Dazai'den:
Bugün yine ve yine her şeyden, bu lanet, sıkıcı hayattan ve insanlardan bezmiş şekilde, Yosano'nun başımda bana uyanmam için bağırırken kalkmıştım. Bu artık Hogwarts'ta sabah rutinim haline gelmişti. Anlaşılan bugün de yine sıkıcı, hayatıma hiç bir şey katmayacak bir gün olacaktı.
"Oi Dazai! Derslerin başlayacağı ilk günden geç kalacaksın. Kalk artık ilk günden senin yüzünden binadan puan kırılmasını istemiyorum." Yosano inan şuan hiç seni dinleyecek havamda değilim. Ama dinlemezsem de büyük ihtimalle baltalarla balayına çıkacağım.
"Tamam. Yosano-kun gördüğün gibi kalkıyorum. Artık başımdan çekilebilirsin." Yosano bana yüzünde şaşırmış bir ifadeyle bakmaya başlamıştı. Ben de ona ne var der gibi gözlerle bakıyordum.
"Buna ne olmuş böyle Fyodor?" Fyodor da benim gibi yeni uyanmıştı ve Yosano'yu umursuyor gibi görünmüyordu. Yosano da bunu anlayınca bizi umursamamaya karar vermişti anlaşılan.
"Aman neyse beni ilgilendirmez! Daha çok işim var. Fyodor'la birlikte gelirsiniz artık derse. Malum bina başkanı olduğum için çok yoğunu. Daha fazla sizinle uğraşamayacağım." Fyodor'la benim odamızdan çıkmadan önce ki son sözleri bunlar olmuştu.
"Bu bina başkanı olduğu için kendini bi şey falan mı sanıyor? Hem niye odamıza girmesine izin var ki? Çok saçma bir kural."
"Fyodor şu çeneni kapat da azıcık daha uyuyayım amık."
"Gece Parti'nin sonuna kadar kalıp, kızlarla ilk defa am görmüş orospu çocuğu gibi flört edersen; uykunun olması normal tabi."
"Ne kıskanç adamsın sen be! Kızlar peşimde koşuyor olabilir yani. Bu kadar yakışıklı olmak benim sorunum değil."
"Ay götüm! Seni niye kıskanayım ben be! Buradaki kızlar peşinden koşuyo diye kendini bi bok sanıyo birde."
"Napayım? Onlar beni salmadı ki okula geri döneyim. Yoksa hayatsız mıyım ben o kadar çok durayım orada?"
"Evet."
"Çok zalimsin Fyodor..."
...
Dersimiz karanlık sanatlara karşı savunma dersiydi. Ve profesör Mori giriyordu. Yani geç kalsam bile sorun olmazdı. Ama geç kalmak istemiyordum çünkü bu günümü tek eğlenceli hale getirebilecek kişinin binası ile ortak dersimizdi. Chuuya. Nedensiz bir şekilde bu okula başladığımız ilk yıldan beri onu sinir etmek, tersine gitmek, bunları yaptığımda ki yüz ifadeleri bana iyi geliyordu. En azından neşelenmemi sağlıyordu. En azından sonuna kadar sürmeyecek olan Hogwarts hayatımda bir tane de olsa, buraya katlanmak için sebebim vardı. Onu sinir etmek!
Tabii ki herkesi sinir etmek görevimdir. Ona laf yok!Sınıfa girdiğimde profesör daha gelmemişti. Ama benim asıl buraya gelme sebebim tam olarak buradaydı. Tabi ki yanında bizim binadan olmasına rağmen sürekli gryffindorlular'ın götünde dolaşan Nikolai oturuyordu. Daha çok, farklı binaların derslerde aynı yerde oturması yasak olduğu için Chuuya'yla Atsushi'nin arasına dalmış gibi duruyordu. Büyük ihtimal profesör gelince Akutagawa'nın yanına geçerdi. Ben de Nikolai'in orada olmasını fırsat bilip üçlünün yanına yaklaştım.
"Nikolai~ biliyorsun ders saati ve profesör gelmek üzere ama sen hala arkadaşlarının yanındasın. Bu yasak biliyorsun değil mi?" Aslında bunu sormamın amacı Nikolai'in değilde Chuuya'nın bana cevap vereceğini bilmemdi.
"Sana sormasına gerek mi var bayat uskumru?" Eh ben bu cevapla amacıma ulaşmış sayılırım.
"Hayır. Hayır beni yanlış anladın chibi. Ben sadece hoca size kızmasın diye arkadaşça bir uyarıda bulunuyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hogwarts //soukoku//
Fantasybirbirinden hiç haz etmeyen Hogwartslılar için her şeyin değişeceği yeni bir yıl. #soukoku #fyolai #ranpoe #shinsoukoku #suegiku