3 . Bölüm

556 139 35
                                    

Merhaba arkadaşlar :) Keyifli okumalar :*

Eve geldiğimde Bulut hâlâ gelmemişti. Üzerime t-şort ve pantolon geçirip kendimi dışarı attım. Eve kendim için yiyecek birşeyler almalıyım.

Dışarıda işlerimi halledip tekrar eve geldim. Alışveriş kısa sürdü. Kahvaltılık ağırlıklı bir alışverişti. Ama Bulut hâlâ ortalarda yoktu. Bu çocuk eve hergün böyle geç mi gelecek? Aldıklarımı dolaba yerleştirip kendime sandviç hazırladım. Tam hazırdıklarımı almış salona yönelmiştim ki kapıdan kilit açılma sesi geldi. Bulut içeri girdi ve kapıyı tekrar kapattı. Ama pek iyi görünmüyordu. Sanki morali bozuk gibi. Hiçbirşey söylemeden koltuklardan birine oturdu. Bende ne diyeceğimi bilmiyordum. Artık herşey çok daha farklıydı. Çok daha zor. Kendimi Bulut'a ihanet ediyormuş gibi hissetmem normal mi? Bir tarafım herşeyi anlat diyor,ama diğer tarafım sus diyor sus bu zamana kadar en çok yaptığın şeyi yap .

"İyi misin? " diye sordum çekinerek . Çünkü beni tersleme ihtimali çok yüksek .

"Değilim "dedi sert bir şekilde.

" Değilim lanet olsun ki değilim . Sen bu eve geldiğinden beri iyi falan değilim anlıyor musun? "

Bulut'un söyledikleri karşısında ne söyleyeceğimi hiç bilmiyorum. Neden anlamadım ama Bulut'un bu söyledikleri bana dokundu ,incitti.

" Ona ne kadar benzediğin hakkında en ufak bir fikrin var mı? " diye bağırdı Bulut. Kimi kastettigini anlamamıştım.

"Kime benziyorum?"diye sordum.

"Yapma bu hareketi de yapma "dedi acı çeker gibi.

"Gözlerin........ tıpkı onun gözleri. Bu masum bakışın aynı ona benziyor.

Umursamaz olmaya çalışman bana onu hatırlatıyor. Çok kötü şeyler yaşıyorsun biliyorum. Ama bunu sadece kendi içinde yaşaman bana onu anımsatıyor. Sana bakmak bana sadece acı veriyor. Ama öyle birşey ki sana bakmak istiyorum. Bunun ne kadar kötü bir durum olduğunu anlatamam. Senin gözlerine bakınca acı çekiyorum ama gözlerine bakmadan duramıyorum."dedi ve ruhsuzca güldü. Ona kimi anımsattıgımı bilmiyorum ama o bana ona her baktığımda Oğuz'u anımsatıyor.

"Bulut sana kimi hatırlatıyorum?"

" Yağmur'u "diye bağırdı.

"Yağmur'umu, kardeşimi ,herşeyimi "diye devam etti. Bir an donup kaldım.

"Öldü ,beni bırakıp gitti. "Bulut çok kötü görünüyordu. Bulut'un yanına oturup ona sarıldım. Bulut'un nasıl bir tepki vereceğinden korkuyordum ama içimden geldi ve bir anda sarıldım . Bulut önce şaşırdı ben tam kollarımı çekiyordum ki Bulut kollarını bana sardı. Bu his çok tanıdıktı. Çok özledigim bir his.. Oğuzla sarılırken yaşadığım his. Gözlerim dolmaya başladı. Bu sıralar çok duygusal olmaya başladım.

"Özür dilerim"dedi Bulut hiç beklemedigim bir anda.

"Ne için ?"diye sordum.

" Sana bağırdığım için "dedi. Böyle yapmamalı beni sadece zor durumda bırakıyor. O ne kadar farkında olmasa bile. Zaten Bulut'un beni kardeşine benzetmesi üzerime biraz daha yük olmuştu.

" Sorun değil . Ama şunu bilmelisin ki kimsenin hayatı mükemmel değildir. Herkesin hayatında zorluklar ,sınavlar vardır. Senin sınavın belki de budur. "

"Senin sınavın ne?"

Bu soru derin bir nefes almama sebep oldu.

Biliyorum senin de çok sınavın var. Anlat bana. Anlat ki sana yardım edebileyim."

Ben bu zamana kadar kimseye dertlerimi anlamadım ki. Benim dertlerimi,sorunlarımı sadece benimle birlikte olanlar bilir. Ama Bulut farklıydı. Neden böyle bilmiyorum. Neden ona yakınken oguz'a ihanet ediyormuş gibi hissediyorum? Sanki başıma gelen bütün kötü şeyleri Bulut'a anlatırsam içimdeki o kara delik kapanacak gibi geliyor. Sanki tüm bu yaşadıklarım içimde beni hergün biraz daha çökerten bir zehir gibi. Bu zehri akıtmak için Bulut bana bir fırsat veriyor. Ağzımdan çıkacak kelimeler o kadar kötü,o kadar acınası ki ben bu kelimeleri zehir olarak algılıyorum.

Bulut kollarını benden çekti.

"Dinliyorum"dedi.

Pişman olup olmayacağımı zaman gösterecek. Ama ben anlatacağım.

"Sen sor ben söyleyeyim "dedim.

" Tamam. mesela neden babanla aran bozuk. "

" Aslında babamla aram bozulalı çok olmadı. 2-3 yıl. Neden bilmiyorum ama ben babamı hiçbir zaman çok sevmedim. Hatta sevmedim bile diyebiliriz. Bundan 3 yıl önce bir sevgilim vardı........Oğuz. "

Bulut'un şaşırdığını hissettim.

" Ben Oğuz ile sevgiliyken babam buna karşı çıktı ayrılmamızı istedi. Ama ben Oğuz'u çok seviyordum ve ayrılmadım. Babamdan bundan dolayı çok dayak yedim. Bir gün Oğuz'un annesi beni yanına çağırdı. Babam evliyken Oğuz'un annesi bekarmış. Babam annemi Oğuz'un annesi ile aldatmış."

Bunu söyledikten sonra gözlerim doldu. Söylemek o kadar zordu ki..

"Ama şükür ki babam ve Oğuz'un annesinin arasında birşey yaşanmamış.

Zaten sonra Oğuz'un annesi babamdan ayrılıp başka biriyle evlenmiş. "

Derin bir nefes aldım.

"Sen ne yaptın sonra? Yani Oğuz ile olan ilişkine devam mı ettin?"

"Bunları Oğuz'un annesi bana anlattıktan sonra ben ne yapacağımı düşünüyordum. Sonra Oğuz aradı beni. Sesi o kadar heyecanlı geliyordu ki anlatamam. Beni motor yarışına davet etti. Bende onu kırmadım ve gittim. "

Göz yaşlarımın arkası kesilmiyordu.

" Ama Oğuz yarışın ortasında bana eliyle kalp işareti yaparken hakimiyeti kaybetti ve kaza yaptı. "

Artık hıçkırarak ağlıyordum. Bulut sakinleştirmek istercesine bana sarıldı ve sırtımı sıvazlamaya başladı. Bulut'la sarılı bir şekilde ne kadar kaldık bilmiyorum. Ama benim gözyaşlarım durmuş yerini sessiz iç çekişlere bırakmıştı.

" Daha iyimisin? " diye sordu Bulut. Evet anlamında başımı salladım.

" Bundan sonra ben varım yanında herşey daha farklı olacak. " dedi Bulut. Bana daha sıkı sarıldı ve alnıma küçük bir öpücük bıraktı.

YALNIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin