19.BÖLÜM

209 20 17
                                    

Merhaba arkadaşlar. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Keyifli okumalar:))

Unutmak istiyordum çünkü bir anlık güzel gelen his daha sonra çok kötü hissettiriyor.
Gözlerimi okyanus gözlere çevirdim. Hüzünle baktım bana maviyi sevdiren o gözlere .

"Bakma bana böyle. Sen benim her zaman hayran kaldığım o güçlü kızsın unutma. Sen kardelen çiçeğisin bütün umutsuzlukların,sıkıntıların arasında beliren bir umutsun."
Bulut'un bu sözleri karşısında gözlerim şaşkınlıkla açıldı.

"Ben güçlü değilim" dedim sadece.
Bana kardelen demişti. Karların arasındaki o harika çiçekten bahsediyordu galiba tam olarak. Ama ben hafif bir rüzgârda bile boyun bükerim her zaman.
"Hayır çok güçlüsün."diye diretti. Susmayı tercih ettim. Daha fazla konuşmadım daha fazla güçsüzlüklerimi aklıma getirmek istemedim.

"Onu sevme,ona aşık olma. Sende karların altında kalırsan bu hayatın güzel yönleri olduğuna inanmayacağım."dedi.

Ahh bana iltifat etmemeliydi. Bana güzel deyince güzel hissetmemeliyim,güçlü deyince güçlü olduğumu düşünmemeliyim.

"O öldüğünde de üzülürsün sonra. " diye devam etti konuşmaya. İçimi bir karanlık kaplamıştı. Sanki bulut beynimin odalarında dolaşıyor ve bütün ışıkları kapatıyordu. Sadece o mavi gözler parlıyordu zifiri karanlıkta.

"Bulut kardeşin intihar etti. Kimse öldürmedi onu. " dedim uysal bir şekilde.
"Biliyorum. Biliyorum ama bu bir şeyi değiştirmez. Kim bilir şu aşağıdaki piç ne dedi kardeşime ne dedi de intihar etmesine sebep oldu. O alışık değil ki. " dedi odadaki bir noktaya bakarak.
Sanki gözünde kardeşini canlandırıyor gibi bir hali vardı.
Mavinin en güzel tonu geçti gözlerinden. Şefkat gördüm gözlerinde. Avuç avuç şefkat vardı sanki.
Özlem..
Bulut'ta benim gibiydi. Tıpkı benim yaşadığım hisleri yaşıyordu.
Bakışlarımı gözlerine çevirdim tekrar. Dolu doluydu gözleri. O sonsuz mavilik bile kaldıramadı bu kadar özlemi. Dalgalar kıyılara vurmaya başlamıştı işte. Kirpikleri ıslanmıştı! Hayır Bulut bu karşımdaki gözü yaşlı adam değil. Benim tanıdığım Bulut güçlü. Onu böyle görmek hiç iyi gelmemişti bana. Bakışlarını bana çevirmesiyle iki damla yaş yol aldı yanaklarından. Onun yanaklarından süzüldü ama benim yanaklarım sızladı. Şimdi benim de gözlerim yanmaya başlamıştı. Hiçbir zaman ağlayan birini görünce ağlamadım. Ama şimdi Bulut'un bu halini görmeye dayanamadı gözlerim. Gözlerimdeki acıyı damla damla akıttım sanki. Titreyen elimi yanaklarına çıkardım ve göz yaşlarını sildim. Sırılsıklam özlem olmuştu ellerim..

"Ağlama" dedim fısıldayarak.

"Gözlerinde nefret görmeye bile razıyım. " dedim.
Hafifçe gülümsedi.

"Sen neden ağlıyorsun o zaman? Gözlerinde boş bakışları görmeyi bile tercih ederim" dedi.

"Bilmem" dedim.

Elini omzuma attı ve beni kendine çekti. Sıkıca sarıldı bana. Güven vardı bu kollarda bolca. Bulut'un kolları arasında olunca herşeyi unutuyordum sanki.
"Kendimi bildim bileli ilk defa birinin yanında ağlıyorum" dedi Bulut. Bu söylediğine çok şaşırmıştım. Beni bu kadar benimsemiş miydi yani. Bana bu kadar alışmış mıydı? Peki ya ben? Hep ağlamıştım ben.
Yanımda kimin olduğunu umursamadan kalbimin acıdığı her an ağlamıştım. Ağlamayı acizlik olarak düşündüm her zaman. Belki de aciz olduğumu kendime kanıtlamak için yaptım bunu bilmiyorum.

"Neden benim yanımda ağladın o zaman? " diye sordum kollarımı Bulut'un boynundan çekerken.

"Boşver şimdi bunları."dedi ciddi bir şekilde. Sanki biraz önce ağlamamıştı. O çok güçlüydü.

"Söylediklerimi unutma . Arda'ya aşık olma."

"Öyle birşey yok. Benim için sadece arkadaşımın abisi" dedim. Gerçekten de öyleydi. Kendimi iyi tanıyordum ondan zerre kadar bile etkilenmemiştim.

"İyi" dedi Bulut sadece.
Hiç açmak istemediğim konuyu açtım yine.
"Bulut ben Yağmur'un ölümüyle Arda'nın bir ilgisi olduğunu düşünmüyorum. " dedim. Bulut sözlerime gözlerini devirmişti.
"Emin olmadan birşey yapmayacağım" dedi Bulut rahatlıkla. Nasıl bu kadar rahat olabiliyor acaba? Burada bir insanın hayatından bahsediyorduk. Katil olmak istiyordu. Katil...
"Sonra teslim olacak mısın? " diye sordum çekinerek.
"Öldürdükten sonra mı? "
Bu kadar kolay söylemesi beni dehşete düşürüyordu!. Evet anlamında başımı sakladım.
"İntikamı mı aldıktan sonra huzurla ölebilirim."dedi rahatlıkla. Ben donup kalmıştım. Ne yani onu öldürdükten sonra intihar mı edecekti. Soran gözlerle yüzüne baktım. Rengimin attığına neredeyse emindim. Ellerim buz gibi olmuştu.
"Kardeşi Yağız'ın boş duracağını sanmıyorum. Engel olmak gibi bir amacım da yok zaten" dedi. Bir titreme geçti vücumdan. Ben ne yapmıştım?!
Yağız'a anlatarak herşeyi daha çıkmaza sürüklemiştim.
"İyi misin? "
Bulut'un endişeyle sorduğu soru ile kendime gelmiştim.
"Ölme. Sende beni bırakma" dedim zorlanarak.
"İntikamımı alırsam yaşamak için bir sebep bulamıyorum kendime" dedi Bulut.
"Var" dedim fısıltıyla. Bulut soran gözlerle bana baktı.
'Umarım bu sefer pişman olmam' diye geçirdim içimden.
"Ben"
Bölümde bir problem oluştu arkadaşlar aslında ben iki gün önce yazmıştım

YALNIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin