7- Yalnız o benim kardeşim

50 10 14
                                    

Adem'lere birilerini yapıcaz ama bu bölüm mü olur bilemiyorum birde burada zaman dilimi biraz ileride gidiyor gibi düşünün iyi okumalar ve iyi eğlencelerr

Klasik bir pazar sabahı uyanmıştım. Annemlerin sesi alt kattan geliyordu büyük ihtimal gece geç saatte dönmüşlerdi. Elimi yüzümü yıkayıp uyanmaya çalıştım sonra mutfağa indim. Annem yine döktürmüştü. Fakat masada beni şaşırtan bir detay vardı. Adem benden önce uyanmıştı.

Herkese günaydın dedikten sonra masadaki yerimi aldım fakat babam yine ortalıklarda yoktu. Annem de masaya oturunca "Babam nerelerde annecim?" Dedim. Annem bir parça yumurtayı tabağına aldığında "Biliyorsun şu sıralar şirket biraz karışık. Baban da orayla ilgileniyor." Diye cevap verdi. Başımı sallayarak geçiştirdim.

Dün yorulmuştuk ama bugün dinlenemezdim. Çünkü lanet gelesi bir sınav vardı ve sınava bir aydan az kalmıştı. Bugün kesinlikle kütüphaneye gitmeliyim diye geçirdim içimden. Tam o sırada anacım iç sesimi duymuş gibi "Bugün bir planınız var mı çocuklar?" Dedi, Adem hayır anlamında başını sallarken ben "Kütüphaneye gideceğim anne." Dedim. Tabii bu annemin hoşuna gitmişti.

Bana bakarak "Aferin kızım böyle hep çalış inşallah." Dedi gülümseyerek. Annemin bize bakmadığı bir ara Adem'e döndüm ve gülümseyerek ona baktım, tabii o amacımı anladığı için biraz bezmiş gibi baksada umursamadım.

Annem yine bize dönüp "Dün alışveriş mi yaptınız kızım?" Dedi, başımı sallayıp "Balo için kıyafet aldık annecim." Dedim tatlı tatlı. O elbise çok güzeldi ve sırf onu giyebilmek için zamanın hızlı geçmesini istiyordum.

Annem başını salladı sonrası zaten pek muhabbet edilmedi. Kahvaltıdan sonra annemle sofrayı topladık ve ben bulaşıkları yerleştirdim. Sonra direkt odama geçip Yaren'e haber verdim, çantamı hazırlayıp giyindim ve evden çıktım.

Kütüphane yakındı bu yüzden yürüyerek gitmeye karar vermiştim. İlk Yaren'i aldım sonra muhabbet ede ede kütüphaneye vardık. Rahatça içeri girdik ve oturabileceğimiz bir yer bulup kitaplarımızı çıkardık. Ben kulaklığımı taktım ve sakin bir şarkı açıp testleri çözmeye başladım. Beş dakika sonra telefonuma bir mesaj geldi. Adem halı saha maçı yapacaklarını söylüyordu.

Biraz sonra yine kafamı kaldırdığımda Ömer'i görmüştüm. Yok artık ama bari kütüphanede rahat ver be insafsızın oğlu. Diye geçirdim içimden ama onu umursamadım ve tekrar testlere döndüm. Eşit ağırlık öğrencisiydik ve benim hedefim hukuktu. Netlerim ve notlarım hep yüksek gelir, hedefim için fazlaca çalışırdım.

Aslında babam bir süre sonra şirketin başına geçmemizi isteyebilirdi ama annem bu fikre karşıydı. Ona göre ilk önce okuyup mesleğimizi edinmeli sonra ikimizden birisi isterse şirketin başına geçmeliydi. Bence annem gayet haklıydı.

Düşüncelerimi bir kenara ittim ve tekrar odaklanıp çalışmaya başladım. Bir süre sonra Yaren pes etmiş ve telefonu eline almıştı daha sonra saati göstermek için bana dönmüştü. Kafamı kaldırıp ona baktığımda ağzım beş karış açık kalmıştı. Saat dört buçuktu. Ne? Gerçekten beş buçuk saattir test mi çözüyorduk? Ayrıca Adem'lerin maçına az kalmıştı. Hassiktir.

Hızlıca kitaplarımı topladım ve sessizce masamdan kalkıp Yaren'i dürttüm, o da hemen kalktı ve birlikte kütüphaneden çıktık "Kızım yarım saat kalmış. Adem'e söz vermiştim buna geç kalamayız." Dedim hızlıca. Tabii bu sefer hayat bana yardım etmeye karar vermiş olacak ki arkamdan Ömer'in sesini duydum "Arabayla bırakabilirim isterseniz." Dedi yanımıza gelirken.

TOGG' un Var Mı ??(Yarı Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin