ağrı Bade'yi kaybettiğim gün de kendini göstermişti. Endişelenerek elimi kalbimden çektim.

Telefonumu elime alıp saate baktığımda 23.22'yi gösteriyordu. Telefonumu yatağımın yanında ki komidinin üstüne bırakıp yan dönerek uyku pozisyonumu almıştım.

Tam uykuya dalacağım sıra da telefonumun zil sesiyle irkilmiştim. Bu saatte kim arayabilir di ki beni. Telefonumu elime alıp arayanın kim olduğuna baktım, numara arıyordu. Endişelenerek telefonu geri yerine bıraktım. Açmaya hiç niyetim yoktu. Ama merakıma yenik düşüp telefonu elime aldım. Ama kapanmıştı. Arama geçmişine girip numarayı geri aradığımda ilk çalışta açmıştım.

"Alo." Demişti. Bu ses çok tanıdık geliyordu.
"Alo kimsiniz?" Diye sordum.
"Alo Sare, benim Yağız." Demişti. Sesi endişeli geliyordu.
"Efendim Yağız. Bir şey mi oldu?" Diye sorduğumda benimde sesim endişeli çıkmıştı.

"Sare, Utku..." dedi ve duraksadı.

Kalbime yine ağrı girdiğinde yatakta doğrulmuştum.

"Ne oldu Utku'ya Yağız?" Dedim gözlerim dolmuştu.

"Utku bizim barın yakınlarında bıçaklandı Sare. Hastanedeyiz şu an, Utku'yu ameliyata aldılar."

"İ-iyi mi? Utku iyi mi? Yağız konuşsana!" Kendime engel olamayarak bağırmıştım.

"Bilmiyorum Sare bilmiyorum!" Demişti o da.

Hangi hastane olduğunu öğrendikten sonra telefonu kapatmış hızlıca üstüme bir şeyler geçirmiştim.

Herkes uyuyordu. Bende uyandırmak istememiştim. Bu saatte taksi çağırsam eminim ki geç kalacaktı. O yüzden direkt otoparka doğru yol aldım. Hızlıca otoparka girdiğimde annemin arabasının anahtarlarını almıştım. Beyaz Audi marka arabaya binip derin nefesler almaya çalıştım. Sakin olmaya çalışmak adına gözlerimi kapattığımda önce görüntüler doldu gözlerime. Küçük kız çocuğunun yola atlaması benim arabayı sağa kırmam. Daha sonra çığlıklar doldu kulaklarıma. Gözlerimi kapatıp sıktığımda duvara çarptığım an geldi gözümün önüne.

Direksiyona ellerimi koyup sıktığımı yeni fark ediyordum. Bir hışımla arabayı çalıştırdığımda hızla otoparktan çıkmıştım. Bahçe kapısından çıkıp gaza bastığımda araba hızla öne atılmıştı. Ellerimle direksiyonu sıkı sıkı tutuyordum. Yüzüme çarpan soğuk rüzgar saçlarımı uçuşturuyordu. Derin nefesler alıp veriyordum.

15 dakikalık yolun ardından hastaneye varmıştım. Arabayı park ettikten sonra çantamı alıp hızla arabadan çıktım. Arabayı kilitleyip koşarak hastaneye girdim. Giriş kapısının tam önünde danışma yazısını gördüm. Adımlarını hızla o yöne çevirdiğimde sandalye de oturan beyaz gömlek ve siyah etek giyen genç bir kadın gördüm.

Muhtemel AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin