1. Bölüm

67 10 3
                                    

Odaya 3 kişi girmişti.

Bir kadın ve bir erkek çocuğu vardı ikisinin de saçları gümüştü adamın ise saçları kumraldı...

Sanırım onlar Hestia'nın annesi erkek kardeşi ve babası.

Hestia'nın annesi Koşarak üzerime doğru geldi ve gözlerini kocaman açarak bana bakıyordu.

-Yavrum neler oldu sana, bugün bir garip davranmışsın
İyi yemek yemediğin için olmalı.
Mari çabuk odayı Hestia'nın sevdiği yemeklerle donat.

-A-anne sadece kabus gördüm etkisinden çıkamadığım için böyle olmuş olmalı sakin ol lütfen...

-Karıcığım fazla ileri gidiyorsun önce saray hekimini çağıralım ardından Hesi'miz (Hestia'nın takma adı) güzelce yemeğini yer ve iyi hissederse reşit olma törenine gider.

Off nasıl unuturum bugün o gün, Hestia'nın gün boyu rezil olacağı gün...

-Doğru diyorsun hayatım, Mari saray hekimini çağırır mısın.
Hesi sen de artık korku romanları okumayı bırakmalısın, her gün böyle olmana dayanamam...

Haah...? Hestia böyle bir anne babaya sahipken neden kişilik bozukluğu yaşıyordu...

hık hık

....

-AAAHHH ABLA NEYİN VAR!!? ÖLMEYECEKSİN DEĞİL Mİ ABLA!!!!????

-Ha?
Bu çocuk Hestia'nın erkek kardeşi olmalı, demek Hestia aile arasında oldukça popüler. Böyle beklemiyordum gerçi...

-Refal ben çok iyiyim, lütfen ağlama ablan iyi olmaz yoksa!

-Hık hık, t-tamam abla artık ağlamayacağıma söz veriyorum...

Sümüklü bebeleri hiç sevmem ama bu çocuk gerçekten çok tatlı.
Hestia ölümü dışında gerçekten çok şanslı.

Aile üyelerim odayı terk eder etmez direkt hikaye akışını bir kağıda yazdım.
Ne yazık ki çok şey hatırlatayamıyorum yine de aklımda kalan ufacık bilgilerinde iş göreceğini düşünüyorum.

Şimdi baloda rezil olmamak için bir plan hazırlamam gerekiyor...

Saray hekimi sağlık kontrolümü yaptıktan sonra salona inip yemek yedim.

Sofra gerçekten düşündüğümden de güzeldi ve sadece sofra değildi tüm sarayın her adımının göz alıcı bir güzelliği vardı.

-Güzelce yemeğini yediğine göre artık balo için hazırlanabilirsin Hesiciğimm.

-Ha!?
Aah!!!!

Doğru balo, ne ara aklımdan çıktı??

-Evet anneciğim birazdan hazırlanacağım.

Bu baloda her unvandan aristokrat olacak, yürüyüş şeklime bile dikkat etmem gerekiyor.
Şükürler olsun Hestia'nın aldığı tüm eğitimler hafızama direkt olarak kaydedildi.
Sanırım tek şanslı olduğum konu bu olabilir...

Yukarı çıkıp balo elbisemi giymeye gittim

ama bu da nedur!?

Karşımdaki bu bez parçalarını elbise diye önüme mi koyuyorlar??

Yatağın üzerine dizilmiş elbiseleri tek tek incelerken kırmızı renkte parlak kumaşlı olan bir tanesi dikkatimi çekti. Elbisenin rengi Hestia'nın gözleriyle aynıydı ve mükemmel bir uyum içinde görünüyorlardı lakin elbiseye cidden bir yenilik gerekiyordu.

Düz, straplez, sade bir kumaş elbiseydi ve uzun bir yırtmacı vardı. Uzun bir süre ne yapabileceğimi düşündüm. Çünkü bu elbiseyi her ne kadar takılarla süslemeye çalışsakta cok sade kalacaktı. Hestia'nın tüm gün boyunca rezil olacağı yetmezmiş gibi birde elbisesi yüzünden küçük düşürülmesini istemiyordum.

Ki şu an da Hestia ben olduğum için böyle bir muameleyi asla kaldırabileceğimi düşünmüyorum.

Yatağın üzerindeki siyah elbisenin tül kısmını kesip bu elbisenin üzerine tuttum. Muhteşem uyumlu görünüyordu. Kat kat inen elbisenin eteğinin üzerine birde bu siyah tül eklenince renk geçişli ve ortaya hoş bir görüntü koyan bir şey ortaya çıkmıştı. Bel kısmı, bedenim için biraz genişti ama zaten korse kısımı olduğu için daraltmaya gerek yoktu.

Belden üst kısmını tamamıyla kırmızı, siyah boncuklarla süslemiştik ve kemer kısmında minik bir kurdale vardı. Şimdi muhteşem elbiseyi elde etmiştim.

Elbiseyi yaparken bana yardımcı olan Hizmetçi Elena'ya teşekkür ettim. Şükürler olsun ki Hestia, aslında hiç bir kötülüğü olmayan ve herkesle iyi anlaşan biriydi. Evdekilerin neredeyse çoğu Hestia'yı seviyordu ve Leydileri için her şeyi yapacak kadar gözleri karaydı.

Artık hazırlanmam gerekiyordu. Gecelik takımımdan kurtulup bir kaç hizmetçi sayesinde banyomu hızlıca tamamladım. İki hizmetçi makyajımı yaparken diğer ikisi elbiseye uygun takılar ve aksesuarlar seçmekle meşguldu.

Aynadan kendimi izlerken hâlâ yaşadığım şeyin gerçekliğini sorguluyordum. Gerçekten artık Hestia olarak mı kalacaktım? Geri dönmemin bir yolu yok muydu? Bir sürü soru aklımı kurcalarken saçlarımı tarayan Elena soru sordu.

-Saçınızı nasıl yapmamı istersiniz Leydim?

Uzun gümüş saçlarımı elime aldım.

-Hmm... Sanırım açık bırakmak istiyorum.

-Peki, Leydim.

Bir kaç kere daha saçlarımı tarayan Elena hariç diğer hizmetçiler giyinmem için odadan çıktı. Elbiseyi küçük savaşlar vererek giydikten sonra Elena korse kısmını sıkılaştırdı. Nefes almak imkansiz denecek kadar zor değildi ama her gün bu elbiselerle asla yaşayamazdım. Neyse ki Hestia'nın bedeni alışıktı.

Siyah eldivenlerimi takıp boynuma kolye ve kulağıma küpeler taktım. İkisi takımdı ve dantel şeklindeydiler. Elbisemle uyumlu kırmızı taşlı yelpazemide aldığımda hazırdım. Aynı anda odamın kapısı tıklatıldı.

-Girin?

Malikanenin Kahya'sı gelmişti.

-Leydim, at arabası geldi sizi bekliyorlar.

-Tamam, teşekkür ederim.

Hızlıca aşağı inip at arabasına bindim.
Sanırım bu dünyada sevmediğim ilk şey at arabası oldu, aşırı mide bulandırıcı sürekli sarsıntı halindeydim ve bulantı halinde geçen uzun bir yolcuğun ardından balo'nun yapılacağı yere gelmiştim.

Kocaman bir saraydı burası. Önceki hayatımda sadece çizimlerini görebileceğim kadar büyük ve muhteşemdi. Benim haricimde yeni gelen bir sürü aristokrat vardı. Herkesle birlikte girişe doğru ilerlemeye başladım. Kapıda dükalığın özel askerleri vardı. Giren çıkanı kontrol edip kargaşayı engelliyorlardı.

Gittikçe kapıya yaklaşıyordum ve her saniye kalp atışlarım hızlanıyordu. Burası Ashie ve Kael'in ilk defa karşılaşacağı baloydu. Hestia'nın kıskançlıktan Ashie'nin elbisesine dökmeye çalıştığı şarabı Grandük Kael'in üzerine döktüğü ve herkesin önünde küçük düştüğü balo.

Ama bu sefer öyle olmasına izin vermeyeceğim. Ben, Hestia de Rosa, bu sefer kaderimi kendim yazacağım.

-------

ay assiri heyecanlandimmmmm.
umarim begenirsiniz!!! vote'lamayı unutmayiin bebisler!!🫶🏻🫶🏻

Kaderinin ParçasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin