8. Before I found this place

116 19 11
                                    

Jungwon'dan

Kapı açıldığında içten içe lanet ederek beni bırakmasına izin verdim. Görevli olduğu yaka kartından belli olan bir adam kapıda duruyordu. Jay huzursuzca geri çekildi ve adama döndü.

"Lemkowa süitine davet edildiniz efendim. Beni izleyin lütfen."

Lemkowa neden bizi çağırma gereksinimi duymuştu? 

Bir şey bilip bilmediğini anlamak için Jay'e baktım ama haberdar olmadığı belliydi. "Anlayamadım ne dediniz?"

"Lemkowa süiti." dedi adam. Ardından açıkladı. "Yani Zeus Süiti."

Nedensiz bir öfkeyle "Orasını biz de biliyoruz." dediğinde koluna dokundum ve dikkatini yeniden bana vermesini sağladım.

"Gidecek miyiz?" İstemiyorum.

"Hemen döneriz, söz Jungwon." Hemen dönmek gibi ihtimal yoktu. "Şimdi şampiyonun süitine gitmeliyiz."

Kapıyı itip içeri girerken içimde kötü bir his vardı ve bu his merdivenlerden inen kadını gördüğümde tüm bedenimi saniyeler içinde ele geçirdi. Uzun saçları her zaman olduğu gibi sıkıca toplanmıştı ve vücut hatlarını belli eden beyaz bir elbise giyiyordu. Bir kaç saniyeliğine gözleri beni bulduğunda bakışları altında ne kadar uzun süre ezildiğimi aklıma getirdim.

Bu sefer yalnız değildim. Yanımda benim gibi biri daha vardı. Omuzlarımı dikleştirdim ve o kötü anıları düşünmemeye çalıştım.

"Beyler ben Farra Lemkowa." Uzattığı elini Jay samimiyetsizce sıktı. Bana uzattığında ise görmemiş gibi davrandım.

Kısaca "Jay Park." dedi ve ardından beni tanıttı. "Yang Jungwon. Atom'un diğer kontrolcüsü."

Tanıyor. Hemde çok yakından.

Ama isimlerimizle ilgilendiğini sanmıyordum.

"Ve bu da Mashido." Arka koltuklarda telefonunda oyun oynayan adamı gösterdi. Ne güzel, hiç değişmemiş. "Bilirsiniz, Zeus'u yarattı. Bu gece çok önemli bir maçınız olduğunu biliyorum o yüzden hızlıca sadede geleceğim." İki adım ilerdeki koltuğa oturdu ve karşısını işaret etti.

Gidelim Jay. O kadının söyleyeceği hiç bir şey dinlemeye değer değil.

Jay'in yanına oturdum.

"Anneni özlüyor musun Jungwon? Doğru. Onu hiç görmemiştin değil mi? Seni anlıyorum, bir ailen yok ve o eski boksör olmasa sokaklarda sürtecektin. Ona ve seni işe aldığım için bana dua etmeyi unutma tamam mı?"

"Robotunuzu satın almak istiyorum." Kalbim tekledi. "Zeus için iyi bir antrenman robotu olacak. Ve karşılığını ödemeye hazırım." Kalkıp gitmesini umarak Jay'e baktığımda hala dinlediğini gördüm. "İki yüz bin dolar."

"Robotum satılık değil." dediğinde istemsizce rahatlamıştım.

"Ringde Twin Cities'in karşısına çıkmanıza on beş dakika kaldı. Acımasız bir Lig robotudur. Açık konuşayım..." Aşağılayıcı bir tavırla gözlerimin içine baktı. "teklifim zil çalana kadar geçerlidir."

"Tamam," diyerek araya girdiğimde Jay'in bakışları bir süreliğine üzerimde gezindi. Konuşmaya çalışacakken en başında dahil olmanın ne kadar kötü bir fikir olduğunu düşündüm. "bende açık konuşayım. Robot satılık değil. Onu satmayacağız. Ne şimdi ne de daha sonra." Ve aleyhime tek bir kelime daha duymak istemediğimden ayağı kalkıp hızlıca dışarı çıktım. Atom'un olduğu odaya geri dönerken Jay peşimden geliyordu.

"Jungwon bir saniye durur musun?" Durmadım, aksine hızlandım. "Onu sevdiğini biliyorum ama yirmi dakika sonra ortada seveceğin bir şey kalmayabilir. Sadece düşün." Gözlerimin dolduğunu görmesini istemememe rağmen sertçe ona döndüm.

Real Steel [Jaywon]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin