TOGG' un Var Mı ??(Yarı Texting)

1-Kardeşim deme lazım olur canım

Bu hikayedeki olay ve kişilerin gerçeklikle alakası yoktur. Küfür içerir. İyi okumalar.

★

"Aden kalk kızım! Dersi dinle !" diyen Neco'nun sesiyle kaldırdım kafamı. Okul öğleden sonra hiç sarmıyordu üstüne birde matematik dersine giriyorduk.

Necmi hoca klasik bir eski müdür tipiydi. Eski zamanlarda giyilen o kahverengi takımıyla kel kafasının uyumu şaka gibiydi, milattan önce kalmış mısır tabletlerine benzeyen telefonundan boş zamanlarında candy crush oynardı. İdeal erkek tipim. Kendisi yaptığı şakalarla tüm okulun kalbini kazanmıştı.

Neco tekrar bana döndü ve "Sen uyanamamışsın kalk git öğretmenler odasından denemeleri al!"

İçimden Neco'ya saydırırken sınıftan çıktım daha 3 kat merdiven inecektim. Aslında merdiven inmek sorun değildi sadece çıkması zordu. Ah Neco ah. Üşene üşene merdivenleri indim.

Tam varmışken bir yunan tanrısıyla karşılaştım, o kadar mükemmeldi ki çocuğun bana doğru dönüşünün yavaşlatılmış halini izliyordum. İşte hayalimdeki yunan tanrısı.

Ben hayallere dalıp gitmişken çocuğun bana seslenişiyle maalesefki gerçeğe döndüm. Çocuk "Pardon, sen bu okulda mı okuyorsun kardeşim?" Dedi yüzüme yüzüme, boşluğuma denk geldi ve "Kardeşim deme lazım olur canım." Dedim. Çocuğun kaşları çatıldı ve "Anlamadım?" Dediğinde hemen "Evet, evet bu okuldayım." Dedim.

"Şey yaa Efsun hoca nerede?" Dedi ancak bunu söylerken çekinmişti çünkü gözlerimle yüzünü inceliyordum. Resmen uzaylı görmüş gibi bakıyordum çocuğa. Odağımı gözlerine çevirdikten sonra "10/C" dedim. Tam içeriye girerken yine soru sorarak beni durdurdu "10/C nerede?" Dedi.

Kısık bir sesle "Ananın yerinde." Dedim. Ancak bu söylediğimi duymuştu, bana dönüp "Zaten anamı arıyorum." Dedi.

Ne! Bir dakika bir dakika, o Efsun hocanın oğlu mu? Bizim Efsun hoca hani edebiyatçı olan? Ha! "Bekle ben seni götürürüm." Dedim masanın rafını karıştırırken. Neco götüne soktu denemeleri sanırım çünkü rafta yoktu. Öğretmenler masasına bakmak aklıma geldiğinde arkamı dönerek masayı karıştırmaya başladım.

Yunan tanrısı "Ne arıyorsun?" Diye sordu. Kağıtları karıştırmaya devam ederken "Neco'nun denemelerini arıyorum." Dedim kısık bir sesle.

Ufak bir gülme sesi duyduğumda omzumun üzerinden ona döndüm. Parmağıyla beni gösterirken "Yalnız Necmi hoca bu lakabı biliyor mu? Bence çok komik çünkü." Onun gülmesini taklit edip "Söylemezsen bilmez." Dedim.

Şaka maka mother fucker çok güzel gülüyordu. Efsun hocam affet, hepsi piç oğlun yüzünden.

Masanın kenarında duran kağıtlara bakıp "Acaba aradığın şeyler, bunlar olabilir mi?" Diye sordu onlara bakarken. Çokta acele etmeden yanına gittiğimde yarım saattir aradığım kağıtları iki dakikada bulması ayrı bana bu kadar yakından gülerek bakması ayrı bir olaydı.

Kağıtları alırken "Evet, bunlar kesinlikle aradığım kağıtlar" ve sen şimdi bana böyle bakmayı kes yoksa kalpten gideceğim diye devam ettirdi iç sesim "Artık beni 10/C'ye götürürsün herhalde." Dedi.

Derse çok geç kalmıştım birde onu 10/C'ye götürecektim "Tamam gel." Dedim. 10/C zaten bizim sınıfa yakındı. Öğretmenler odasından çıktığımız anda Neco ile karşılaştık "Aden, kızım bir şey mi oldu?" Dedi. Al işte.

"Yok Necmi hocam, arkadaş bir sınıf arıyormuşta yardımcı oluyordum." Dediğimde yakınımda olduğu için kolumla hafif bir şekilde yunan tanırsını dürttüm.

"Evet, aynen öyle Necmi hocam. Bu arada ben Efsun hocanın oğlu Ömer." Dedi. Ömer mi? Koçum ne zaman evleniriz?

Neco hemen cevap verdi "Merhaba Ömer oğlum, memnun oldum." Diyip el sıkıştılar. O zaman Neco hocam, verdin gitti dimi?

Derken zil çaldı ve reklam arası girdi. Neco yanımızdan ayrıldıktan sonra yürümeye devam ettik. Tüm kızlar kapının önüne çıkmış Ömer'imi izliyorlardı. Ne hikmetse hepsininde bugün çıkacağı gelmiş. Ömer de az değil onlara küçük bakışlar atıyordu.

Ömer iyi çocuktu ama bir kusuru vardı, fazla yakışıklıydı.

★

İlk bölümün sonu. Bu kitap eğlence amaçlı yazılıyor ve her iki tarafında eğlenmesini istiyoruz. Önümüzde daha çok bölümler var ve gerek maceralı gerek texting olacak. Yani gidişat iyi.