6. KANLI MANŞET VE GAZETE KÜPÜRÜ
Müdürün odasındaydım, elimde Lak Lak gazetesinin iki gün sonra çıkması gereken yeni basımı duruyordu. İlk sayfada Eva'nın kırmızı jartiyerle çekilmiş fotoğrafı basılmıştı, manşet ise akıllara durgunluk verecek cinstendi; BAŞKANLIK SEÇİMİ İÇİN KAMPANYA
İşte elimde tuttuğum bu delil müdürün odasındaki o kargaşayı açıklıyordu, bu büyük odada kalabalık ikiye bölünmüştü. Sağda Eva ve Çisem vardı, ayrıca gazeteden sorumlu Edebiyat hocası Elif Dinçer'de kızların önünde duruyordu. Diğer tarafta ise Arya ve Tunca vardı, Tunca'nın annesi İpek Hanım müdürü kıskacı altına alarak terör estirmeye çalışıyordu. Ortada, benim hemen karşımda kalan noktada ise Erim duruyordu ve yanında da yaveri Cenk vardı.
İkisi odadaki tansiyonu düşürebilmek için tam ortada güvenli ve tarafsız bölgeyi oluşturmak için dikiliyorlardı çünkü yaklaşık iki dakika kadar önce Tunca ani bir hareketle Çisem'e saldırmaya kalkmış son anda Cenk tarafından durdurulabilmişti.
Suçlamaların odağında Eva ve Çisem vardı, okul gazetesine Tunca'nın fotoğrafını basmakla ve o iğrenç başlığı atmakla suçlanıyorlardı ama ikisi de bu suçlamaları kabul etmiyordu ve tabii bu itirazın doğru olduğunu en iyi ben biliyordum.
Çisem böyle bir şey yapmazdı ve kimsenin de yapmasına göz yummazdı.
İpek Hanım Üç Vadi'nin en dişli avukatlarından biriydi, boşanma avukatıydı ve şehirdeki tüm zengin insanların avukatlığını yapmakla ünlüydü. Eğer, boşanma aşamasında tamamen kusurlu sayılan eşiniz bu kadını avukatı olarak tuttuysa tüm mal varlığınıza el koyacağını çok iyi bilirdiniz.
Yani hem okul hem de haberi yapmakla suçlanan Eva ve Çisem çok büyük bir belanın içerisine çekilmek üzerelerdi.
"Bunun hesabını hepinizden soracağım." Diye bağırıyordu kolundaki Birkin marka çantasını dirseğine doğru çekerken, "Evet, hepinizden soracağım. O haberi yaptığınız için ilerde kendinize garson olarak bile iş bulamayacaksınız. Kızımla uğraşmak neymiş göstereceğim sizlere!"
"Suçları kanıtlanana kadar tüm insanlar masumdur, kızlar suçlamalarınızı reddediyor İpek Hanım." Elif hoca kendinden gayet emin, olgun bir tavırla yaklaşıyordu fakat karşısındaki patlamaya hazır bir bombaydı, bunu odadaki herkes gayet iyi biliyordu.
"Bunun hesabını sizde vereceksiniz!" İpek Hanım işaret parmağını direkt olarak Elif hocaya doğru çevirdi, "Ne demek sizin yetkinizde bulunan bir okulda, genç bir öğrenciye bu denli iğrenç bir şekilde saldırmak! Sorumluluklarınızın farkında değil misiniz?"
İşte onun ne denli iyi bir avukat olduğunun kanıtı... Direkt olarak okulu suçluyordu fakat bundan sonraki her olayda müdürü arkasına alabilmek için suçu müdürden sonraki isme atıyordu. Müdür suçu kabullenecek değildi bu yüzden bedelini gazeteden sorumlu Elif hoca ödeyecekti.
"Bunu biz yapmadık!" Çisem oturduğu sandalyeden neredeyse doğrularak bağırdı odanın diğer tarafına.
"Böyle aşağılık bir hareketi insanlar bizden değil tam da Tunca'dan beklerler, eğer bu işi kimin yapacağını çözecekseniz elinizdeki listenin ne denli uzun olduğunu bilmenizde fayda var."
Tunca ayağa fırlayıp ileriye doğru atıldığında Erim hızla araya girip Tunca'yı tekrardan Arya'nın yanına oturturdu. Arya ise sakince elini, Tunca'nın bacağının üzerine yerleştirip bekledi. Oldukça dalgın görünüyordu ama öfkesini de belli etmek istediğinden arada bir karşı tarafla ağız dalaşına ortak olmaktan çekinmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR CİNAYETİN ANATOMİSİ
Novela JuvenilGizli saklı oyunlar, düşmanlar ve savaşlar. Söylesene Nilüfer, Üç Vadi'de hiç saklanır mı sırlar? Kayla Ahu Tuna ailesini acı bir şekilde kaybettikten sonra Wattpad platformunda kendi hikayesini yazmaya başlar. İşler yolundadır ta ki yeni sıra arkad...