Hogwarts //soukoku//

I Love You

WARNING!?!? smut içerir. Biliyorum size bölüm ortası uyarı yapmam demiştim ama yine de başlamadan önce de uyarı yapıcam yani oraya kadar rahatça okuyabilirsiniz.

İyi okumalar 😘

___________________________________________

Chuuya Dazai'in mesajıyla yola çıkmış, onun konuşmasını dinlemek için meraklanıyordu. Sahiden ne diyecekti ki? Öpücük için özür mü dileyecekti yoksa hiç yaşanmamış gibi davrandığı için mi?

Turuncu saçlı oğlan ikinci seçenekten yanaydı doğrusu. Eğer onu öptüğü için pişmansa ve bunu söylemek için çağırdıysa yıkılırdı.

Çünkü o da karşılık vermişti...

Kapının önüne geldiğinde kalp atışlarını dizginlemek için bir dakika kadar düzenli nefes alıp verdi ve heyecanlı tarafını belli etmediğini umarak kapı kolunu indirip içeri girdi.

Dazai yatağında oturmuş sıkkınlıkla şimdi içeri adım atmış olan oğlanı bekliyordu.

Geldiğini görünce ise yüzüne memnun bir gülümseme yerleştirmiş ve telefonunu yana bırakıp yataktan zıplayarak kaşkmıştı.

Uzun olan turunculuya yaklaşmış ve ellerini arkasında birleştirmişti.
Hala konuşmaması Chuuya'nın sabrına dokunmuştu.

"Evet dinliyorum?" Sabırdan yoksun bir tavırla soluduğunda Dazai konuşmaya başlamıştı, sonunda.

"Chibi özür dilerim- yani sadece diğer ikisi de odadayken bu konunun açılmasından rahatsız olabileceğini düşündüğüm için bir şey olmamış gibi davranmıştım."

Chuuya şaşkın, bir o kadarda rahatlamıştı. Dazai'in pişman falan olduğunu sanıyordu. Ayrıca bu salağın böyle şeyleri normalde umursamayacağını biliyordu. Ama Chuuya'nın ne düşüneceğini umursadığı için böyle yapmıştı.

Ya da belki de yalan söylüyordu, ama Chuuya bunu düşünmeyi şimdilik kenara atmıştı. Eğer yalan da söylüyor olsa içine su serpmesi yetmişti onun için.

"Yani demek istediğin... Bunu bilerek yaptın ve pişman değil misin?"

Dazai zaten bunu demek istemişti. Hoş, Chuuya bunu anlamıştı zaten ama teyit etmesi gerekiyordu. Onun kendisine karşı böyle hisler beslemesi Chuuya'ya inanılamaz gibi gelmişti. Bunca yıldır nefret etmiyorlar mıydı birbirlerinden?

"Evet Chuuya, bunun yanlışlığı mı olur?"

Uzun olan daha da yaklaşmıştı, turunculu da heyecandan sadece kafasını geri çekmişti ve araların da çok az bir mesafe vardı.

Dazai, tek gözünü gizleyen turuncu tutamları eline alıp devam etti:

"Ayrıca neden pişman olayım ki?"

Evet pişman değildi. O bile yıllardır ilişkilerini saçma sapan şeyler yüzünden kavga eden bir çift rakip gibi düşünüyordu.

Ancak bu yıl kendine yedirebilmişti bu duyguları.

Durum böyleyken, baktıkça mutlu olduğu, her yönden fazlasıyla mükemmel birini öpmek neden pişmanlık olsun ki?

Hatta Chuuya'nın şuan izin vereceğini bilse daha da ilerisini yapmak büyük bir zevk olurdu onun için. Şuan yapmamak için kendini zor tutuyor da denebilir...

(Yazar notu: seni anlıyorum dazai...)

Chuuya hala şaşkındı. Tamam belki bu pişmanlık uyandıracak bir şey değildi. Dazai'in kişiliğine, davranışlarına veya yaptıklarına bakarsak birçok kişiye aynısını yaptığına emindi, hatta daha fazlasını bile yaptığına emin olabilirdi.