Hoşgeldiniz sekizinci bölüme. Arkadaşlar okunma sayımız yüksek ama oylar düşük eğer beğendiyseniz lütfen oy vermeyi unutmayınn
İyi okumalarrr★
Cevap yazdıktan sonra telefonu kapatıp pikemin altına girdim ve gözlerimi kapatım güzel şeyler hayal ederek uykuya daldım.
★
Sabah telefonumun alarmı ile uyandığımda hızlıca yataktan doğruldum. Pazartesi'yi hiç sevmiyorum.
Elimi yüzümü yıkadım ve aşağı indim. Annem bugün uyanamamıştı anlaşılan. Ya da dersi yoktu. Hemen buzdolabını açtım, iki sandviç ekmeği ve malzemeleri çıkartıp hızlıca iki tane sandviç hazırladım.
Sonra gidip Adem'i uyandırdım ve "Kalk giyin Adem geç kalıcaz yoksa" dedim. Adem zorla uyandı bende hemen odama geçip giyindim. Çantamı alıp aşağı indim ve mutfaktan sandviçleri alıp kapıda beklemeye başladım.
İki dakika sonra Adem yanıma gelip kendi sandviçini aldı "Teşekkürler." Dedi ve arabaya doğru yürümeye başladı bende sandviçi yiyerek arabaya bindim. Kısa bir yolculuktan sonra okula vardık.
Her sabah olduğu gibi sıramızda oturup sohbet ederken içeri Neco girdi. Hayatımın en kötü sabahlarından. İlk iki ders matematikti ve Necmi hocam saolsun diğer öğretmenler serbest bırakırken bu ders işliyordu.
Umarım biri gelir ve beni buradan kurtarır derken kafamı sıraya koydum ve yavaştan uyku haline geçiş yaptım ancak Neco hiçbir şekilde derste uyutmazdı. Adam resmen dibime gelip "Evet gençler" diye bağırıp dersi anlatmaya başladı. Maalesef başımı kaldırdım ve deftere bir şeyler karalamaya başladım. Birinci dersi böyle bitirmiş oldum.
Yaren'in zoruyla sınıftan çıktık bende bari Deniz'i görürüm diyip ona eşlik ettim. Deniz yan sınıfta olan sevgilim gibi olan bir insan evladıydı bir yandan da değil gibiydi. Biraz karışık biriydi. Bakmayın yunan tanrısına yan yaptığıma. Güzele bakmak sevaptır. Tamam o güzel değil yakışıklıydı ama öyleydi işte.
Sınıfa girdiğimizde resmen Deniz'e yapışmak üzere olan bir kız gördüm ve bunu görmemle donup kaldım. Tamam belki sevgili değildik belki de öyleydik ama uzun zamandır konuşuyorduk ve böyle bir şey görmeyi hakketmedim.
Ben kız beni görür belki yakasından ayrılır biraz diye bir adım daha attım ama kız bir anda Deniz'i öptü. Şaşkınlık ve sinir içerisinde sınıf ortasında dururken Yaren beni kendime getirmeye çalışıyordu. Hiç bir şey demeden bir kez daha pislik herife baktım o da bana baktı ve gözlerinde bir şeyler değişti ancak her şey için çok geçti.
Tam sınıftan çıkarken Eylül'le karşılaştık. Bana küçümser gibi bakıp "Noldu? Küçük sevgilini elinde tutamadın mı?" Diyerek gülümsedi. Bu beni daha da kızdırdı. Ona dönüp "En azından eskiden yakın olduğum birinin gidip ex'ine yazmıyorum canım." Dedim.
Eylül bana öyle bir baktı ki zaten hemen sonrasında üstüme yürüyerek iki tane tokat attı. Karşılık vermedim zaten haraket alanım yoktu. Yaren beni hemen oradan çekti ve çıkardı. Sınıfa giderken "Müdüre söyleyelim böyle olmaz." Dedi ama ben reddettim. Şuan onunla uğraşamazdım. Ve zil çaldı Bismillah başlıyoruz işkenceye.
Neco elimize verdiği bir kaç soruyu tahta da çözüyordu birden kapı çaldı, nöbetçi öğrenci geldi ve müdürün beni çağırdığını söyledi. İçimden küçük bir küfür ettim ve hızlıca müdüre gittim. İçeride Eylül, Efsun Hocam ve Ömer vardı. Ömer ne alakaydı?
Yavaşça odanın ortasına geldim, Eylül'ün ağlamaklı sesini aldırmadan ve kimsenin yüzüne bakmadan direk müdüre odaklandım. Genç biriydi ancak tecrübesi yaşından çoktu bunu biliyordum ve genelde iyi anlaşırdık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TOGG' un Var Mı ??(Yarı Texting)
ChickLitEdebiyat hocasının okula gelen oğluyla başlayan eğlenceli ve bir o kadar da maceralı bir hikaye "Abi malum partili misin?" "Ya arabayla ne alakası var amk?"