|4|

110 2 1
                                    

Başını yavaşça kaldırıp gözlerime baktı. Gözlerinde bir umut belirmişti.
Dudaklarını ıslattı.

"Yaparsın Beomgyu.. Ben sana güveniyorum.. sende kendine güven.. Bizim başaramayacağımız hiç bir şey yok! Yanındayım.. yanındayız" 

...

Beomgyu kısa bir bakış atıp önüne dönmüş ve başını geriye atmıştı. İtiraf etmeliydim bu haliyle fazla çekici görünüyordu.

Yeonjun gülümseyerek Beomgyu'nun saçına elini atmış ve karıştırarak kısa bir kahkaha atmıştı. "Sorun değil yaparsın"

Beomgyu saçını düzelterek utangaç bir gülümseme sunmuştu. "Tabii ki yapıcam" diyerek bana baktığında gülümsedim. Beomgyu ve Yeonjun'un arasında değişik bir ilişki vardı. Beomgyu bunu Yeonjun dışında başka biri yapsaydı sinirlenebilirdi. Fakat Yeonjun'a utangaç bir tepki vererek gülümsemişti. Çünkü Beomgyu Yeonjun'un amacının onu teselli ederek güldürmek olduğunu biliyordu.

Taehyun ise yavaş adımlarla Beomgyu'ya ilerleyerek sırtını sıvazlamıştı.

"Olur öyle şeyler Beomgyu. Hepimiz insanız" demişti Soobin ise. Kai kendini soğuk betona atmış gözlerini kapatarak serinlemeye çalışıyordu.

"Ah doğru" diyerek cebimden telefonumu çıkararak hemen önümdeki Yeonjun'a telefonumu uzattım.

"Telefon numaralarınızı almam lazım. Size ulaşabilmek için"

Yeonjun başını sallayarak kendi de dahil diğerlerinin numaralarını yazmış ve kaydetmişti. Ardından telefonu bana uzatmıştı.

"Teşekkürler" diyerek telefonu kapattım ve ayağa kalktım.

Kai koşarak telefonunu eline almış ve saate bakmıştı. "İlk ben çıkıyorum. Hadi herkese görüşürüz." diyerek suyunu almış ve çıkmıştı.

"Öyleyse bende gidiyorum artık" dedi Soobin telefonunu alarak. "Yarın görüşürüz"

Onun ardından Taehyun ve Yeonjun'da hızlıca arkasından ilerlemiş ve bize dönüp gülümseyerek el sallamıştı. "Hadi yarın görüşürüz." demiş ve çıkmışlardı.

Bunun üzerine sadece Beomgyu ve ben kalmıştım. Beomgyu ayağa kalktı ve telefonunu alarak çıkışa doğru ilerlediğinde bileğinden tuttum.

"Hadi şu hatalı olduğun kısma bir bakalım"

Beomgyu gergince alt dudağını ısırmış ve yutkunmuştu. Dudaklarını ıslatarak gözlerini gözlerime sabitledi. "yapacağım" dedi umutla.

Başımı aşağı yukarı salladım. "Şu an sesiz ve konsantre olmamız için iyi bir zaman." Saate baktım ve kağıdı tekrar elime aldım. "İlk hatan için.. Kai ne demişti.. Soobin'in altınızdan kaydığı yer.. Evett. Lütfen biraz istekli ve enerjik ol"

Beomgyu başını salladı. "İstekli ve enerjiğim zaten?" demişti.

"Kimi kandırıyosun Beomgyu?.. Bir şey sorucam" dedim kollarımı bağlayarak önünde dikilerek.

Oda tek kaşını kaldırarak başını sola yatırmıştı. "evet?"

"Benim yüzümden mi isteksizsin? sorun ben miyim? Beni sevmediğin için dans edesin mi gelmiyor?"

Beomgyu dudaklarını aralamış ve birkaç saniye uygun kelimeler aramıştı. "Hayır.. Seninle alakası yok!"

Pek uzatmadan kağıdı masaya koydum. "Peki öyleyse.. İlk seni izleyeceğim. Bakalım gerçekten Kai'nin dediği gibi mi" Beomgyu'ya bakarak işaret parmağımı aynanın ortasına geçmesi için gösterdim.

Blue Spring | Choi BeomgyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin