EĞİTİM

93 12 195
                                    

(Nasıl hızlıyım ama. Azıcık beğendim bu bölümü. Azıcık.)

Bina bir ormanın içindeydi. Lavin ve diğerleri böylesini ilk zamanlarda kullandıklarını söylemişti. Öğrencileri ile hepsi farklı köşeye çekilip onları yetiştirmişlerdi. Üst kat kendi banyosu bulunan iki kişilik yatak odaları ile doluyken alt katta salon, mutfak, kütüphane vb. döşenmişti. Bir bakıma ev sayılırdı.

Lavin mühürlü olanları Orta Dünya'da tutamayacağını söylemişti. Yeni hedef olacakları göz önüne alınırsa korunmaları gerekiyordu. Bu yüzden Daphne'yi onları bulması ve baş büyücüleri de koruması için dışarı göndermişti. Ama Daphne'nin tahmin ettiği gibi onlara çöp parçası bile emanet edecek kadar güvenmiyordu. Bu yüzden kan yemini ettirmişti. Söylediklerini yapacaklarına dair kan yemini ettirmişti. Yemini bozamayacak olsalar da Lavin düşünmeye cesaret etmemeleri için akıllarından bile geçirseler içlerinden vücutlarını parçalayacak buz dikitleri çıkmasına sebep olacak bir büyü yapmıştı.

Daphne ise önce bir kütüphanede lanetleri araştıran ağabeyinin yanına gitmiş ve sonra enerji izlerini koku gibi takip ederek baş büyücülerin korumasında herkesi bulmuştu. Tabii bir kısmı Sakura'nın arkadaş çevresi iken kalanlar onlarla aynı okuldaydı. Lavin bunun tesadüften öte mührün enerjisinin onları bir araya topladığını düşünüyordu. Quinn bu sürede gücü eskisine göre az olsa da epey uğraşmıştı. Önce konsey üyelerinin aklına girerek dikkat çekmemek için bu okul gibi birkaç yer daha açılmasını sağlamış, kalan zamanını öğrencileri ve aileleri ikna edip mühürlüleri buraya toplamakla uğraşmıştı. Onu en çok uğraştıran Daphne için yapılan unutturma büyüsünü kırmak olmuştu. Daphne'yi tekrar hatırlayanlar bu sefer onu unuttukları zamanı hatırlamıyordu. O hafıza kaybı hiç yaşanmamış gibiydi. Sonrası ikna büyüsü ile çocuk oyuncağı olmuştu. Yorulmuştu ama başarmıştı.

Lavin, Orta Dünya'da garip bir düzensizliğin olduğunu söyleyip Daphne'nin şimdilik geri gelmemesi gerektiğini söylemişti.

Şimdi ise buraya gelen herkesi odalara yerleştiriyorlardı. Her binanın ayrı ismi vardı. Buraya ise Kar Tanesi denilmişti. İsmi verenin Ulric olduğunu tahmin etmek zor olmamıştı.

Keitha salonun ortasına - ne kadar kalacakları belli olmadığı için tıka basa doldurduğu - bavulunu bıraktı. "Vay anasını be. Birde okulu sevmeyişime laf ediyorlar. Ulan böyle okul vardı da biz mi gitmedik? Ne ararsan var."

Onun yanında ise Lizzie vardı. Aileleri normalde izin vermiyordu ama Quinn'in ikna büyüsü yaptığı sıvıyı içince evden gitmelerine dünden razı gibi onay vermişlerdi.

Lizzie arkadaşının bu hallerine gülümsemeden edemedi. Omzundan atlayan Valethar merakla salonu şu an küçük olan boyutuna rağmen hızlıca gezip incelemişti.

Valethar artık bağlı olduğu kızdan ayrılmayı reddedince Lavin çıkmasına izin vermişti. Buz ejderhaları kraliçeleri gibi hapis değildi ama ondan ayrılmamışlardı. Valethar ve Akelon ise artık daha güçlü bağları olduğundan türün üyelerinin aksine oradan ayrılmışlardı. Ayrıca bu bölgede Valethar ve Akelon artık kendilerini gizlemeye ihtiyaç duymayacaklardı. Şimdilik çok az kişi biliyordu ama yakında hepsi burada olmalarının gerçek sebebini öğrenecekti.

Küçük gezisi biten Valethar Lizzie'nin kumral saçlarının arasına geri döndü. Lizzie gülümseyip başını okşadı. "Sanırım ejderha bağı hakkında detaylı bilgi edinmeliyim."

Keitha içeri giren ablasına bir bakış attı. Şu an dikkati onlardan olmadığından duymazdı. "Yardımcı olurdum ama ejderhaların bağı kendi içinde de farklı. Buz ejderhası için Alexia'dan yardım iste."

GEÇMİŞİN SESLERİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin