JUST YOU

4. bölüm

Jungkook, Jimin'den aldığı mesajla bir saniye daha beklemeden ev'den ayrılmıştı. Yol boyu Yoongi'ye sövmüştü Jimin'in yerini bildiği hâlde gizlediği için.

Ama neyse ki miniği onu arayıp iyi olduğunu söyleyip yanına çağırmıştı. Kısa sürede Yoongi'nin evine varmış, açılan kapıdan hızla içer girip salonda geçmişti.

Jimin, koltukta uzanmış uyuyordu. Jungkook'un bakışları bir süre yüzünde, daha sonra ise küçücük kalmış bedeninde gezmişti. Çok özlemişti Jimin'i.

Yoongi'ye onunla daha sonra görüşeceğine dahil konuşmuş, Jimin'i kucaklayıp uyandırmadan evden çıkıp arabasına binmişti. Yolculuk boyunca arka koltukta uyuyan güzelini kontrol etmiş, eve vardığında arabayı park edip hızlıca inmişti.

Evin kapısını açıp geri dönmüş, arabada uyuyan Jimin'i kucaklayıp beklemeden eve geçmişti. şimdi ise yatağına yatırdığı bedenin karşısına uzanmış, nefes almadan yüzünü izliyordu.

zayıflamış bedeni, solgun teni ve şişmiş göz altları ile Jimin'in de çok zor günler geçirdiğini anlamıştı. İç çekti Jungkook. ikisi de çok üzülmüştü. Bir süre daha Jimin'i izlemiş, daha sonra ise yavaşça yerinden kalkıp sessizce odadan çıkarak mutfağa inmişti.

Jungkook, mutfakta Jimin için yemek hazırlarken, sarışın olan uyanmıştı. Bir süre etrafta göz gezdirmiş, daha sonra odasına geçmişti. Dolaptan kendisi için rahat kıyafetler ve iç çamaşırı çıkarıp odasında bulunan banyoya girmişti.

Ilık su altında bir süre göz yaşlarını dökerek rahatlamış, daha sonra yıkanıp çıkmıştı. Üzerini kuruladıktan sonra giyinip saçlarını kurulayıp banyodan çıkmıştı.

Sessiz adımlarla mutfağa giderken kapı önünde bekleyip Jungkook'u izlemişti. Sırtı kendisine dönük olan hyung'u ses çıkarmamaya çalışarak yemek hazırlıyordu. Gözleri doldu Jimin'in.

Bir süre kapı önünde öylece Jungkook'un kendisini fark etmesini beklemişti. Masaya tabakları dizmek için arkasını dönen Jungkook, Jimin'i görünce elindeki işi bırakıp yanına yaklaşmıştı.

"Güzelim, iyi misin?"

"Hyung..."

"Şss tamam, ağlama."

Jimin'i kolları arasına çekip sarılmış, sarı saçlara öpücük kondurmuştu. Bu kokuyu bile çok özlemişti. Titrek bir nefes alıp Jimin'i yönlendirdi ve sandalyeye oturmasını sağladı.

"Önce yemek yemelisin, sonra konuşuruz?"

"Ben bunları hak etmiyorum hyung-"

"Sus! Sana neyi hak edip etmediğini sormadım, sözümü dinle."

"T-tamam.."

Jungkook, hazırladıklarını masaya dizmiş, yemekleri tabaklara doldurup Jimin'in önüne bırakmıştı. Kendi tabağını da alıp Jimin'in karşısına oturmuş, ikili sessizlik içinde yemeye başlamışlardı.

Jungkook'un zorlamalarıyla geçen bir sürenin sonunda Jimin, tabağındakileri bitirip masadan kalkmıştı. Boş tabakları toplamak için uzattığı eli yakalanmış, Jungkook, onu peşinden çekiştirerek odasına yönlendirmişti.

Yatak odaları dışında evin hâli içler acısı olduğu için konuşmayı temiz ortamda yapmak istemişti. Odaya girdiklerinde kapıyı ardından kapatan Jungkook, yatağına oturmuş ve Jimin'i de karşısına alıp oturmasını sağlamıştı.

"Seni dinliyorum, neden kaçtın benden?"

"B-ben... Özür d-dilerim.."

"Özür dilemen gereken bir durum değil Jimin, ben sadece neden kaçtığını öğrenmek istiyorum."

"Kalamadım işte-"

"O kadar mı mideni bulandırdı bu durum,.. benimle olmak?"

"H-hayır... O yüzden değil."

Hızla karşılık verdi Jimin, Jungkook'un düşünceleri doğru değildi ki. Oynadığı ellerinde olan bakışlarını Jungkook'un yüzüne çıkardı, ikisinde gözleri dolu doluydu.

"Ne peki, hata olduğunu mu söyleyeceksin? O zaman bu ikimizin hatası olmuyor mu Jimin! Neden kaçtın benden?"

"Senin hatan değildi işte hyung, sorumlusu bendim."

"İkimizde sarhoştuk, aklımız yerinde değildi neden suçlu aramak için uğraşıyorsun ki?"

"Ben s-sarhoş değildim, kendi i-isteğimle oldu herşey. Sana aşığım ben, bana dokunmanı istediğim için yaptım.."

Jungkook'un gözleri şokla açılırken dolu gözlerden yaşlar akmaya başlamıştı. Jimin ise sonunda söylediklerinin verdiği rahatlık ve utançla hıçkırıklarını serbest bırakıp ağlamaya başladı..

--------

Vay amk, neler olmuş böyle 😲😲

Neyse efenim okuduğunuz için teşekkürler ❣️