Yatak odasında oturmuş, sırtını duvara yaslayarak boş yatağı izliyordu, elindeki içki şişesiyle. Bu yatakta çok güzel ve özel anılar yaşanmıştı, Jimin'i ilk bu yatakta sevmişti ve yine son kez bu yatakta görmüştü küçük bedenini.
Dün yazdıklarına kısa bir yanıt veren Jimin yine ortalıktan kaybolmuştu. Yine aramalara cevap vermemiş, numarayı engellemişti. Jungkook, yine içip içip ağlayarak uykuya dalmıştı.
Bütün gece rüyasında Jimin'le yaşadığı son anları görmüş, yine uykusundan ağlayarak uyanmıştı.
(Jimin evi terk etmeden önceki gece)
"Imm~"
"İnlemelerin beni delirtecek sonunda!"
Şehvetle konuşmuştu uzun beden, altında küçücük kalmış bedenin içine vuruşlarını yaparken. Bir yandan da boynuna morluklar bırakarak süslüyor, kendine ait izler bırakıyordu beyaz tene..
Boynundaki sızıyla başını geriye atıp inledi, belini germesiyle içindeki penis en derinlerine vuruyordu. Aldığı zevk inanılmazdı ve kanına karışan alkol yüzünden daha fazlasını istiyordu.
"D-daha hızlı!! Daha!"
"Çok doyumsuzsun güzelim, çok zorladın beni, şimdi sana istediğini vereceğim."
İnce ve pürüzsüz bacakları geriye doğru yatırıp en derinlerine doğru daha sert ve seri şekilde hareket ediyordu. Kısa süre sonra Jimin, dokunulmadan menilerini karnına akıtırken Jungkook'da içine boşalmıştı.
Jimin, kendine çektiği bacakları uzatıp sızlanınca Jungkook arada boşluk kalmayacak şekilde üzerine uzanıp dolgun dudaklara öpücükler kondurdu.
Jimin'in kıkırtıları kulağına dolunca tebessüm ederek derin bir öpücük kondurdu dudaklarına. Jungkook, geri çekilmek üzereyken Jimin kollarını boynuna sarıp öpücüğü derinleştirdi.
Hâlâ içinde olan penise doğru hareket etmeye başlarken Jungkook'da isteğini anlayıp karşılık verdi. Kısa sürede sertleşen penisiyle yavaş başladığı hareketleri Jimin'in inlemeleri ve daha fazlasını istemesiyle her saniye daha da sertleşmeye başladı.
İkili alkolün etkisiyle kendini kaybedip saatlerce deli gibi sevişti ve sonunda yorgunlukla uykuya daldılar. Sabaha ise yanlış anlaşılmalar yüzünden hiçbir şey eskisi gibi olmadı...
(Flashback end)
Jungkook aklına dolan sahnelerle gözlerini kapatıp titrek bir nefes aldı, uyandığında Jimin'i yanında görseydi belki bunlar olmazdı.
Sadece bir yanlış anlaşılma uğruna şuan ikisi de acı çekiyordu ve Jungkook delirmek üzereydi. Jimin'i görmediği, kokusunu solumadığı her an ölü gibiydi.
Seneler sonra ilk defa bu kadar yıkılmış ve boşlukta hissediyordu. Seneler sonra ilk defa Jimin'den uzak kalıyordu ve bu hayal edemediğinden bile daha zordu.
Elindeki bira şişesinden son bir yudum alıp şişeyi kenara bıraktı ve sol gözünden akan yaşı elinin tersiyle sildi. Kenara bıraktığı telefonu eline alarak Jimin'le
olan mesajlaşma kısmına girdi.Belki yine cevap verirdi..
Jungkook:
Sarışın..
Daha ne zamana kadar benden kaçmayı düşünüyorsun?Jungkook:
Özledim.
Çok özledim hemde..Jungkook:
Biliyor musun?
Ben deliriyorum sanırım
Bugün sen sandığım için birinin peşine takıldım ama sonra kaybettim onu.Jungkook:
Ama sen değilsindir
Hem sen olmasının imkanı yoktu
O, neyseJungkook:
Gülüşünü de özledim..
Sana ait olan ne varsa özledim.Jungkook:
Sadece bir defa da olsa beni,
affedemez misin?Sarışın:
Ben seni değil,
kendimi affedemiyorum.---------
Ne bok yediler acep 🤔
Okuduğunuz için teşekkür ederim♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
JUST YOU
Fanfiction[Tamamlandı] "Kimse umrumda değil, sadece sen..." semekook ukemin mpreg