Yedi Kafadarlar

195 11 7
                                    


~ Tuana Naz Tiryaki'den

Dün yaşadıklarım sayesinde gece uyuyamadım ve sadece Efe'yi düşündüm. Beni öpmesi, nazımı çekmesi, yanında çocuk gibi şımarabilmem ve beni düşünmesi içimi ısıtıyor.
Ona olan aşkımı her an iliklerime kadar hissediyorum ve bu iyi birşey.
Onu asla kıskanmam mesela, ona güvenim sonsuzdan da fazla.
Veya şüphe etmem, edemem çünkü onun öyle biri olmadığını bilirim.

Her neyse, bunlar zaten benim sıkça gösterdiğim şeyler biz okula geçelim.

~ Okulda ~

Sınıfta Ülkü ben ve Leya oturuyorduk. İlk üç ders çoktan geçmişti ve biz öğle arasındaydık. Alisa yanımıza geldi.

"Selam nasılsınız? Sıkıldım da yanınızda dursam sorun olur mu?"
Dedi çekingen bir ses tonuyla.

"Saçmalama tabiki olmaz gel otur. İyiyiz sen?" Diye cevapladı Leya her zamanki enerjisi ile.

Biraz sohbet ettik, Alisa Ülkü'ye Yağız'ı bana ise Çağan'ı nasıl etkilediğimi sordu. Biz anlattığımız da gülmekten yarılmıştı.

" Eee tavşan, sende varmı bakalım beyaz atlı prensler falan?" dedi Ülkü alay eder gibi bir ses tonuyla. Alisa'ya tavşan diyordu çünkü Alisa'nın dış görünüşüne tavşan güzelliği gibi bir isim veriliyordu.

" Ben mi? Tabiki de hayır ben prense ihtiyacı olmayan bağımsız bir kraliçeyi- "

Cümlesi yarıda kesildiğinde kapıdan giren çocuğa bakıyordu. Çocuk uzun boylu, kara ve düz saçlı ayrıca cam gibi mavi gözleri vardı.
Çağan ve Yağız yanındaydı ve sohbet ediyorlardı.
Kızlara bu kim diye kaş göz yaptığımda kızlar bilmiyoruz diye başlarını salladı. Alisa ise gözlerini yeni gelenden alamıyordu.

Yağız ve Çağan yanımıza geldi, tabii yeni çocuk da.
Yağız gidip Ülkü'nün yanına oturdu ve kolunu Ülkü'nün omuzuna attı. Çağan da yanımdaki masaya oturup saçımı öptü. Karnımda kelebekler uçtuğunu hissettiğimde Yağız'ın sesi odağımı bozdu.

"Kızlar bu Arda, bizim Çağan'la eski mahallemizden arkadaşımız. Buralara taşındığı için bizim okula geldi. Alisa'nın sınıfına geçti bu arada."

Alisa'ya baktığımda gözlerinin içi gülüyordu ve yanakları kıpkırmızı olmuştu. Leya'yı dürtüp Alisa'yı gösterdiğimde gözleri kocaman açıldı.

" Hoş geldin Arda, umarım iyi anlaşırız." dedi Alisa gereksiz güzel bir gülümsemeyle ve elini uzattı.

Arda elini sıktığında gülümseyip cevap verdi;
"Hoşbuldum umarım." Cümleyi Alisa'nın tamamlamasını beklerken.

"Alisa, adım Alisa Sezen Sever. "
Alisa cümleyi tamamladığında hala el sıkışıyorlardı.

Leya elini uzatıp lafa girdiğinde Arda  mecburen Leya'nın elini tuttu. Leya çocuğu kıskandığı için yapmadı, dedim ya Leya'nın bu tarz işlerde bezi yok. Alisa'yı kurtarmak için elini uzattı yoksa Arda'dan hoşlanması söz konusu değil.

"Leya ben, aramıza hoşgeldin." dedi klasik gülerlülüğü ile.

Ardından Arda Ülkü'ye el uzattı, muhtemelen Yağız ile Ülkü'yü biliyordu ve Yağız'ın kıskanmayacağı belliydi.

" Ülkü bende, tanıştığımıza sevindim." dedi Ülkü yine de biraz mesafeli davranarak.

Sıra bana geldiğinde önce tereddütle Çağan sonra kısa bir an bana baktı. Çağan hafiften gülüp başını onay verircesine eğdi.

" Tuana değil mi? Çağan senden bahsederken kafamızı yedi de aklımda kalmış. Memnun oldum."

Arda öyle deyince gulmemi tutamayıp güldüm ama yine de elini sıktım.

" Arda istersen kaşınma da kaşımayayım he boncuk gözlü arkadaşım benim." dedi Çağan sahte bir samimiyetle alttan alttan tehdit ederken.

" A-ah, niye öyle diyorsun enişte? Hem sen Tuana'dan bahsetmişsin ne mutlu sana. Benim öküz sevgilim sağolsun adımı bırak sevgilisi olduğunu bile söylemeye gerek duymamış belli ki." Ülkü göz devirerek Yağız'dan uzaklaşıp yanıma kaydı ve kolunu sırtıma attı.

" Yok yenge Yağız senden de bahsetti ama Çağan sabah akşam Tuana'm da Tuana'm diye başımızı yediği için adı aklımda kaldı. Yanlız yengeler baştan söyleyeyim, çok şanslısınız çünkü ikisinin de gözlerinin içi parlıyor sizi anlatırken. Olan bana oluyor ama yine de kıymet bilin." diye atıldı Arda sonlara doğru Çağan ve Yağız'a bakıp göz devirdi.

Hepimiz güldüğünde Ülkü tekrar Yağız'a kayıp yüzünü iyice Yağız'ın yüzüne yaklaştırdı. Gözlerini kısıp konuşmaya başladı.

" Bak görüyor musun Çağan'ı Tuana'm da Tuana'm diye geziyormuş, peki sen? Kazmasın sen kazma kazma."
Sırtını Yağız'a dönüp ellerini bağladı.
Yağız arkadan sarılıp Ülkü'yü öpücük yağmuruna tuttuğu sırada gözüm Alisa ve Arda'ya kaydı.

Sohbete dalmış herkesi unutmuşlardı. Masanın altından Leya'yı dürtüp ikisini gösterdim. Bir anda telefonunu çıkartıp fotoğraflarını çektiğinde dayanamayıp ikimiz de gülmeye başladık. Çağan da bize eşlik ettiğinde  herkes kendine gelip sohbet etmeye başladık.

Hepimiz çok eğleniyorduk ve durmadan gülüyorduk. Alisa ve Arda hep göz teması içindeydi ve çok samimilerdi. Biz arada onların da dedikodusunu yapıyorduk tabii.

Ve Biz...                                                                                                                                                                                         Ülkü, Leya, Yağız, Efe ve ben. En başında beş kişiydik. Önce kardeş olmayı öğrendik, sonra sevmeyi ve sevilmeyi. Şimdi yedi kişiyiz, Alisa ve Arda ile beraber. Yedi dost, Yedi kafadarlar.

2021 bana yeni birçok şey kattı, ama en iyisi onlardı. Onlardan da iyisi, benim Gamzeli Prensimdi.

Efe'm...

DüğümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin