Blue Spring | Choi Beomgyu

|16|

"Ağlama" dedim fakat bende ağlamaya başlamıştım. Öyle bir sinirlenmiştim ki ne zaman ağlamaya başladığımı bile bilmiyordum.

Geri çekildim ve yüzünü avuçladım. "Yanındayım. Burdayım. Seninleyim. Seni destekliyorum"

+×+

Saat 9'u geçmişti. Kaç olduğunu ikimizde bilmiyorduk fakat ikimizde kendimizi dansa kaptırmıştık. 9'da üyeler çıkmıştı fakat biz özellikle çıkmamıştık. Beomgyu geride olduğu için son 3 gündür gece geç saatlere kadar çalışıyorduk.

"Burayı hızlı yapınca değişik duruyo. Ahh" diyerek başını geriye atmış ve bıkkınca nefes nefeseyken gözlerini kapatmıştı. Ter damlaları boynundan iflas ediyordu.

"Öyleyse şunu deneyelim" demiş ve hareketi daha yumuşak yapmıştık. Yumuşak fakat hızlıydı. "Ah omzum" diyerek omzunu tutmuş ve geriye çekilerek omzunu ovuşturup ısıtmaya çalışmıştı.

"Fazla yorulduysan biraz mola verelim" dedim susuzluktan ölmemek için su şişesini elime alarak. "Mola verirsem devam etmek daha çok zor olur. Ara vermemeliyim" dedi ve iki omzunu da ısıtarak yapacağı özel hareketleri kendine ritim uydurarak yapıyordu.

Ne yalan söyleyim başarılıydı.
Sonuna geldiğinde poz vererek gülmüş ve çöktüğü yerde egolu tavırlara girmişti.
"Beyler bayanlar! best dancer Choi Beomgyu karşınızda!" demiş ve kalmıştı. Nefes nefeseydi.

Bende gülerek onu alkışlamıştım. Suyumu içip koydum ve aynanın karşısına geçtim.
"Bir kere daha yapalım" dedim ve ritimi sayarak başladık.

"Evet! Güzel" dedim ve son hareketi yaparak birlikte kalktığımızda aynanın önündeki siyah perdeyi çektim.

"Ah.. bakmadan değil mi" dedi ve yerinde birkaç kez zıpladı. Alnından boynuna doğru süzülen terleri gördüğümde masadaki peçetelerden birkaç tane elime alıp yanına gittim.

Yüzündeki terleri sildim.
"Teşekkürler efendim" dedi nefesini düzenlemeye çalışırken alayla. Son zamanlara geç olmasına rağmen baya enerjikti.

"Ne demek efendim. Benim için onurdur." dedim bende dudağını büzdü ve sırıttı.
Boynundaki terleri de sildikten sonra tekrar işimize dönmüş ve siyah bir perdeyle kapatılmış olan aynanın önüne geçtik.

"3, 2, 1" dedim ve başlamıştık.
Birkaç kez daha birlikte tekrar ettik. Birkaç provadan sonra onun hatalarını düzeltmek için izlemiştim. Pek bir hatası yoktu fakat göze çarpan küçük hataları düzelttim. Ardından yine birlikte birkaç prova yaptık. En sonunda ise müzik ile denemiştik.

Ritimler, hareketler müzik ve şarkıya eşlik edince ikimizde sevinçle yerimizde zıpladık. Çıkış için gerçekten çok uğraşıyorduk. Gecemizi gündüzümüze katıyor uyumadan çalışıyorduk. Bu şov hepimiz için çok önemliydi. Çıkış yapacak olan ve hayranlara karşı performans sergileyecek olan ben olmasam da en az onlar kadar bende çalışıyordum.

En iyi şekilde yapmaya çalışıyordum ve gerçekten güzel para alıyordum da. Fakat bir müddet sonra üyelerle çok yakın olduğumda artık umurumda olan şeyin para olmadığını fark ettim. Onları görmek onlarla birlikte olmak beni paradan daha çok mutlu ediyordu. Tabii ki diğer arkadaşlarımı da ihmal etmeden.

Genellikle kendimize tatil olarak seçtiğimiz günler hepimiz beraber kalabalık olarak geziyorduk.
Fakat çıkış gününe 15 gün kaldığı için bu aralar görüşemiyor sadece telefonlardan konuşuyorduk.

Çok sıkı çalışıyor ve onları görecek zamanımız kalmıyordu. Onları gerçekten özlemiştim ama çıkıştan sonra görüşeceğimiz için rahattım. Yine de arada dayanamayıp molalarda ya arıyor ya da mesaj atıyordum. Geç saatlere kadar çalıştığım için eve geldiğimde herkes yatmış oluyor abim ile kardeşimi de pek göremiyordum. Resmen aynı evde yaşayan yabancılardık.