|11|

97 2 2
                                    

"ne" dedi sadece.

Boyumu aşan dudaklarına yükselmek için parmak uçlarıma doğru kalkıp şiş, dolgun ve kırmızı dudaklarını dudaklarımla birleştirdim.

"Biz sevgiliyken.. benim yanımda olduğunu hissetmiştim.. çünkü aptaldım.
O zaman gerçekten sevildiğimi sanmıştım.. ilk kez.. yalnız olmadığımı düşünmüştüm.. aşık olduğumu.. hayatta hep yanımda olacak olan kişiyi bulduğumu... aptal, ezik, acınası, gerizekâlının tekiydim.. bazen kendime acıyorum"

Yutkundu. Elindeki şişeyi kafasına dikti ve oturduğu kaldırımda başını kaldırdı. Gök yüzündeki büyük, güzel olan dolunayın yüzüne yansıyan ışığı onu çok güzel kılıyordu. Devam etti.

"Bazen beni evine çağırırdı. Sevdiğinden sanırdım.. ama yaptığı tek şey.. beni babasına kötüleyip ezik, yoksun bir insan olduğumu göstermeye çalışmasıydı. Bu bile.. bana özel gelmişti. Öyle yalnızdım ki. Bunun bile sevgi olabileceğini düşünmüştüm."

Başını eğdi. Derin bir iç çekti. "Bazen... ne düşünürdüm biliyor musun?.. elinde.. sonunda beni.. gerçekten, tüm içtenliğiyle sevdiğini, sevdiği için yaptığını düşünürdüm. Ne kadar saçma ve mantıksız değil mi? aptaldım çünkü."

Ona döndüm. Gerçekten için acımıştı. Asıl kendini aptalca görmesi aptalcaydı. Güldü ve saçlarını geriye attı.

"Ama.. sadece bununla kalmadı. Gerçekten hayat... aptal olduğumu yüzüme.. sadece benim değil tüm insanların yüzüne vurarak öğretti. Bir gün kavga ettik. Sadece.. onu her kızın yaşayabileceği bir olaydan kurtarmaya çalışmıştım. Bir adam tarafından taciz edilirken onu kurtardım.. fakat yine ben suçlu oldum" dedi gülerek. Fakat gülmesinde bile acı saklıydı.

"İnsanlara.. beni kötüledi.. ikisi de. Meğerse taciz edilmiyormuş.. beni aldatıyormuş.. Ben onları yakalayınca.. millete kötü görünmek istememiş ve sanki.. ben onu taciz ederken yanındaki çocuk beni yakalamış gibi bir oyun oynadılar.. yemin ederim ki.. sadece sevdiğim kadını elinden kurtarmak istemiştim. Onu yaptığı anda bir an.. onun benim sevdiğim kadın olmadığını düşündüm... O sanki.. Winter değil.. zorba bir kız.."

Gülümsedi ve tırnaklarını avuçlarına geçirdi.
"Ne kadar güzel başlarsa, başlasın...
Hep sonu hatırlayacaksın..." dedi.

Dudaklarını ıslattı.
"Ve herkes ona inandı.. Arkadaşlarım bile.. ona açıklamaya çalışsam da inanmadı.. Ve o gün akşam Winter... duygularımı hiçe sayarak.. beni ve duygularımı oyuncak yerine koyarak benden özür diledi.. ve ben ne yaptım biliyor musun?"

Elleriyle oynarken gözleri acıyla bakıyodu. Yutkunmakta zorlandı.
"Onun özrünü kabul ettim.. istediğim tek şey sevgiydi... Ama alacağımı sandığım sevgi yüzünden aptalca onu affettim.. hem bana iftira atmış hem de tüm insanlara bunu inandırmıştı.. asıl her şey ondan sonra başladı."

İçkisinden bir yudum daha alırken onu dikkatlice dinliyordum. Winter'ın yaptığı aşırı acımasızcaydı fakat Beomgyu onun yüzünden kendini aptal hissetmişti.

"Zorbalıklar başladı... bana özür dileyip sonrası gün yüzüme bakmadı. Ben zorbalıklara maruz kalırken o sadece uzaktan izledi.. zorbalıklar ağırdı... hem fiziksel hem de ruhsal bir zorbalıktı. Sanki herkes ölmem için uğraşıyordu.. hatta belki de gerçekten ölmemi istiyorlardı. Okulun terasında her gün beni ölesiye dövdüler... yaralarımı tuzlu suya bastılar, suda boğdular... hatta... beni okulun soyunma odasında kitleyip... bütün yangın söndürücü olan her şeyi bozup orayı yaktılar... Camlar patladığında kaçmaya çalışmıştım.. ama aşağıda beni izleyen bir sürü göz ve atlamamam, kendimi kurtarmamam çeşitli için tehditler görmüştüm.. yardım istedim.. çok bağırdım duyulmadı, artık fısıldamam bile. sırtım yandı... kim bilmiyorum ama birisi itfaiyeyi çağırdı..."

Blue Spring | Choi BeomgyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin