KABUS

70 7 61
                                    

Gene geçiş bölümü. Yazamıyorum. Biraz heves lazım. Az yorum atın da heves edeyim hadi.🤭

Hiç beğenmedim korkunç bir bölüm.🥺🥺

✨✨

Bugün önceki günlerin aksine sakin geçiyordu. Evin büyük salonunda ise boyutları küçültülmüş olmasına rağmen nerdeyse salonun tamamını kaplayan üç ejderha uyuyordu.

Storm yattığı yerden ters döndüğünde savrulan sert kuyruğu Akelon'un kafasına çarpmıştı. Akelon hırıldayıp başını geri çektiğinde Storm tekrar dönüp bu kez Valethar'ın kanadına vurdu. Valethar ise bunun üçüncü kez olmasının verdiği sinirle ağzını açtığı gibi kuyruğunun yumuşak kısmını ısırınca Storm acı dolu bir kükremeyle kuyruğunu kurtardı.

Akelon sinirle başını kaldırdı. Ejderhalar birbiriyle çok kolay zihinden iletişim kurarlardı. Sadece farklı türler arasında pek tercih etmiyorlardı. Akelon ise tercih etmeye karar verip hırıltıları arasından, "Sesinizi kesin!" diyip kaldırdığı başını geri koydu.

Storm, "Kuyruğumu ısırdı bu vahşi." dediğinde Valethar da hırlamaya başladı. "Çirkin kuyruğuna sahip çıkmalıydın."

Ortamdaki tek insan olan Vidarr okuduğu tarih kitabından başını kaldırdı. "Sürüngenler. Biraz sessiz olun."

Lafını bitirdikten üç saniye sonra Akelon'un uzun kuyruğu suratına çarpmıştı. Vidarr duvara çarparken birkaç çiçeğin olduğu rafları yere devirdi.

Storm kibirle başını kaldırdı. "Bu kokuşmuş leşçil ne olduğuna bakmadan bizim gibi asil canlıları mı aşağıladı az önce?"

Valethar gözlerini devirdi ve homurtuya benzer bir ses çıkarttı. "Bu hep böyle mütevazı mıdır?"

Akelon parlak mavi gözlerini kıstı. "Her zaman."

"Ne bu gürültü?"

Hepsinin bakışları merdivenlerden inen kadına kaydı. Naia üzerine rahat bir elbise geçirmiş, yanlarına geliyordu. Belli ki kopan kısa süreli gürültüyü kontrol etmeye gelmişti. Vidarr'a bir bakış attı ama onun zar zor kalkmaya çalışan halini pek umursamamış olacak ki yeniden ejderhalara döndü.

"Sizi burada yakaladığıma sevindim. Üçünüzden bir şey istesem yapabilir misiniz?"

Üç ejderha önce birbirlerine, sonra tekrar mavi saçlı kadına baktı. Onay verdiklerini gören Naia gülümsedi.

"Bu bölgede yer altı suları fazlasıyla sıcak. Ve sebebinin ateş ejderhaları olduğunu düşünüyorum. Genelde belli bir alanda değil, sürüler halinde farklı bölgelerde yaşıyorlar. Bu bölgede bir sürü var mı yok mu kontrol etmelisiniz. Bölgeleri söz konusu ise çok korumacı olurlar. İnsanlardan da en hazzetmeyen tür olduklarını rahatlıkla söyleyebilirim."

Ejderhalar tekrar başlarını sallayınca Naia minnetle gülümsedi. "Harika. Sizi görürlerse sadece kovmakla yetineceklerdir. O yüzden endişeniz olmasın."

Ejderhalar birer birer büyük pencereden çıktığında ise Naia derin bir nefes aldı. Hâlâ yapması gerekenler olduğu aklına gelince ise tekrar yukarı yöneldi. Phoenix çabucak dönse iyi olurdu çünkü gideli saatler olmuştu ve Naia onun güçlü ve deneyimli bir büyücü olduğunu bilse de endişelenmeden edemiyordu. Son sefer ayrı kaldıklarında Naia kocasını taştan bir heykel olarak görmüş ve kendisi de aynı akıbete uğradıktan sonra bin yıl öyle geçmişti.

GEÇMİŞİN SESLERİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin