Ağacın arkasında bekleyen kız görünmediğini sanıyordu ama katil onu çoktan fark etmişti önünde iki adam yanında ortağı ve onları izleyen küçük bir kız katilin gözünde öldürmek isteği kızın gözünde korku kız gözleriyle ona "yapma" diyordu katil tetiğe basacakken iki adamdan biri bağırarak konuştu "bu yaptığın yanında mı kalıcak sanıyorsun Ateş" güldü ve devam etti "inan bana fazla kaçamazsın o kız kardeşini istediğim doğru ama ben istediğimi her zaman alırım" katilin canı sıkılmıştı ki 1 saniye beklemeden tetiğe bastı kızın gözleri kapandı açamıyordu hiç bir insan ölmeyi hak etmezdi öyle değil mi kız gözlerini sonunda açmıştı katil sürekli ona bakıyordu ortağına el kol hareketleri yaptı küçük kız katilin gözündeki ölme isteğini fark etmişti ve inandığı tek şeyde o adam birgün isteğini alıcaktı ölücekti ama bu onun en değer verdiği kişi tarafından olucaktı Nilsu her zaman yazı severdi deniz ve gökyüzünü çiçekleri severdi o kıştan nefret ederdi babasınıda bir kış gecesinde kalp krizinden kaybetmişti zaten Nilsu kar yağdığında çiçek açmıcağını düşünür
*YAZARDAN*
Nilsu yla ortak noktamız çok var fakat o yaza tutsakken ben kışa aşıktım
Uyandığımda yanımda Alev vardı diğer yataktaysa Su ikiside kalkmadan önce ben yataktan kalktım telefonumu aldım ve hayatımı adadığım kişiye bir mesaj yazdım
Nilsu : Günaydııııı hadi uyan
Yiğit : Senin yazmanı bekliyordum Nilim
Nilsu : Yaa öyle mi
Yiğit : Öyle bugün bir planın var mı
Nilsu : Senin varsa benimde vardır
Yiğit : bir parti var arkadaşımın evinde gelmek istersen gel
Nilsu : Üzgünüm partileri bu kafa çekemez bende şimdi dışarı çıkıcam görüşürüz
Yiğit : evet Nilsu evet görüşürüz 😒
Nilsu : O lanet emojiden nefret ettiğimi sana söyledim dimi derdin ne senin
Yiğit : derdim sensin Nil beni geçiştiriyorsun sürekli seni bu akşamki partiye bekliyorum gelmezsen bu iş biter
Mesajı okudum fakat geri dönmedim görüldü attım ve onun iyice çıldırmasını sağladım klasik erkeklerdi işte nolucak dışarı çıkıcağım için bir kıyafet belirledim hızlıca giyip kızlar endişelenmesin diyede küçük bir not bıraktım kapıyı yavaşça çekip çıktım "ohh be sonunda ben para ve kendim " evet şimdi ilk nereye gitmeliydim ki ayaklarımı izledim ve beni bir parka getirdi acaba Çağanı damı çağırsaydım Hayır kendime bir söz verdim ve Çağanı çağırmadım salıncağa oturdum ve sallanmaya başladım derken yanımada da biri oturdu kızın siyah kısa saçları vardı ve hayattan bıkmış görünüyordu yorgundu ve belkide ağır şeyler yaşamıştı biraz sallandıktan sonra çenemi tutamadım ve "Ben Nilsu peki ya sen" evet evet anaokulundada böyle tanışıyorduk dimi arkadaş edinme konusunda çok kötüydüm " Seninle tanışmak istediğimi söylemedim Nil " kaşlarımı çattım nasıl yani herkes bana değer veriyordu ama "ismim Nilsu " güldü "ne fark eder Nil su benim için bu kadar önemli değil " bu sefer ben güldüm " Yanılıyorsun isimsiz su hayatımızın bir parçası " gözlerini devirdi " Damla" ismini söylemesini beklemiyordum "Seni buraya ne getirdi Damla "hep bu kadar meraklı mısın Nil " "Hayır Damla dinle ben sadece insanları peşimden sürüklerim Damla onlarda gelmekten çekinmezler sanada tavsiyem sende bana katıl ve hayatını yaşa burada seni yaşatmazlar çünkü" salıncaktan hızlıca indim ve yürümeye başladım acaba nereye gidiyordum tabi havalı havalı konuştum şimdi yürü bakalım "yetimhanede yetiştim annem çoktan ölmüş ve babam hapiste bana değer veren tek kişiyse sevgilimdi ve oda bugün çoktan gitti " olduğum yerde çakılı kaldım e hani ben havamı atıcaktım arkamı döndüğümde Damla ağlıyordu yanına gittim ve ellerini tuttum çok soğuktu sanki ölü bir bedenin eliydi salıncaktan kalkmasına yardım ettim elini sımsıkı tutuyor ve onun kötü enerjisinin kendime geçmesini istiyordum onunla parktan çıkalı 10 dk oluyordu ama onun hakkında hayla yeterince bilgi öğrenememiştim iyi biri gibiydi onu götürdüğüm yer gerçekten bir AVM ydi kesinlikle alış veriş yapmıcam Damla sakinleşsin diye hepsi Damla yine gözlerini devirdi "Hadi ama ciddi olamazsın dimi Nil " evet onu tam top havuzunun önünde durdurmuştum tabiki buraya girecektik Damlanın elinden sertçe tuttum ve içeri doğru çektim artık içerdeydi ve bende içerdeydim top havuzunun içine girdiğimizde çok renkliydi heryer mavi sarı kırmızı ve yeşil toplar mor bir kaydırak yan tarafta trambolinler ve çocuklar eğlensin diye birsürü şey Damla buraya hayranlıkla bakıyordu daha önce gelmediği kesinde top havuzunun içine atlayınca kendimizi bulmuştuk bir dakika neden kimse yoktu etrafta kimse yoktu çocuklar bir yerlere girmişti sanırım ki hiç görünmüyorlardı sonra bize doğru gelen iki kaslı adamı gördüm ney yazıyordu üzerinde güvenlik mi yok canım burda güvenlik napsın doktor falandır iki güvenlik bize gelirken ben Damlayı arıyordum sonra kaydıraktan kayarak üzerime düşmek üzere olduğunu gördüm çekil diye bilirdi dimi ama güvenlikler yanımıza geldiklerinde onlara yalancı bir gülümsemeyle el salladım ikiside bana çok kötü bakıyorlardı " aa lütfen ama beyefendi misafirperverliğiniz bu kadar az mı el salladık alt tarafı " adamın biri elini saçına götürdü "ÇIKIN DIŞARI HEMEN" oda benden etkilendi yoksa beni kovmazdı yani Damlanın elinden tuttum ve ikimiz beraber top havuzundan çıktık ama ikimizde hayla gülüyorduk ben bir kıyafet mağazasına girmeye karar vermiştim ama Damla illada yemek diye tutturmuştu Damlanın isteği üzere yemek yemeğe gidiyorduk
15 dk sonra
" Aaa ama Damla bekliyoruz biz burda da sıranın ilerlediği yok bence biz mağazaya gidelim " Damla yine bana söylenirken önden bir adamın güldüğünü duydum yanımıza yaklaştı ve " Eğer bir telefon numarası alıcaksam size sıramı neden vermiyim ki " bu sefer ben gözlerimi devirdim "hadi ama tatlım sende beni beğendin öyle değil mi " aslında yakışıklı biriydi ama bana gelmezdi iki kilo kas yapmıştı kaşı patlamış tı kavgadan çıktığı belliydi benden yaşça büyük görünüyordu siyah gömlek ve siyah pantolon giymişti star parçası kesinlikle gözlerindeki siyah güneş gözlüğüydü Damla öksürerek bir cevap ver artık der gibi baktı "Üzgünüm kömür gözlü çocuk ama ben sana gitmem " Damla ölümcül bakıyordu "onu duydun şimdi ikile yoksa polis çağırıcam" bu adamı polis durduramazdı çünkü baya dayak yemiş gibiydi belkide polisten dir yemek sırası ileriye gidiyordu " bari instagramını ver be " sabır dilenmeye başlamıştık bile "neyini anlamıyorsun kömür çocuk seni istemiyorum" güldü "gözlerin hiç öyle demiyo biliyor musun" elini saçımda gezdirdi elimle elini kontrolüm altına aldım diğer elimle ağzını kapattım "sessiz ol ve beni dinle bak kömür çocuk git ve kendine benzer bir ukala bul çünkü ne sen bana nede ben sana gelirim pisliklerden hoşlanmıyorum saçımı yeni yaptırmama rağmen yine yeniden yaptırmam gerekiyor çünkü o pis ellerini beni saçıma sürdün " nefes almadığımı yeni fark ettim şu sıra ne zaman bitecek tekrar konuşacakken bize yaklaşan tanıdık sıfatı gördüm çok sinirli bakıyordu o bize yaklaştıkça ben korkuyordum en sonunda yanımıza gelmişti "bir açıklama bekliyorum Nilsu hanım" evet gerçekten şimdi sonum gelmişti helvacılara söyleyin helvadan nefret ediyorum bizde helva değil jelibon dağıtılırdı aslanım.
YAZARDAN
Selam ben Ecrin ama bana herkes eco diyo o yüzden okuyanlarda eco diye hitap edebilir sadece kücük bir hatırlatma burda backstabber lar fazla olucak aynı benim hayatımdaki gibi şimdi onlara bir şeyler söyleyim o zaman kızım sen hastanedeyken seni annen bile düşünmezken ben düşünüyordum beni sen kaybettin geri kalan hayatında başarılar
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateş Böceği
Science FictionNilsu küçükken polis kılıklı bir seri katil görmüştür yıllar geçmiş Nilsu büyümüştü ama o içindeki çocuğu büyütememişti Nilsu nun her zaman peşinde olan seri katil Nilsuyu asla bırakmak istememişti