MİRACLE "HYUNLİX"

86.Bölüm

hyunjin felixin paçasını aşağı indirdi sevdiği çocuk şuan onun yatağında masumca ona bakıyordu.gözlerinin içine baktı hiç ayırmadı aynı şekilde Felix de ayırmadı sadece birbirlerine baktı hyunjin çok şanslıydı böyle bir çocuğa sahip olmak kimin elinde olurdu.onun piskolojik rahatsızlığa asla bakmıyordu onu çok seviyordu o mutlu olunca kendide oluyor ağlayınca oda ağlıyordu.bir nevi felixi takıntı haline getirmişti Felix ise öğretmenin aşkından haberi yoktu nerden bilcekti ki öğretmeni erkek olduğu halde ona aşık olcağını o gözler belli etsede Felix görmüyordu.

Felix kendine geldi teşekkür etti öğretmenine öğretmen ayağa kalktı felixin yanına oturdu tebessüm etti sevdiği küçük gence şuan onu öpmek istiyordu o hafif dolgun dudaklarına öpücükler bırakmak istiyordu ama bu artık imkansız olabilirdi.

Hyunjin daha fazla ona bakmadan konuştu;

Hyunjin,sen burda uyu ben koltukta uyurum.

Felix,hayır-hayır ben uyurum lütfen siz yerinizden olmayın.

Hyunjin,saçmalama öğrencimi koltuk köşelerinde uyutmayacağım.

Felix,üzgünüm ama öğretmeni mi yerinden etmeyeceğim siz uyuyun.

Hyunjin,hm o zaman aynı yatakta uyuyalım?

Felix,nasıl yani ?

Hyunjin,korkma hemen uç köşelerde uyuruz kabul eder misin?

Felix afallamıştı.ne diyeceğini bilmiyordu ya yanlış anlaşılırsa? Diye düşündü ve bir süre öğretmene baktı

Felix,p...peki

Ayağa kalktı hyunjinde kalktı yatağın yorganını açtı Felix telefonunu şarja taktı çekinerek yatağa girdi yorganın çoğunu öğretmenine bıraktı öğretmenide girdi arkası dönük olan çocuğa baktı Felix utanarak iyi geceler dedi.hyunjin aynı şekilde karşılık verdi.

Yoganın yarısını aldı felixin üstünü örttü.ve izlemeye başladı uca gitmemişti aksine biraz dönse öğretmenine sarılcaktı.hyunjin kafasını kaldırdı elinin altında koydu onu izlemeye başladı kendi kendine hayal kurdu ama bu hayal kısa sürdü geri yatağa uzandı son kez ona baktı ve gözlerini kapattı.

______

Felix,anne anne nerdesin anne..

Felix deli gibi karanlık sokaklarda annesini arıyordu annesine bağırıyordu çıplak ayaklıydı gene üstünde beyaz elbise vardı saçları maviydi ne bu mavi sevdası?

Felix,anne özür dilerim nerdesin? Seni çok seviyorum anne annee

Bütün ara sokakları dolaşmış ama annesini bulamamıştı sanki kimse onu duymuyordu bir tek dünyada o varmış gibi ayaklarına bir sürü cam girmişti ve kanamıştı buna rağmen koşmaya devam etmişti ellerinin yanda bağlı olmasına rağmen annesini arıyordu.anne diye haykırıyordu

Bir yandan da ağlıyordu ama göz yaşları şeffaf değildi kırmızı kan dı.

Gözlerinde ki kan beyaz elbisesine geliyordu üstü hep kan olmuştu.

Son kez koşarak annesine bağırdı son kez haykırdı.

Felix,annee özür dilerim

Bir binanın tepesinde annesi dikkatini çekmişti gözleri aralandı hayır,hayır diye haykırdı annesinin bulunduğu yerin aşağısına geldi.

Felix,anne in lütfen

Ama annesi duymuyordu felixin göz yaşları daha da arttı kanlı göz yaşı ile.

Annesine ağzı açık şeklinde bakıyordu annesinin saçları rüzgardan sağa doğru savruluyordu.iki elini iki gögüsün arasına koymuştu annesi kafası ise yerdeydi. Daha sonra annesi yumruk yapmış olduğu elini açtı Felix sanki çok büyükmüş gibi gördü bu onun bebeklik patiği idi. Annesi işaret parmağı ile o patiği sevdi burnuna götürdü güzel bebek kokusunu içine çekti belkide yongboktan kalan tek şeydi o.

Felix,anne burdayım in lütfen

Annesi kollarını açtı son kez gökyüzüne baktı ardından gözlerini kapattı

Ve kendini binadan aşağı attı.