17. Bölüm

8.7K 164 13
                                    

Herkese merhaba bölümlerin geciktiğinin farkındayım. Elimden geldiği her an yazmaya çalışıyorum

Anlayışınız için teşekkür ederim

Keyifli okumalar...

El&Far

Şömine ateşin çıplak omuzuma yansıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şömine ateşin çıplak omuzuma yansıyordu. Ateşin hareketleri tenimde raks ediyordu. Faris işaret parmağını çıplak omuzumda gezdiriyor sonra tekrar vücudumda gezdirerek beni keşfediyordu. Saatler önce emdiği omuzumu tekrar yalamaya başladı. Ona bakmaya başladığımda yavaşça elini çarşafın altından karnıma getirdi.

" Ağrın var mı güzelim? " diye sorduğunda

" ıııı" deyip başımı salladığımda sırıtmaya başladı. Ateşin mi yoksa Farisin mi verdiği sıcaklıktan cildim nemlenmeye başlamıştı.
Üzerime doğru eğildiğinde çarşafımı kafama kadar çekmiştim.

Gülerek çarşafı yüzümden indirip öpülmekten şişen dudaklarıma yöneldi dudaklarını dudaklarıma sürterek " benden utanma gül kokulum. Yakında karım olacaksın. Regl günlerini bana söyle hatta sonra tekrar bu duruma düşmeyelim" dediğinde utana sıkıla " her ayın 18 inde oluyor işte bazen böyle erken bazen de geç gelebiliyor"  dediğimde anladım der gibi kafasını salladı.

" ne yapayım sana ya da ne alayım. Çikolata yer kadınlar genelde ister misin? " diye sorduğunda şefkatle gülümseyip elimi yüzüne çıkardım.

Sakallarını okşadım, " yanımda kal sadece" diye dudaklarına doğru fısıldadım.

Faris arzuyla bana bakıp, alnımı öptü.

" Ayrıldığım gün, öldüğüm gündür" dediğinde bu düşünce beni iliklerime kadar korkutmuştu.

Ya ona bir şey olursa neticesinde askerdi ve her gün ölümle yüz yüze geliyordu. Ona bir şey olursa bunu kaldırabilir miydim? Hayatıma devam edebilir miydim?

İmkansızdı, ona bir şey olursa bu dünyanın ne anlamı kalırdı ki? İnsan kalbinin yarısı olmadığında ne kadar yaşayabilir ki?

Aklıma gelen düşünceler gözümden bir damla yaşın süzülmesine neden oldu

Faris, yaşımı silip " hayır hayır güzelim ağlama, seni kıracak bir şey mi yaptım? " diye endişeyle sormuştu.

" Ölmek yok, tamam mı bana söz ver. Sende beni annemin bıraktığı gibi bırakmayacaksın" dediğinde adam iki elini kızın sıcaktan pembeleşen yanaklarına getirdi.

" hayır güzelim seni bırakmayacağım" dediğinde acıyla kalbi kavruldu. Biliyordu bir gün şehit olacağını, o mertebeye ulaşacağını ihtimali çok yüksekti. Bugüne kadar en tehlikeli görevlere gitmiş. Ölümden kılpayı dönmüştü ama şimdi Elif vardı. Onu nasıl bırakacaktı ki? Vatan yârdan da her şeyden de önce gelirdi. Bir görev olduğunda koşa koşa giderdi. Bunu hiçbir şey değiştiremezdi.

YAK BENİ(+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin