Felix her zaman ki gibi yurttan çıktı dünden beri unutamadı şey annesinin "sen ona aşıksın" kelimesi idi...
Felix dünden beri ağlamış üzülmüştü.hepsi ne uğruna?
Neden bu denli acı çekiyordu?
O istemedi,o yüzüne tokat attı.o bağırdı.neyin acısı?
Yolda yürümeye başladı kimseyi takmadan kulaklığında ki müziğin ritmine uygun.
Şimşekler eşliğinde yağmur sızdırıyordu.
Herkes yağmur başladığı için kimisi bir yere geçip beklerken kimisi evlerine kaçıyordu ama o yağmurda yürüyordu.
Ağlıyordu aklına sadece dün olanlar geliyordu sadece ağlıyordu.
Kendine kızsa da kendini durduramıyordu öğretmenini bir arkadaş olarak görmüştü buna değer miydi?
Düşünmemeye karar verdi yanda ki gördüğü bakkala girdi.
Kendi damak tadına uygun bir çikolata ve su almaya karar verdi.
İkisini aldıktan sonra parasını ödedi.geri bakkaldan çıktı evet artık yağmur yağıyordu.
Felix acı için ağlarken yağmur da Felix için ağlıyordu.
Suyundan bir yudum aldı yanda ki öten korna ile irkildi yana döndü.
Annesiydi...
Felix,anne?
_neden çağırmadın bu yağmurda oğluşum?
Felix,aaa hadi ama şoförüm değilsin.
Annesi kafası ile işaret etti Felix direkt annesinin yanına on koltuğa ilerledi tek dileği annesi dünden bahsetmemesi idi...
Kapıyı açtı içine girdi.
_nasılsın bakalım?
Felix,iyi..
_hm...çıkışta seni alacağım bilgin olsun.
Felix,peki.
Annesi hızla sürmeye başladı okula.
Felix okula yaklaştığı için kulaklığını çıkarttı.
Okulda olacaklardan habersiz.
Okulun önünde annesi durdu Felix ona baktı kollarını açtı annesine sıkıca sarıldı.yanağını öptü annesi de onu öptü Felix arabadan indi annesine son kez el salladı kapıyı kapatıp okula baktı iler de gene onu görmüştü. Bu sefer ne kitap okuyor nede kahve içiyordu hiç bişi yapmıyor sadece oturuyordu Felix gözlerini ondan kaçırdı okulun içine girdi.
Öğretmenine bakmaktan kendini alıkoyamıyordu.
Aşk acısı çekiyordu derin şekilde belki de ilk defa sevdiği çocuktan bu denli tokat yemişti?
Gözleri felixin gözlerine odaklandı.
Felix direkt gözlerini çekti okula girdi.
Hyunjin herşeyini felixe vermekte razıyken Felix neydi?
Her zaman ki gibi sınıfa girdi boş olan sıraya oturdu çantasını yerine koydu içinden ilk bir resim defterini çıkarttı.
Kendi kalbini çizdi yıkık dökük.sarılmış kırık iki kalp biri onun biri diğerini kendi kalbi olarak belledi .
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gözünden ki yaşları tutamadı uğraştığı çizime baktı gene.
_şu piç velede bak ağlıyor ahahahahaha çok üzüldüm.
Felix bu sözcükle göz yaşlarını sildi resimi çantasına koydu herkesi bırakıp dışarı çıktı bahçede bu denli dolaşmak ona iyi gelebilirdi.bahçeye çıkınca banklara yürüdü öğretmeninin umursamadan. Artık hayatında ne hwang nede hyunjin vardı kimse yoktu.
Ondan uzak bir yere oturdu şapkasını taktı kafasını aşağı indi göz yaşlarını bıraktı.
Az sonra olacakları bilmeden;
Göz yaşlarını sildi.yanakları yanmaya başladı.
Etrafı daraldı nefes alamaz oldu kafasını kaldırınca gözleri kocaman açıldı küçükken ona tecavüz eden adam ve üvey annesinin üvey oğlu.bir kaç kişi daha vardı.felix ayağa kalktı başka yere gidecekken ikisi kişi kollarına girdi.
Felix,hey bırakın beni.
_aaaa neden öyle diyorsun felixciğim bak sana en sevdiğin çikolatayı getirdim hatırlarsın ya.
_aaa öyle deme sıra benim.
Felix,ne istiyorsun?
_üç seçenek var.
Altımda uyuman
Ölmen.
Yada....
Sustu:
Felix,asla sizin dediklerinizi yapmayacağım!
Bir zorba karton bardaktakini daha yeni ki adama uzattı adam onu alarak sırıttı.kartonu hafif döndürdü.
_dördüncü bir seçenek yok.
Felix,ben uydurdum o zaman dokunmayın bana!
_hah!son kararın mı?
Felix,evet.
Adam bir anda karton barda ki sıvıyı felixin yüzüne döktü.
