the dead bodies

591 47 348
                                    


Kyoyou-Chuuya (wp)

Chuuya
Gunaydinnnn
Kyoyou canim napiyosun?

Kyoyou
Kahvaltiya iniyordum bebeğim😘
Sen de gelsene

Chuuya
Ben de sana dun ne oldugunu sorucaktim
Kahvalti da konusuruz o zaman

Kyoyou
Tamamdirr 😘

Yazar'dan

Chuuya kalktığı gibi Tecchou'nun yanında uyuyakaldığını farketmiş ve gülümsemişti. Ardından aklına dün olanlar gelmiş ve hemen Kyoyou'ya sormak için ona yazmıştı. Kyoyou'ya yazdığında kahvaltıda konuşma kararı almışlardı. Normalde herkes aç olsa da dersler zaten saat dokuz da başladığı için  çoğu kişi daha erken kalkmak istemezdi ve bu yüzden kahvaltı saatlerinde ortak olan yemek salonu boş olurdu.

Chuuya ise bazen erken kalktığı için kahvaltıya inerdi. Şansına bugün de erken kalkmıştı. Üstünü giymeden önce yatakta yatan Tecchou'ya bakmıştı ve onu da uyandırmaya karar vermişti.

"Tecc!" Bunu söylerken bağırmıştı çünkü Tecchou'nun uykusunun ne kadar derin olduğunu biliyordu. Chuuya'nın zaten gür olan sesiyle birde bağırması üzerine Tecchou, gözlerini yavaşça aralayıp Chuuya'nın okyanus mavisi gözleriyle buluşturmuştu.

"Daha karga bokunu yemeden ne diye kalmışsın Chuuya? Hem beni niye kaldırıyorsun benim kendi alarmım var zaten."

Chuuya yatakta otururken hemen ayağa fırlamıştı. Ellerini ceplerini sokup açıklama yaptı.

"Çünkü, seni man kafa! Kyoyou'yla dün olanları konuşacağız. Bunun içinde en iyi zaman da bu zaman."

Tecchou içinden erken kalktığı için söylense de Chuuya'nın haklı olduğunu kabul etmişti. Çünkü kahavaltı zamanları profesörler farklı binaların yemekte birbirleriyle yan yana oturmasına bir şey demiyordu. Bunun nedeni ise herkesin, aynı zaman da kahvaltıya inmemesiydi. Bazıları çok erken inerdi. Bazıları son dakika da bir şeyler tıkıştırırdı. Bazıları da hiç inmezdi. Tabi bu öğlen ve akşam yemeği için geçerli değildi. Hatta önemli bir mazeretin yoksa eğer, inmek zorunluydu. Ve herkes binasının olduğu masada oturmalıydı.

"Öyle olsun inelim madem."

İkili üstlerini giyip bir alt kattaki yemekhaneye inmişlerdi. Etrafa bakınıp Kyoyou'yu ararken kendi binası olan hufflepuff'tan birkaç kişi ile birlikte yemek yediğini görmüş ve hemen yanlarına doğru yol almışlardı.

"Selam"

"Oh, Chuuya gelmişsin. Tecchou sen de hoşgeldin. Gelsenize yanımıza oturun." Dedi. Kyouyou sıcak gülümsemesiyle.

Bunun üzerine Chuuya ve Tecchou yanlarına oturdu. Kyoyou'nun yanındakilerin kim olduğunu çıkarmaya çalışıyorlardı. Hepsinin formasından hufflepuff'tan oldukları belliydi ama Chuuya birkaçı dışında, diğerlerinin ismini bile hatırlamıyordu. İsmini hatırladıkları ise; Sigma, Higuchi ve Tanizaki'ydi. Onlar da Kyoyou ve Chuuya gibi altıncı sınıflardı.

"Kyoyou dün neler olduğunu anlatacaktın?" Diyip sorar gözlerle Kyoyou'ya baktı Chuuya

"Ah, evet. Dün ben kitap okumak için bahçeye çıkmıştım. Malum kimse akşam, dışarı çıkmanın yasak olduğu saatte orada olmaz bu yüzden boş olur diye düşündüm. Çünkü bizim bina fazla sesliydi." Chuuya Kyoyou'yu çok iyi tanıyordu. Anlatmaya başlarken bile bakışlarından üzgünlüğünü ve pişmanlığını anlayabiliyordu.

Hogwarts //soukoku//Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin