arkadaslar bu kadar beklettigim icin cok ozur dilerim bilgisayar sarj olmadigi icin servise verdim ve yeni aldim telefondan yazamadigim icin simdi atiyorum
tabii ki son degil sacmalamayin kafamda bir sürü fic konusu var
"Zeus rakibine çullanmaya devam ediyor ve Atom'un gövdesini parçalamaya başlıyor." Atom'un gövde kısmı maç başından beri ilk defa bu kadar çok darbe alıyordu. Kulaklığa onlarca kez komut verdim ama Atom hiçbirini uygulamadı.
"Kes şunu!" Jungwon yanımda içi parçalanırcasına bağırıyordu. "Bir şeyler yapsana Jay!"
"Beni duymuyor!" diye çıkıştım ama karşımda beni anlayışla karşılayacak bir Jungwon yoktu.
Kulaklığı çıkarıp yere fırlatırken ellerim titriyordu.
"Jay yapma. Tak şu kulaklığı yalvarırım!"
Kulaklığı almak için eğildiği esnada belinden tutup onu engelledim.
"Artık bir şey yapamayız." Yenilgiyi kabul etmiyor, elimin altında kurtulmaya çalışıyordu. Aralıklarla, gücünü toplayıp beni itmeye çalışıyordu, kulaklığı geri takıp maça dönmem için bağırıyordu ama imkansızdı. Ses tanıma sistemi çalışmayacaktı.
"Saçmalama henüz bitmedi." Kulaklığı almak için olan çabası yerini derin nefeslere bıraktı ve başını omzumla boynum arasındaki boşluğa yasladı. "Jay lütfen. Devam etmelisin." Onu gözyaşı ve sıcak nefesi tenime çarptığında sadece ruhsal bir acı çekmediğimi anladım.
Bu maçı benim için bu kadar önemli yapan tek şey Jungwon'du.
"Yapamam." dedim. Bir kez daha yapmamı söylemedi. Bir anlığına yenilgiyi kabullendiğini düşündüm. Çünkü biliyordu ki o kulaklık hala çalışıyor olsaydı, asla durmazdım.
Saniyeler akmaya devam etti. Darbelere dayanamayıp, Atom'un gövdesinden fırlayan parçalar ringin her yerindeydi. Birinin Jungwon'u yaraladığını yeni fark etmiştim.
Nefes alacak gücü kendimde bulamıyordum, beni ayakta durmaya zorlayan tek şey Jungwon'un bana yaslanmasıydı. Bana tutunuyor, ringde göz ucuyla dahi bakamıyordu.
O an kulaklarıma müthiş bir baskı uygulayan gongun sesini duydum.
"Ve evet gong sesini duyduk! Atom dünyayı şaşırtmayı yine başardı!" Jungwon kendini benden uzaklaştırdı ve inanılmaz bir boşluk hissi beni çevreledi. Lemkowa'ya ömründe gördüğü en iğrenç şeymiş gibi bakıyordu. Peşinden gelmemi bekleyerek ringe çıktı.
"İşimiz bitti Jungwon, seni duyamaz." Arkasından seslensem de nafileydi. Peşinden ringe çıktım. Atom'un dizinin arkasına vurup hakemin getirdiği oturağa düşmesini sağladı.
"Pekala," dedim. "buna cinayet denir. Bildiğimiz katliam." Gövdesindeki kapağa dokunamıyordum bile. Tüm sistemleri zorlandığından dış tabakası ısınmıştı.
"Bezi uzat." Çantadan siyah kalın bezi çıkarıp uzattı. Kapağı bez yardımıyla açtım ama başında iki saniyeden fazla duramadım. Üzerine bastığım tabureden inerken öksürüyordum. Etrafı anında koyu bir duman kapladı. Havayı elimdeki bezi sallayarak dağıtmaya çalıştım.
"Lütfen tamamen bozuldu deme Jay."
"Keşke," dedim. "ama çalışıyor." Hareket kabiliyetinde bir sorun yoktu. Sadece ana motor fazla ısınmıştı. "Beş dakikaya kendine gelir. Ama işe yaramaz. Kontrol edemeyiz."
Kumandayı eline aldı.
"Ses tanıma sistemini devre dışı bırakacağım."
"Ne işe yarar? Zaten beni duymuyor ayrıca kumanda çok yavaş."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Real Steel [Jaywon]
FanfictionO adamın kendinden emin sesi kulaklarımda yankılanıyordu. "Zeus görür ve tabii ki öldürür." Yine de bunu, henüz Jungwon ve benim geliştirdiğim robotu ringdeyken görmediğinden söylemesi aptallıktı. *Çelik Yumruklar adlı filmden alıntıdır‼️‼️