5 gün sonra
Sanırım gerçekten de çok hızlı iyileşmiştim. Çünkü şu an da tekerlekli sandalyenin üstünde oturmak yerine elimde koltuk değnekleriyle yürüyordum. Ama çok ağır adımlarla ve yanımda birileri olmadan asla bu cesarette bulunamıyorum. Annem yanımdaydı. Benimle birlikte gelip doktorla görüşmek istediğini söylemişti. Şu an da beni belimden tutarak destekliyordu. Bende hastanenin bahçesinde yavaşça yürüyordum. Yorulduğumu hissettiğimde direkt tekerlekli sandalyeye oturtuyorlardı beni.Utku o günden sonra hiç karşıma çıkmamıştı. Çıksa da zaten yolumdan kaçtığını biliyordum. Bu pekte umurumda değildi zaten. Çünkü ben alışmıştım artık. İnsanların bana böyle ön yargılı yaklaşmasından. Ama kırılıyordum.
Sonunda doktor odasına çıktığımda beni Seçil karşılamıştı güler yüzle. Tekrardan bir kaç egzersiz yaptıktan sonra çıkmak için hazırlanıyordum. Ardından Seçil yanıma gelmişti. "Size eşlik etmemi ister misiniz Sare Hanım?"
"Seçil'cim lütfen bana artık hanım deme. Sare olarak seslenebilirsin. Ve evet bana eşlik etmeni çok isterim. Çünkü henüz ayağa bile kalkmadan tekrardan merdivenlerden yuvarlanıp sakatlanmak istemem." Dedim gülümseyerek.
Seçil koluma girdiğinde beraber merdivenlerden inmeye başlamıştık. Bahçeye çıktığımızda tanıdık bir yüz gözüme çarpmıştı.
Murat?
Bu sıra da göz göze gelmiştik. Yönümü değiştirip tam çıkacağım esnada önüme geçti.
"Çekil önümden" diye bağırdım."Sare Hanım neler oluyor güvenlik çağırmamı ister misiniz?" Dedi Seçil.
"Hayır seçil güvenlik çağırma sadece konuşacağız ve hemen burdan defolup gidicek bu yüzsüz."
"Yüzsüz falan değilim sadece seni görmeye geldim."
Murat'ın söylediği bu sözden sonra daha da sinirlenerek. "Ne sıfatla geldin. Sen benim için bittin artık Murat. Anladın mı? Bitti her şey. Nolur daha fazla zorluk çıkarma ve git burdan." Dedim.
Murat bu söylediklerimden sonra anlayamadığım şekilde kahkaha atmaya başladı."Seni sevdim sandın dimi. 3 yıl boyunca benim seni sevdiğimi sandın. Halbuki o süslü laflar sadece oyunumun bir parçasıydı. Çok paranız vardı, çok zengindiniz. Baban öldükten sonra bütün mal sana kaldı Sare. Bende seninle evlenecektim sonra da parana ortak olucaktım. Hepsi bundan ibaretti Sare. Ama bak ayrıldık. Planım hiçte tahmin ettiğim gibi ilerlemedi. O Bade denilen aptal kıza da katlanmak zorunda kaldım. Senin için ama o öldü Sare."
Kulaklarımı kapatarak "Sus! Onun adını ağzına alma." Diye bağırdım.Ardından konuşmaya devam etti. "Bak yapayalnızsın. Etrafında kim var senin, kimse yok bir tek ben varım. Gitmemi mi istiyorsun Sare."
"Git, defol git. Keşke hiç çıkmasaydın karşıma. Seni tanıdığım güne lanet olsun." Diyerek elimi kaldırdım ona tokat atmak için. Ama o elimi havada yakalayarak canımı yakmaya başladı."Bırak Murat." Bırakmadı daha fazla sıkmaya başladı kolumu.
"Murat bırak canımı yakıyorsun." En sonunda gazetecilerin geldiğini görünce bıraktı kolumu okşarmış gibi yaptı.
"Allah senin belanı versin." Diyerek yürümeye başladım. Çok yorulmuştum. Bu kadar ayakta kalmaya alışık değildim. Yola çıktığımda gözüm arabamızı aradı. Ama yoktu. Yolu kesip karşı karşıya geçecektim. Ordan da taksiye binip eve geçecektim. Gözyaşlarım durmak bilmiyordu. Bu görüş açımı da oldukça azaltmıştı. Derin bir nefes alıp karşıdan karşıya geçiyordum. Tam o sıra da sol taraftan gelen arabayı fark etmemiştim. Ve araba ani fren yaparak bana çarpmaya ramak kala durmuştu. Ani bir refleksle değnekleri bıraktığımda yere düşmüştüm. Şoförü arabadan indiğinde "İyi misiniz?" Demişti. Hiçbir cevap vermedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Muhtemel Aşk
Ficción GeneralTam hayattan vazgeçerken beni aşka inandır... Aylar önce çok yakın arkadaşının vefat haberinin ardından bacaklarını kaybetme tehlikesiyle sonuçlanan bir kaza atlatır. Henüz bu kazanın psikolojik hasarlarını atlatamamışken sevgilisi tarafından ihanet...