|13|

98 2 9
                                    

"Selam Beomgyu" Adımı duyduğumda başımı çevirerek yanıma baktığımda gördüğüm yüz travmalarımı ayağa kaldırmış ve gerilmeme sebep olmuştu.

Her şeyi daha yeni atlatmışken tekrardan karşıma çıkması hiç hoş olmamıştı.

+×+
-Na Kyungjoo'dan-

Beomgyu kalkalı 20 dakika olmuştu ve Beomgyu hala gelmemişti. Artık merak etmeye başlamıştım. Çocuklar bu halimi fark etmiş olacak ki merakla sormuşlardı.
"Sorun ne Kyungjoo?"

Bunu soran Yeonjun'a bakarak dudağımı ısırdım.
"Beomgyu neden hâlâ gelmedi? Bir şeye mi kızdı? Size haber verdi mi?"

Kai gülerek beni rahatlatmaya çalışmıştı.
"Hayır ama merak etme bir şey olmamıştır. Gelir birazdan."

Birkaç dakika daha bekleme kararı almıştım fakat sonunda gelmediğinde endişeden bacaklarımı titrettiğimi bile fark etmemiştim. Aklım onda kalmıştı.

"Ben bakıp gelicem" dedim ve ayağa kalktım.

"Bende geleyim mi? başına bir şey gelirse kendimi affetmem" dedi Heeseung koluma dokunarak.

Yutkundum ve "Sen bilirsin" dedim.

Sonradan ikimizde kalktık ve dışarı çıktık. Etrafa bakındığımda onun etrafta olmadığını görmüştüm. Kaldırımın sol tarafına koşup etrafa baktım ve seslendim. "Beomgyu?"

Fakat ne bir ses ne de bir cevap vardı. Bu sefer kaldırımın diğer tarafına doğru koştum. Heeseung ise arkamdan geliyordu.

"Yah! Beomgyu-ya!?" diyerek tekrar seslendim.
Fakat bu kez yanımdan inleme sesi duymuştum. Duyduğum sese yani binanın arkasına doğru çevirdim kafamı. Heeseung'a baktım.

"Gidecek misin?" dedi.
Biraz düşündüm. Orda Beomgyu'nun olma ihtimali aklıma gelince aniden başımı salladım ve oraya doğru ilerledim.

"Kyungjoo dikkat et!" dedi arkamdan gelirken fısıldayarak.

Binanın arkasına baktığımda yerde olan Beomgyu'yu ve onun karnına tekme atan Winter ve birkaç kişiiyi görünce aniden Beomgyu'ya koştum.

"Beomgyu!"
Bana bakmadan yerde dikleşmeye çalıştı.

"AH YİNE Mİ SEN?!" dedi Winter sesini yükselterek.
"BANA BAK? SEN FAZLA OLUYOSUN! ONU NEDEN PEŞİNDE SÜRÜKLÜYORSUN SENİ SÜRTÜK" diyerek bana bağırdığında Heeseung ben ve Beomgyu'nun önüne geçti.

"Pardon ama sen kime sürtük dediğini sanıyorsun? Onu kendinle karıştıramazsın!?" Winter ona birkaç şey söylerken benim odağım sadece Beomgyu'daydı.

"İyi misin?" diyerek onun ayağa kalkmasına yardım ettim. Elini tuttum.
Nefes nefese bir şekilde sendeleyerek ayağa kalktı. Karnını tuttu.

"Canın çok mu acıyor?!" diyerek endişeyle sorduğumda yüzüme acı bir şekilde bakmış ve zorla yutkunmuştu.

O sırada Heeseung'ın acı içinde inleyişini duyduğumda bakışlarımı onlara çevirdim. Winter'ın yanındaki 2 erkek Heeseung'ı duvarda sıkıştırıp karnına tekme atıyordular.

"Heeseung!"
Beomgyu'ya döndüm.
"Beni bekleyin geliyorum" dedim ve oradan çıkıp restorana girdim.

"Çocuklar lütfen hemen gelin" diyerek kapıdan bizimkileri çağırdım. Bana bakıp acilen ayağa kalktılar ve 10'u da yanıma koştu.

"Sorun ne Noona?" diyerek soran Kai'ye bile cevap vermeden "Lütfen gelin" dedim ve dışarı çıkarak binanın arkasına koştum.

Bu sefer yakaladığımda Winter Beomgyu'yu uzaktan izliyor ve erkekler Beomgyu'yu dövüyordu. Heeseung ise o ikisini Beomgyu'dan uzaklaştırmaya çalışıyor ikisine de vuruyordu.

Blue Spring | Choi BeomgyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin