11- Benimle dans eder misiniz?

11 6 1
                                    

Öhöm öhömsaygı değer okurlar hoşgeldiniz. Çok uzatmadan hemen bölüme geçelim çünkü bu bölüm ateş

"Kırmızı dudağına yakışmış." Bismillah.

Hayvan herif öyle pat diye söylenecek şey mi bu?

Sus zaten kalbim peşinden atlı koşturuyor gibi

Kimse duydu mu diye arkayı kontrol ettiğimde hepsi konuşmaya daha doğrusu laf dalaşına devam ediyordu.

Mekana vardığımızda ben hâlâ şoktayım ama belli etmemek için kendimi toparlayıp arabadan indim. Saat sekizdi ve çoğu kişi gelmişti.

İçeri girdiğimizde hemen kendimize bir masa bulduk ve oturduk. Yine sohbete daldığımızda Müdür Fatih Hoca sahneye çıkıp konuşma yapmıştı. Farklı bir şey değildi ama duygulanmamak elimde değildi. Beş yıldır aynı okulda okuyunca insan hiç gidesi gelmiyordu.

Konuşma bittiğinde herkes alkışlamış ve önüne dönmüştü. Biraz sonra yemekler geldi ve hafif müzik eşliğinde güzelce yemek yedik.

O sırada Efsun teyzem yanımıza geldi "Aaa Ömer'cim sen neden buradasın?" Dedi heme. yanımda durarak. Ömer içten bir gülümsemeyle "Annecim bugünlük yanınızda duran hanımefendinin kavalyesiyim. İzniniz olursa ilk dansını benimle paylaşacak." Dedi. Bir edebiyat hocası ile ancak bu kadar güzel konuşulabilirdi.

Efsun teyzem gülümseyip elbisesinin eteğini tuttu ve hafifçe eğildi sonra ise "Umarım bu güzel hanımefendiden sonra bana da biraz vakit ayırabilirsiniz beyefendi." Dedi ve gülerek bana döndü "Bak kızçe eğer ters yaparsa iznim var hiç acıma. Öptüm seni." Ben gülerken Adem'de gülmeye başladı.

Efsun teyzem uzaklaştığında yine bir sohbet almıştı masayı. Bir ara Yaren masadan kalktı ama beş dakika geçmeden geri geldi.

Dans için müzik açıldığında herkes dans pistine baktı, Fatih Hoca eşini almış ortaya doğru yürüyordu ve sonrasında dans etmeye başladılar. Fatih Hoca gözleriyle herkesi teşvik etmeye çalıştı.

Açılan Dalida-Love in Portofino şarkısı benim sevdiğim bir şarkıydı. Bunun tesadüf olma olasılığı Yaren'in bilerek açtırma olasılığından düşüktü.

Gözlerim onu bulduğunda bir şey diyemedim çünkü Ömer ayağa kalkıp bana elini uzattı ve "Benimle dans eder misiniz?" Diye nazikçe sordu. Elimi uzatıp kabul ettiğimde dans pistine yürüdük. Ancak Fatih hocadan sonra kalkmaya cesaret edebilen çift bizdik ve hemen onların yanında yerimizi alarak dans etmeye başladık.

Bizden sonra yavaş yavaş öğrenciler kalkmaya başlamıştı. Ömer'e dönüp "Vay be. Sonunda mezun oldum." Dedim. Başını sallayıp "Garip dimi?" Diye sordu. Hafifçe gülümseyip "Tabii ki garip. Beş yıllık bir serüvenin sonu." Dedim. O ise bir şey söylemeden süzülmeme yardımcı oldu.

Bir ara çarpmak üzere olduğum birisine çarpmamam için belimde duran eli yardımıyla beni kendine çekmiş ve dahada yakınlaşmamızı sağlamıştı. Kalbim yine hızlı atmaya başladığında hissetmemesi için dua etmeye başlayacaktım ki müzik bittiği için benden ayrıldı ve herkes gibi alkışlamaya başladı.

Yerlerimize geçtiğimizde Yaren bana siz ne yaptınız bakışı attı. Bende ona gülümsemekle yetindim.

Utku bize döndüğünde "Lan o neydi öyle? Resmen herkesi büyülediniz. Dans edenler bile size baktı." Dedi. Ömer "Abartma be." Dediğinde biraz daha dalgaya almıştı. Ali lafa girip "Hiç abartmıyor kardeşim hocalar bile dönüp dönüp size baktı."

Allah'ım utanıyorum lütfen şunları sustur.

Yaren iç sesimi duymuş gibi "Tamam be susun artık." Dedi. O sırada Adem'in masada olmadığını fark ettim "Adem nerede?" Dedim üçlüye bakarak Ali omuz silkerek "Durur mu yerinde hiç?" Dedi. Başka birşey söylemesine gerek kalmamıştı. Gizlice içmeye gitmişti.

Umarım sapıtmazsın ikiz

Sonra ise kopmalık şarkılar açıldı. Ve asıl eğlence başlamıştı. Herkes ayağa kalkıp dans etmeye başladı. Kimisi arkadaşıyla kimisi sevgilisiyle oturuyor, dans ediyor ve gülüşüyordu. Gerçekten ortam çok güzeldi.

Bir süre club şarkıları ile takıldıktan sonra Adem'in isteği üzerine roman havasına geçiş yapılmıştı ve kimse itiraz etmemişti. Resmen düğüne döndürdüğümüz ortamda gelin ve damat bile vardı. Okuldan uzun süredir sevgili olan çifti gelin ve damat olması için ikna etmiştik.

Fakat bir düğün nesiz olmazdı? Tabii ki halay.

İlk baş olarak damat halayı sonra gayda sonra payduşka derken şimdi kasap havasına geçmiştik.

Trakyamda Trakyam

Halay hızlandıkça insanlar çıkmaya başladı. Fakat tam şuanda hızlı kasabın başını çekiyordum ve o kadar eğleniyordum ki anlatılmaz yaşanır.

Halayı bitdirdiğimizde yerimize geçtik. Tabii ben ve Yaren nefes nefese kalmıştık.

Gecenin ilerleyen saatlerinde Adem çok sapıtmadan içtiği için sorun çıkarmamış ve yakalanmamıştı, bir sürü fotoğraf çekilip sohbet ettik. Hem güldük hem eğlendik.

En azından sadece bu okuldan ayrılacaktım. Bu açıdan düşündüğünde güzeldi ancak hocalarıyla bile arkadaş olduğun, onca anı biriktirdiğin okulu bırakmak biraz koyuyordu. Yinede Yaren ve abimler yanımdaydı.

Bu düşünceleri bir kenara bırakıp eğlenmeye devam ettim.

Gecenin sonunda artık gülmekten yanaklarım, ayakta durmaktan ayaklarım ağrımıştı. Arabaya bindiğimizde yunan tanrısı hepimizi teker teker evlere bırakmıştı ve karizmatikliğini alıp uzaklaşmaya başlamıştı. Bir süre arkasından baksamda içeri girip odama attım kendimi.

Kısa bir duşun ardından pijamalarımı giyip yatağıma uzandım. Gece yorucu olsa bile güzel geçmişti. Ancak uyumadan önce aklıma giren tek bir şey vardı.

Ömer'in gözleri gece boyunca üzerimden ayrılmamıştı.

Ömer reis ne yaptın bee. Bundan sonraki bölüm instagram bölümü olacak haberiniz olsunn. Öpüldünüzzz.

TOGG' un Var Mı ??(Yarı Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin