"Tanışma"

392 22 3
                                    

~ Tuana Naz Tiryaki' den

Dün extrem birşeyler olmadı, yani o olay dışında. Bu sabah aynı şekilde okula gittim. Ha sınıf arkadaşlarımı da tanıdım bu arada. İğrençler...
Neyse ben geri bu sabaha döneyim. Bisikletimi kilitlerken Yağız ve Çağan yanıma geldiler, duruşumu bozmasam da garipsedim. "Günaydın çaylak, nasıl gidiyor" dedi Yağız." Günaydın, iyi gidiyor sizden" dedim ikisine de göz attığımda. "İyiyiz bizde öyle okul falan" dedi Çağan. İlk kez konuşmuştu, yani ben ilk kez duyuyordum. Sesi huzur verici bir tondaydı ve anormal derecede kibardı, tıpkı bir baba gibi.

"Cevap vereceğinden şüpheliydik, harbiden dediğin kadar varmışsın he çaylak." diye ekledi Yağız biz merdivenlere vardığımızda.

"Eee ben yalan söylemem. Asla" dedim çenemi dikleştirip sesimi netleştirdiğimde.
Güldüler, ben de güldüm tabii.
"Neyse, sınıfta görüşürüz bu kadar samimiyet 2. gün için yeterli" deyip sınıfa doğru yöneldiğimde Çağan çok içten gülümsemişti. Ela gözlerinin içi gülüyordu sanki. O an bir şey hissettim ama adını koyamıyorum. İçim bi' hoş oldu ve suratıma bir sırıtış oturdu. Galiba, mutlu olmuştum bana gülümsemesine.

Sınıfa girdiğimde sıramın yanında bı çanta gördüm, Leya'nın çantası. Sıraya geçip oturdum ve Leya ile selamlaştık. Artık bi' sıra arkadaşım vardı.

İlk ders bittikten sonra teneffüste kızlarla konuşuyorduk, ta ki yanımıza bir kız gelene kadar.
"Hey sen!" diye başladı cümleye. Benden az uzun, kumral upuzun saçlı ve beyaz tenliydi. " Bana bak yeni gelen, Tuba mı Tunay mı her neysen, Çağan'dan uzak duracaksın anladın mı beni. Yoksa dersini bildiririm." dediğinde sakince yerime yayılıp ona alaycı bi' bakış attım. Ardından, "Neden? Rezerve mi ettin? Ha eğer öyleyse söyle de bileyim, hem sonuçta kimsenin rezerve ettiği birini kullanamayız. Senin dilinden konuşuyorum lütfen alınma, malum sen insanların eşyalar olduğunu düşünüyorsun belli ki." dedim kendimden emin ve bir o kadar da güçlü bir şekilde.
Kıpkırmızı olduğunda ekledim; " Bi' de adım Tuana, Türkçe dersine ihtiyacın varsa çalıştırabilirim çünkü Tunay bir erkek ismi."

Tam birşey diyecek iken Ülkü araya girdi " Duydun Aleyna tatlım, şimdi uza da ense tıraşını görelim." bütün sınıf - Yağız dahil - gülmeye başladığında kız utançla kapıya yöneldi. Çıkmadan kapının eşiğinde durmuş tam bana sövecek iken Çağan birden kapıyı suratına ittirdi. Benimle göz temasını koparmadan Yağız'ın yanına gitti ve oturdu.

Bu çocuğun derdi neydi böyle. Kimi zaman çok kibar, kimi zaman ise tam bir zorbaydı. Hiç kelime dahi etmeden gözleryle. Ve daha ikinci günden. Vay anasını!

DüğümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin