9. I was feeling so blue

106 22 23
                                    

İlk bir kaç yumruğu ben attığımda maçın devamının da böyle geçebileceğini düşündüm ama tabii ki öyle olmadı. Üç yumruk onu geri püskürtmeye yetmezdi saniyesinde Atom'u köşeye sıkıştırıp gövdesine yumruklar indirmeye başlamıştı. Durmaksızın indirdiği yumruklar yüzünden kesinlikle toparlayamıyorum.

"Köşeden çık Atom, hemen!" Gövdesi bu gidişle paramparça olacaktı ve ne yazık ki onu yöneten sistemin yüzden sekseni gövdesindeydi. Köşeden çıkamayacağını kabullenip kollarını kaldırmasını ve biraz olsun yumrukları engellemeye çalışmasını söyledim. Jungwon yanımda pür dikkat Atom'u seyrediyordu.

Arkamızdaki seyircilerden birinin "Dostum, onu yere serecek. Adı her neyse ondan tek bir parça bile kalmayacak." dediğini duydum. Bu Jungwon'u sinirlenmesine yetmişti.

"Bir şeyler yap Jay. Onu öldürüyor, ne yapması gerektiğini söyle!"

"Robotun iki kafası var ve Atom'dan daha uzun." Bir anlığına kumandaya geçmeyi düşündüm belki işe yarayabilirdi. "Lanet olsun. Hiç kör noktası yok."

"Bir zayıf noktası olmalı bul onu!" Dediğini yaptım ve robotu baştan aşağı incelemeye başladım. Gövdesinde, bacaklarında ve iki kafasında her hangi bir sorun yoktu hatta gereğinden fazla iyi çalışıyordu. Ama her robotta olduğu gibi yumrukların rakibe olduğu kadar robotun kendisine de zararı vardı. Geri çekilip Atom'a daha sağlam bir yumruk atmadan önce sağ kolundaki tutukluk dikkatimi çekti. Ardından biraz daha izledim. En çok onu kullanıyordu ve her yumruktan önce bir kaç saniyelik tutulmalar yaşıyordu.

"Sağ. Sağ omzu! İşte buldum! Her yumruk attığında sağ omzunda bir takılma oluyor Jungwon!"

"Bu ne demek?" diye sordu ve büyük bir gururla "Yani onu haklayacağız demek!" dedim. Bir kez daha sağ yumruk atmıştı bile. "Yine oluyor. Kim kontrol ediyor bu robotu?" Joystick başında Twin Cities'i yöneten iki kişi vardı ve biri çok küçük görünüyordu. Konu bu değil Jay. Robotun parçalanıyor. "Eğil! Sola kay! Yumruk at Atom, bir iki." Atom köşeden çıkıp Twin Cities'in sırtına sağlam bir yumruk attığında çocuğun gerildiğini ve şeffaf ekrana daha da yakınlaştığını gördüm. 

"Bir adım geriye. Geri kaç. Sağa yat." Komutlarımı harfiyen yerine getirdiğinden şimdi sıra benim robotumdaydı. Yine sağ yumruk atacağı esnada Atom sağa eğildi ve yumruğu savurdu. Tezahüratlar Atom için edilmeye başlamıştı bile.

"Yanına yaklaştığımızda boyutu yüzünden bize vuramıyor." diye açıkladım Jungwon'a. "Soluna vur! Sağına vur, bir kez daha soluna!"

"İşe yarıyor Jay." Gözümü ringden ayırmadığım için ona bakamasam da güldüğünü hissedebiliyordum ama bunu düşünmek yerine maça döndüm.

"Sağ yumruk, ona yakın dur! Sağ aparkat, sol aparkat! Sola eğil, kontra sağ vur! Tamam biraz da biz oynayalım. Gövdeye üçlü yumruk at Atom. Üzerine git. Kaçmasına izin verme. Sağdaki kafasına vur." Robotun kafasındaki görsel amaçlı dizilmiş küçük ışıklar yanıp sönmeye ve başını kontrol edememeye başlamıştı. "Güzel, sağ tarafı artık hasarlı. Sıra solda."

Aynı hareketlerle, robota yumruk atma fırsatı dahi tanımadan soluna yüklendim. Dakikalar sonra hareketleri kısıtlanmasından dolayı yavaşlamıştı. Jungwon "Hadi Jay, az kaldı!" diye bağırdı. Büyük ekrandaki saate baktım. Rauntun bitmesine son on beş saniye kalmıştı.

Tezhüratlardan dolayı sesimin Atom'a ulaşması güçleşmişti. Son kez kulaklığa doğru "Sağ aparkat!" diye bağırdım ve yenilmez ve zalim olarak anılan Twin Cities'in büyük bir gümbürtüyle Atom'un karşısında yere yıkılışını seyrettim.

O an neredeyse sevinçten ağlayacaktım. Jungwon koluma dokunduğunda sonunda ona doğru döndüm. Sarılıp kazandık diyerek ağlamak istiyordum. Yüzünde daha önceki maçların zaferinde olduğundan çok daha farklı bir ifade vardı.

Real Steel [Jaywon]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin