10. bölüm

259 35 5
                                    



(Jimin 22 haftalık hamile)

"Emin misin? Hâlâ vazgeçmek için zamanımız var?"

Jimin, ayna karşısında hazırlanırken gelen soruyla bakışlarını Jungkook'a çıkardı. Birazdan düğünleri vardı ve Jungkook, sürekli vazgeçmeleri gerektiğini söylüyordu.

"Jungkook-ah, biraz daha böyle sormaya devam edersen benimle evlenmek istemediğini düşüneceğim?"

Jungkook aldığı yanıtla hızla oturduğu yerden kalktı, ayakta dikilen bedene arkadan sarılıp ellerini büyümüş göbeği üzerinde birleştirdi ve yüzünü gül kokusunun yoğun olduğu beyaz boynuna gömerken konuştu.

"Hayır. Hayır öyle değil, sonra pişman olmanı istemiyorum sadece."

"Neden pişman olayım ki, aşık olduğum adamla evleniyorum sonuçta?"

"Güzelim, hamilesin diye evliliği aceleye getirelim istemiyorum. Sana layık bir şekilde hayallerindeki gibi bir düğün yapalım istiyorum."

Jungkook cümlelerini bitirince sarışın kolları arasında dönüp bakışlarını yüzüne çıkardı. Kollarını boynuna sarıp ayak parmakları üzerinde yükselerek ince dudaklara derin bir öpücük bırakıp geri çekildi.

"Şuan hayal ettiğimden de daha mutluyum sevgilim, aşık olduğum sen ve minik bebeğimiz var hayatımda. Sade yada büyük bir düğün umrumda değil, çünkü istediğim her şeye sahibim ve hayatımın aşkıyla evleneceğim."

"İyi varsın sevgilim, sen nasıl istersen öyle olsun."

Ortada buluşan dudaklar küçük bir öpücük paylaşırken Jungkook geri çekilip tombullaşan yanaklara, minik burnun ucuna ve alnına da öpücük kondurup geri çekildi. Sıra minik kızlarına gelince dizleri üzerine eğilip Jimin'in büyümüş göbeğine sayısız öpücüklerini kondurdu.

"Seni de unutmadım minik hanım, sinirlenme hemen."

Birkaç öpücük daha kondurup ayağa kalktı ve üzerini düzeltti. Karşısında kendisi için hazırlanan sarışınla derin bir nefes aldı ve tutması için elini uzattı. Jimin, beklemeden uzatılan eli tuttu ve ikili gülümseyerek odadan çıktılar.

Bugün Jikook çiftinin en mutlu günüydü, evleniyorlardı. Jungkook, biricik sevgilisine rüya gibi bir evlilik teklifi yapmıştı ve Jimin hemen kabul etmişti. Jungkook, her ne kadar kızları doğduktan sonra büyük bir düğün yapmak istese de Jimin evlerinin bahçesinde, arkadaşlar arasında bir tören olmasını istemişti.

Kısa sürede hazırlıklar tamamlanmış ve şuan ikili el ele bahçede kendilerini bekleyen arkadaşlarının yanına doğru ilerliyorlardı. Kore'de evlilik yasal değildi, bu yüzden genç çift kendi aralarında bir tören yapıp kızları doğduktan sonra ise yurt dışında resmi bir nikahla evliliği mühürleme kararı almışlardı.

Jimin'e kalsa Jungkook hayatında olduğu sürece hiçbir şeye ihtiyacı yoktu, Jungkook için de öyle.

Alkış sesleri ve patlatılan konfetiler eşliğinde ikili el ele bahçeye giriş yapmıştı. Yurttan kaçtıkları zaman, farklı yerlerde tanışıp yakın oldukları arkadaşları Namjoon, Seokjin, Hoseok, Taehyung ve Yoongi'nin toplandığı bahçede ikili arkadaşlarının arasına katıldı.

"TEBRİK EDERİZ ÇOCUKLAR!"

Tebrikler ve kısa sarılmalar eşliğinde Jimin ve Jungkook yerlerine geçmiş, Namjoon karşılarındaki yerini almıştı. Herkes büyük bir heyecanla Namjoon'un yöneteceği nikahı izliyordu. Taehyung, Seokjin, Yoongi ve Hoseok'un bakışları eşliğinde konuşmaya başladı.

"Burda iki küçük kardeşimizin mutluluğu için toplandık, ne yazık ki Kore'de eşcinsel evlilik yasal olmadığı için nikah memuru da bulmak zor.. o yüzden nikâhınızı ben yöneteceğim. Evet gençler yeminlerinizi edebilirsiniz."

Namjoon'un kendini ortamın ambiyansına kaptırmasıyla herkes kahkaha atarken Jungkook gülüşünü durdurup Jimin'in ellerini tutarak karşısına geçti. Gözlerindeki yıldızlarla Jimin'e bakarken derin bir nefes alıp konuştu.

"Herşeyini kaybetmiş bir çocukken herşeyim oldun, hayattaki en büyük şansımsın sevgilim... Kelimeler sana olan aşkımı ifade edemez biliyorum, sadece gözlerime bakarak bile aşkımı görebilirsin. Seni seviyorum sevgilim, eşim, güneşim olur musun?"

"Küçücük yaşımda hiçbir şey bilmezken sadece seni bildim. Sen benim en büyük şansım ve aşkımsın, seni seviyorum ve sonsuza kadar seveceğime söz veriyorum. Olurum, herşeyin olurum sevgilim."

İkilinin gözleri dolu doluyken masadaki kutuyu eline aldı ve içinden yüzükleri çıkardı Jungkook. Jimin elini uzatırken yüzüğü zarif bir şekilde ince ve kısa parmağa taktı. Aynı şekilde Jimin'de eline aldığı yüzüğü Jungkook'un parmağına taktı ve alkışlar eşliğinde ikilinin dudakları ortada buluştu.

"Lan ben daha öpüşebilirsiniz demedim ki?"

"Gel sevgilim bizde öpüşelim~"

Onlar kendi hâlinde tutkulu bir şekilde öpüşürken Namjoon tatlı isyanına karşılık sevgilisi Yoongi'den dudaklarına derin bir öpücük kazandı. Öpüşmeyi yarıda kesip geri çekilen Jimin'in söylediği ile herkes gülmeye başlarken Jungkook onu hemen kolları arasına aldı.

"Kızım acıkmış, pastayı keselim hemen!"

--------------



JUST YOUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin